Üniversitelerarası Türkiye Basketbol Şampiyonası'nda ipi göğüsleyerek Slovenya'da düzenlenen Avrupa Basketbol Şampiyonası'na gitmeye hak kazanan Fatih Üniversitesi Basketbol Takımı, Avrupa şampiyonu olarak zaferle döndü. Son 6 yılda 5 Türkiye şampiyonluğu, 2011'de Avrupa üçüncülüğü, 2013 ve 2014'te Avrupa ikinciliği elde etti. İşte bu büyük başarıların öyküsü…
Basketbolda son yıllarda hem millî; takım bazında hem de kulüpler bazında arka arkaya yakalanan başarılar ve yatırımlar, üniversitelerin de ilgisini çekti. Birçok üniversite basketbol takımı kurarak, kulüp olma yolunda ilerliyor, bazıları da Türkiye şampiyonalarında boy gösteriyor. Hatta içlerinde öyleleri var ki, başarılarıyla adını çoktan Edirne'nin ötesine duyurdu bile. Bunlardan biri de Avrupa'da son 5 yılda üç final, bir de yarı final oynayan Fatih Üniversitesi Basketbol Erkek Takımı.
ZORLUKLARA RAĞMEN ZİRVEYE
Fatih Üniversitesi'nin basketbol branşındaki başarıları 2006 yılından bu yana giderek arttı. Üniversite 2006 ve 2008'deki Mavi Kupa Türkiye şampiyonluklarının yanı sıra 2010, 2012, 2013, 2014 ve 2015'te Süper Lig Türkiye şampiyonlukları ile 2011'de Avrupa üçüncülüğü, 2013 ve 2014 yıllarında ise Avrupa ikincilikleri elde etme başarısını gösterdi. Son 6 yılda 5 Türkiye şampiyonluğu bulunan Fatih Üniversitesi, bu sene de 20-27 Haziran arasında Slovenya'nın Koper kentinde düzenlenen 14. Avrupa Üniversiteler Şampiyonası'nda finalde Sırbistan'ın Nish Üniversitesi'ni 73-66 yenerek Avrupa şampiyonu oldu.
Güçlü rakiplerin bulunduğu grupta mücadele eden üniversite, grubu ikinci bitirerek çeyrek finalde Slovenya, yarı finalde İtalya ile karşılaşarak rakiplerinin bileklerini bükmeyi başardı. Şampiyonayı değerlendiren Fatih Üniversitesi Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı M. Coşkun Uslusoy, “Ekibimiz son iki sene final oynama başarısı göstermişti. Bu başarıların tesadüf olmadığının bilincinde olarak oyuncularımıza sonuna kadar güveniyorduk. Ayrıca en önemli gücümüz takım için dua eden güzel insanlardı... Bu ilk Avrupa şampiyonluğumuzu bizlere dualarıyla destek olan güzel insanlara ithaf ediyoruz.” diyor ve ekliyor: “İnanınca sonucu güzel oluyor. Biz bunu şu an yaşıyoruz. Onun şaşkınlığı var halen üzerimizde. Yaşanan olayları unutamıyoruz. Onlara rağmen biz nasıl şampiyon olduk diyoruz.”
2011'DEN BERİ KAZANDIĞIMIZ ÖDÜLLER VERİLMİYOR
Olumsuzlukların neler olduklarını sorduğumuzda şunları sıralıyor M. Coşkun Uslusoy: “Geçtiğimiz sene Avrupa ikincisi olduğumuz için kura çekiminde seri başı olmamız gerekiyordu. Ancak alttan gelen rakiplerimiz de seri başı olabilecek kalitedeydiler. Kadromuzda 21 tane oyuncumuz var, ancak sadece 10 oyuncumuzu götürme imkânımız oldu şampiyonaya. Hatta takımın önemli oyuncularından Slovenya'daki ilk idmanda Burak Yönder'in bileğinden sakatlanması sonucu grubumuzdaki ilk iki müsabakaya 9 kişi ile çıktık. Yarı final maçında İtalya ile karşılaştık. İlk periyotta haksız yere 3 saniye düdüğü çalındı aleyhimize. Antrenörümüzü, üst üste çalınan iki teknik faulle sahadan ihraç ettiler. İşin açığı Türkiye ile kimse finalde oynamak istemiyordu. Finalde de olumsuzluklar bir türlü peşimizi bırakmıyordu. Daha maçın altıncı dakikasında tek oyun kurucumuz olan Muhammed Baygül'ü iki sportmenlik dışı faulle oyun dışında gördük. Yaşanan olumsuzluklar da bir bakıma bizim için itici bir güç oldu…”
‘Şampiyonluğun ardından Cumhurbaşkanlığı, YÖK gibi makamlardan herhangi bir tebrik geldi mi?' sualini tevcih ediyoruz Direktör Uslusoy'a: “Şu ana kadar herhangi bir tebrik almadık. Böyle de bir beklenti içinde değiliz. Normal şartlarda Avrupa şampiyonluğu gibi bir başarı elde ettiğiniz zaman Gençlik Spor Müdürlüğü'nün yönetmeliğine uygun ödüller var. Fakat biz 2011'den bu yana ne üçüncü olduğumuzda ne iki kez ikinci olduğumuz ne de şampiyon olduğumuz için herhangi bir ödül takdimi yapılmadı. Bu bizim oyuncularımızı da ciddi manada üzüyor. Çünkü sporun içerisine başka şeylerin girmesine müsaade etmemek gerektiğine inanıyorum.”
