Karayla bağımızı koparmayan bizler su üstünde gördüğümüzle yetiniriz. Ancak bardağın dolu tarafını görmekle kalmayıp ikisini birden görüntüleyenler de var.
Dalışlarının en harikalarından birinin, kafasının suyun altına doğru kayarken suyun maskesini yuttuğu an olduğunu açıklayan fotoğrafçı Matt Smith: "Sanırım bu suyun altındaki bilinmezliğin oluşturduğu umut ve korkunun oluşturduğu karışık bir duygu. İşte bu duygu sayesinde suyun altındaki bu resimleri çizebiliyorum. Belki de dalgıç olmayan biriyle iletişim kurmanın en iyi yolu budur. Bu fotoğraflarda ıslak ve yabancı dünya ile kuru ve daha alışılmış bir dünyanın arasındaki ilişkiyi açıklıyor.
Yarı sualtı fotoğraflarımı peyzaj fotoğrafçısı olarak değerlendirdim. Taktığım şnorkelle birçok yeri keşfettim. Bu keşifleri yaparken referans olabilecek fotoğraflar çektim. Böylece uygun bir yer bulunduğunda son imajımı nasıl yapacağımı planlayabiliyorum. Portfolyomdaki son imaj genellikle en iyi araştırılmış ve planlanmış iş oluyor."