
7 Haziran seçimleri öncesi şaibeler, seçim hileleri, oy hırsızlığı konuşuluyor. Bu konuda kulak verilmesi gereken isimlerden biri de son yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığını seçim hileleri yüzünden kaybettiği söylenen Mansur Yavaş olsa gerek.
Son yerel seçimlerde Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayı olan ve seçimleri kıl payı kaçıran Mansur Yavaş, geçtiğimiz günlerde CHP'den milletvekili adayı olmayacağını ve partiden istifa edeceğini açıklamıştı. Peki Yavaş, ne yapacak, yoluna nasıl devam edecek, MHP'ye geri dönecek mi? ‘Kendi partisini kuracak’ iddialarıyla ilgili ne düşünüyor? Gökçek-Arınç tartışmasına neden dahil oldu?
CHP'den istifa edeceğinizi ve milletvekili adayı olmayacağınızı söylediniz. Gerekçesini de siyasî; görüşlerinize uygun olmadığı şeklinde açıkladınız.
Doğru. Siyasî; geçmişim ve sahip olduğum düşüncelerim nedeniyle uygun bulmuyorum. Ankara'da seçimleri kazanmış olsaydım Cumhuriyet Halk Partisi'nin belediye başkanı olarak devam etmem gerekecekti. Ancak seçim elimizden alındı. Fiilen belediye başkanı olmadığımdan Cumhuriyet Halk Partisi ile aynı şekilde şuanda güçbirliği yapmamızı gerektirecek siyasî; ortam bulunmuyor. Zira Cumhuriyet Halk Partisi’nin milletvekili demek onun görüşlerini benimseyen, onun adına siyaset yapan insan demek. Halbuki benim siyasî; geçmişim ve düşüncelerim belli. Farklı şekilde düşündüğü halde CHP'nin milletvekili olarak Meclis’te bulunmayı çok etik görmüyorum.
Ama son yerel seçimde CHP'den aday olmanızla ilgili ‘Cumhuriyet Halk Partisi Atatürk'ün partisi. Birçok ortak noktamız var. Dolayısıyla aday olmam normal.’ şeklinde bir açıklamada bulunmuştunuz.
Bütün partilerin benzeşen ve benzeşmeyen noktaları vardır. Benzeşen bir nokta olarak bu açıklamayı yaptığımı düşünüyorum. Aday olmamın en büyük sebebi Kemal Bey'in, "Mansur Bey seçildikten sonra rozetini çıkaracak, herkesin belediye başkanı olacak." anlayışını sıkı sıkı savunmasıydı. Açıkçası bu, benim de çok önem verdiğim bir husus. Çünkü belediye başkanının partisi olmaz dersiniz de milletvekilinin partisi olmaz gibi bir şey diyemezsiniz. Ayrıca CHP'ye emek vermiş binlerce insan var, milletvekili olmak için sırasını bekliyor. Sayın Genel Başkan’ın kendisi bile ön seçime girmişken, dışarıdan birinin milletvekilliği yapması etik olmazdı. Genel başkan’ı sıkıntıya sokacaktı. Kendisinin jestine karşılık onun elini rahatlatacak bir hamle yapmam gerekiyordu.
Ülkücüyüm diyorsunuz, MHP'ye neden geri dönmüyorsunuz o halde?
Partilerden ayrılmak çok kolay. Sizi gönderiyorlar ama dönmek istediğinizde Siyasî; Partiler Kanunu’nca partiye geri dönüşünüz kolay olmuyor. Sizi üye bile yapmazlar.
Yeni bir parti kurup başına geçeceğiniz yönünde söylentiler var. Bir diğeri de farklı bir partiden milletvekili olacağınız yönünde...
CHP'den milletvekili olmadığıma göre ya kendime bir yol seçeceğim ya da siyasî; hayatımı sonlandıracağım. Önümüzdeki günler bunu şekillendirecek. Arkadaşlarımla bir şeyler yapacaksak buna yakın zamanda karar vermemiz gerekiyor. Ankara seçimlerinde desteklediği partilerle belki arası bozulan ve hayatında ilk defa Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy veren 400-450 bin insan var Ankara'da. Bunların birçoğu bize güvenerek oy verdi. Onların beklentilerini boşa çıkarmamak lazım. Ancak toplumdaki bu kutuplaşma içinde 'buna gerek yok, herkes yerini safını belli etmiş' deniyorsa da kenara çekilip bekleyeceğiz.
İlerleyen dönemlerde sizi AK Parti, Saadet ya da Büyük Birlik Partisi'nde siyaset yaparken görür müyüz?
Şuan için böyle bir düşüncem yok. Sürekli parti değiştiren bir görüntü almak istemem. Parti değiştirmek ayrı bir şey, parti değiştirdikten sonra ‘ben eskiden şu partiliydim, şimdi bu partiliyim’ demek ayrı. Oysa ben CHP'den aday olduğumda siyasî; kimliğimi hiçbir zaman saklamadım.
AKP, iki kez vekillik teklif etti
AKP'den teklifi geldi mi?
Bu seçimlerde değil ama 2007 ve 2011'de milletvekilliği teklif etmişlerdi, düşünmedim. Bunu özellikle yazarsanız sevinirim. Ne zaman MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin ‘Mansur Yavaş, ilgi alanımızın dışına çıkmıştır’ demesinden sonra artık yapacak bir şey kalmadı.
