Yakın zamanda yayın hayatına giren ‘zamankurdi.com' kısa sürede büyük ilgi uyandırdı. Sitenin editörlüğünü yapan Aziz İstegün, “Kürt halkının kendi diliyle haber alma hakkı var ve biz buna hizmet etmek istiyoruz.” diyor.
Zaman, ‘Sükûtun Çığlıkları'nı duyurmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta okuyucuyla buluşan ‘zamankurdi.com' söz konusu güzellik kapılarından. Kürtçe yayın yapan site, kısa zamanda büyük beğeni topladı. Zaman Kürdî; haber sorumlusu Aziz İstegün de mutfaktan şöyle sesleniyor: “Biz inanıyoruz ki, insanlar her alanda olduğu gibi gazetecilikte de en iyisini ve güzelini hak ediyor. Umuyoruz ki zamankurdi.com dünya kalitesinde aydınlık ve ilkeli bir yayıncılığın doğuşunu müjdeler.”
Malum, Kürtçe ‘kart, kurttan türeyen bir halkın dili' olduğu için yasaklıydı. Bu da otuz yıl içinde terör örgütü PKK'nın varoluş nedeni ve propaganda aracı haline geldi. İstegün'e “Zaman Kürdî;'nin yaraları nasıl saracağını ya da böyle bir misyonu var mı?” diye soruyoruz. “Biz siyasî; gerekçelerle hareket etmiyoruz. Böyle bir amacımız yok. Bizim işimiz habercilik. Kamuoyunu bilgilendirme görevini yerine getiriyoruz. zamankurdi.com uzun süreden beri projelendirilen, hazırlıkları yapılan bir çalışmaydı. Kürt halkının kendi diliyle haber alma hakkı var ve biz buna hizmet etmek istiyoruz.” diye cevap veriyor.
İstegün, toplumun birbirini daha iyi tanımasına, anlamasına vesile olmak için çalışacaklarını ve tabii ki insan hakları, demokrasi ve özgürlükler konusunda duyarlı olacaklarının altını çiziyor. “Zaman'ın otuz yıla dayanan birikimlerinden beslenerek, yeni bir bakış açısıyla geleceğe pencere aralamak istiyoruz.” diyen İstegün, “Dilimizde umut dolu şarkılar, zihnimizde taptaze haberler, yüreğimizde barış, kardeşlik, eşitlik ve hayatı birlikte paylaşma duygularıyla okuyucuların karşısına çıktık.” diyor.
BEKLENTİNİN NE KADAR YÜKSEK OLDUĞUNU GÖRDÜK
Türkiye'nin en çok satan gazetesinin Kürtçe yayına başlaması büyük yankı uyandırdı haliyle. İstegün de hem Türkiye'den hem de yurtdışından yüzlerce tebrik mesajı aldıklarını söyleyerek, “Haber portalımız, Kürtler ve bütün demokrat çevrelerde büyük bir heyecan dalgası oluşturdu. ‘Türkiye'de iyi şeyler de oluyormuş' diyenlerin sayısı hiç de az değil. Doğrusu bu ilgi bizi sevindirmekle beraber endişelendirdi. Beklentinin ne kadar yüksek olduğunu gördük. Daha çok çalışmamız gerektiğini anladık.” diye konuşuyor. Bu arada İstegün'ün dikkat çektiği bir husus var: “Zaman Gazetesi, kurulduğu günden beri uluslararası bir perspektifle hareket ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde muhabirleri var. Birçok ülkeden yayım yapıyor. Zaman uluslararası bir gazete.” Bu hatırlatmayı yapan İstegün sözlerini, “Rakamlar ihtilaflı olsa da dünya üzerinde yaklaşık 40-50 milyon Kürt olduğu tahmin ediliyor. Bu nüfusun büyük bölümü de Türkiye'de. 50 milyonluk bir halkı görmezden gelmek, onların dilinde yayın yapmamak büyük bir eksiklik olurdu. Bu açıdan bakınca Zaman belki de geç kalmış bir adımı attı. Kürtçe yayına başlayan Türkiye'nin ilk ulusal gazetesi oldu. Bu aslında Türkiye demokrasisi için de büyük bir kazanç. İnşallah örnek olur.” diye bağlıyor.
Zaman Kürdî;, yeni doğmuş bir bebek olsa da beklentiler daha şimdiden omuzlarındaki yükü artıracağa benziyor. Çünkü okuyucular, Kürtçe gazete ve dergi de talep ediyorlarmış. İstegün, bu isteklere zaman ilerledikçe olumlu dönüşler yapacaklarını ifade ediyor.
Zaman Kürdî;'nin ilkeleri…
Aziz İstegün, Zaman Kürdî;'nin vazife şuurunu bir manifestoyu andıran şu ilkelerle peş peşe şöyle sıralıyor: “Dünya kalitesinde aydınlık ve ahlâklı bir habercilik. Haber ile yorumu ayıran, doğru, güvenilir, objektif yayıncılık yapan, ırk-dil-din ve cinsiyet ayrımına karşı olan, yaşama insan merkezli bir perspektifle ayna tutan, yerelden evrensele uzanan, hukukun üstünlüğüne inanan, demokrasinin, cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkan, insan hak ve özgürlüklerinden yana bir yayıncılık yapmak istiyoruz. Politik angajmanlara kapalı, manipülasyondan uzak, sansasyona mesafeli, mahrem alana müdahale etmeyen evrensel bir gazetecilik.”
Kendi dillerinde haber alma hakları var
Aziz İstegün, “Okullarda Kürtçenin de öğretilmesine neden fırsat verilmedi?” diye soruyor ve devam ediyor: “Yurtdışındaki okullarda hatta Amerika'da bile Türkçe, seçmeli ders olarak okutuluyor ve kimse buna mani olmuyor. Büyük devlet olmanın hususiyeti budur. Ülkeyi yönetenler umarım ki tarihî; yanlışları düzeltir ve bütün ülkeyi kucaklayacak adımlar atar. Biz gazeteciyiz, yayıncılık yapıyoruz. Zaman Kürdî;, Kürtlere anadilleriyle haber alma imkânı sunacak. Türkiye'deki büyük eksikliğin giderilmesine katkımız olursa seviniriz.”