NBA OYUNCUSU BİLE VAR
Takımda Beko Basketbol Ligi'nde oynayan yedi, NBA'de oynayan da bir oyuncu mevcut. Sezon başında 21 kişilik geniş bir kadro kurduklarını belirten M. Coşkun Uslusoy, başarılarını istikrarlı bir biçimde sürdürmek istediklerini söylüyor. Oyuncuların, NBA'ye hazırlanması ve kulüpleşmek diğer hedefler arasında. Süper Lig kategorisinde 8 takımdan biri olan Fatih Üniversitesi, 12 yıldır bu ligden düşmeyen tek takım.
Üniversitenin amacı Türk basketbolu ve gençliğine katkı vermek. 2002'den bu yana, tüm imkânlar seferber edilmiş durumda. Her yıl üniversite çapında seçmeler yapılıyor. Seçmeyi kazanan sporculara tam burs veriliyor. Öncelikli olarak uzaktan eğitim bölümlerinde eğitim görüyorlar, 2 yıllık bölümlerde. Ardından dikey geçiş sınavı ile 4 yıllık bölümler için burs imkânı sağlanıyor. 11 yıl içerisinde 40'tan fazla basketbolcuya burs fırsatı sunulmuş.
Takım, İsmail Beleş yönetiminde Avrupa şampiyonasına gitti. Sadece bu senelik takımın başında yer alan Beleş, 32 yıldır hocalık yapıyor. Beleş, hakemlerin taraflı yönetimine rağmen finale kadar geldiklerini belirtiyor: “Oyuncular bu konuda benden tecrübelilerdi. Çünkü son iki yılda final kapsından geri dönüyorlardı. Hakemlerin de nötr bir yönetim sergilemesi işlerimizi daha da kolaylaştırdı. Gruplarda karşılaştığımız Sırbistan karşısında maça çok iyi başladık: 13-2. Maçı sonuna kadar bırakmayarak mutlu sona ulaştık.”
Okulun adını daha sık duyuracağız
Takımın önemli oyuncularından biri Fırat Yavuz. Oyun kurucu pozisyonunda oynayan Yavuz, 2008 yılından beri Fatih Üniversitesi'nde. 25 yaşındaki oyuncu, şampiyon oldukları için çok mutlu olduklarını söylüyor. “6 yıllık bir süreçti bu. Şanssız bir şekilde iki finali kaybetmiştik. Bu sefer ise biraz daha temkinliydik. Durumun ciddiyetine vararak, kazanmak için daha çok çabaladık. Bundan sonra okulun adını daha sık duyurmaya çalışacağız.” diyen ‘fırfır' lakaplı oyuncu, geçen sezon İstanbulspor'un formasını terletmiş.
Şampiyonluk unvanını koruyacağız
Doğukan Sönmez 2,06 m. boyunda. Takımın en uzun ikinci oyuncusu. 23 yaşındaki pivot, Fatih Üniversitesi ile 2 yıldır beraber. “İki senedir finalde kaybediyoruz. Bu da şampiyonluğun en önemli adayı olduğumuzu gösteriyor. Önceki iki şampiyonaya göre takım daha da oturmuştu bu sene. Bundan sonraki hedefimiz, şampiyonluk unvanını korumak olacak.” diyen Sönmez, şampiyonayı yedi ribaunt ortalaması ile tamamlamış. Önümüzdeki sezon Torku Konyaspor'un formasını terletecek.
Uğursuzluk bende!
Takımın kaptanlarından biri, Ogün Sevinç. 2010 yılında katılmış Fatih Üniversitesi'ne. İstanbul Üniversitesi'ndeymiş bundan önce. Fatih Üniversitesi'nin oyuncusu olmaktan çok memnun olan kaptan, bu sene şampiyonaya katılamamanın üzüntüsünü yaşıyor. “Şampiyonanın olduğu zaman düğünüm vardı. Bundan dolayı Slovenya'ya gidememiştim. Coşkun abi de bu konuda hoşgörülü davrandı.” diyor. Esprili bir dille, iki sezon finalde kaybettiklerini, bu sezon da şampiyon olduklarına göre uğursuzluğun kendisinde olduğu kanısında, kaptan.