Kötü bir tecrübeyle de olsa seçim hileleri konusunda epey uzmanlaştınız. 7 Haziran'da benzer sahneler yaşanır mı dersiniz?
Artık Türkiye'deki seçimlere Avrupa'dan gözlemci gelmeye başladı. Gözlemciler 3. dünya ülkelerine gidiyor. Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Türkiye'ye dışarıdan heyet geldi. Önümüzdeki seçimlerde de gelirse bu, ülkemiz adına itibar azaltıcı olur. Türkiye'yi bu duruma düşürmeye kimsenin hakkı yok. Bu nedenle gerek Yüksek Seçim Kurulu'nun gerekse siyasî; partilerin tedbir alması lazım.
YSK'nın son seçimlerdeki karnesi kötü...
Haklısınız. Geçen seçimlerde muhtar kağıtları ile belediye başkanı kağıtları hep aynı zarflardan çıktı. Oy pusulalarını ayrı kabinlere koymak çok mu zordu? YSK kendi hatasından kaynaklandığını bildiği bir seçimi bile iptal etme cesareti gösteremedi. Ankara seçimlerinde hatanın büyük çoğunluğu YSK'ya aittir. Yani seçimin sonucunu etkileyecek hataları YSK yaptı. Hilelerden hariç söylüyorum. Çok basit tedbirlerle buna engel olabilirlerdi, olamadılar.
İhmal mi, YSK da siyasallaştı mı?
YSK'nın siyasallaşmasından ziyade seçimi etkileyecek hatalar yapması söz konusudur. YSK'daki üyelerin seçim konusundaki tecrübe eksikliği diyebiliriz. Muhtar oy pusulaları başkanlık seçimiyle ilgili pusularla aynı zarftan çıkarken bu durumdaki oyların yarısı geçerli, yarısı geçersiz sayıldı. Bu durum İstanbul'da ve Türkiye'nin birçok yerinde de yaşandı. Bu, geçiştirilebilecek bir hata değildi. Resmen seçimin sonuçlarını etkiledi.
Anayasa Mahkemesi'nden sonuç alamayınca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurdunuz. Ne durumda şuanda? Lehinize sonuçlanacağına dair ümitvar mısınız?
Altı ay kadar sürecek. Adil yargılanma hakkımızın ihlal edildiğini ve Anayasa Mahkemesi'nin bunu değerlendirmediğini iddia ettik. Verecekleri karara göre bir sonuç doğacak. Burada amaç insanların sandığa giden iradesinin yansıması ve Ankara'nın haklarını sonuna kadar aramak. Yani seçimin sonucu şu olur, bu olur değil. Hukuksuzluk yapıldığının tespit edilmesi dahi benim için yeterli şuan.
Bülent Arınç, bildiklerini seçimden önce anlatmalı
‘Benim oturmam gereken koltukta şu anda oylarımı çalan biri oturuyor’ diyor musunuz?
O tür tabirleri kullanmıyorum ama Melih Gökçek'in o koltukta haksız oturduğunu söyleyebilirim. Zaten bununla ilgili Twitter üzerinden bir tartışma oldu.
Siz de Twitter hesabınızdan yaptığınız açıklamayla bu tartışmaya müdahil oldunuz. Bülent Arınç ciddi bir imada bulundu ama gerisini getirmedi, neden sizce?
Nedenini bilemem ama Sayın Arınç gerçekten konuşurken adeta Melih Gökçek'e senin o seçimleri nasıl kazandığını biliyoruz der gibi bir ifadede bulundu. ‘Zorla kazandığı Ankara seçimlerinden sonra...’ ibaresini kullandı. Yani orada seçimlerin adil yapılmadığına dair bir imada bulundu. Arınç'tan bu sözü duyan herkeste Ankara seçimlerinin adil yapılmadığı intibaı oluştu. Şimdi bu da gösteriyor ki Ankara seçimlerinde bir şeyler döndü. O yüzden Sayın Arınç, imasının gerisini de açmalı, daha fazlasını söylemeli diyorum. Bir siyasetçiye, kamu görevlisine yakışan budur. Zaten ceza yasası açısından da kamu görevlisinin suçu bildirme yükümlülüğü var. Sayın Arınç'ın etik olarak da bu konuları seçimden önce açıklaması gerekiyor.
Sandık görevlileri gençlerden oluşmalı
7 Haziran gecesi yine trafoya kedi girer mi dersiniz?
(Gülüyor) Bilemiyorum. En azından tedbiri bundan sonra sadece sandık başına değil, trafoların başına da koymak gerekiyor.
Muhalefet partileri her seçimde, seçimlerle ilgili hile yapıldığından yakınıyor ancak sandıklarına da pek sahip çıkmıyor sanki.
İki seçimde de sandık hakimiyeti açısından sorun yaşadığımı söyleyebilirim. Eksik gördüğüm yerleri iki partiye de bildirdim. Umarım tedbir alırlar.
Hangi yönden eksikler? Ne gibi önerilerde bulundunuz?
Mesela sandık görevlerinin daha genç, daha idealist ve gönüllü insanlardan oluşması gerektiği kanaatindeyim. Partiler 40 yıllık tecrübeli diye daha yaşlı kişileri görevlendiriyor. Halbuki gençlerin bu işi daha iyi yapacağına inanıyorum. Şuan itibarıyla en büyük eksik sandık hakimiyeti çünkü.