Önce Başbakanlık Hizmet Binası olarak tanıtıldı. Ardından Aksaray denildi. Son olarak resmi adı ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ oldu. Şimdi de külliye olması gündemde. Binayla ilgili önerge ve hükümet cevaplarında Saray’dan yükselen yalanları yakalamak mümkün.‘Milletin’ yollu popülizm kokan laflarla halka benimsetilmek istenen Cumhurbaşkanlığı Sarayı, tartışmaların kralına ev sahipliği ediyor. İlk harcından maliyetinin nerede duracağına kadar şeffaflık olmaması, TOKİ’nin de ihale ve bedelini ‘devlet sırrı’ ilan etmesi, ‘bit yeniği kokularını’ iyiden iyiye belirginleştirdi. Aslında, Saray’ın inşa sürecinde büyük bir karartma uygulandı. Konuyla ilgili sorulara hükümetten gelen cevaplar bunu deşifre ediyor. 2011’den 2014 yılı sonuna kadar Meclis’te sayısız yazılı soru önergesi verildi. Bakanlar çoğunu cevapsız bıraktı. Yanıltıcı, kaçamak ve çelişkili bilgilerle dolu cevapların satır aralarında itiraflar da yok değildi. Buna göre, milletvekilleri ‘en güvenli yer’ denilerek Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) alanındaki Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) ait Gazi Yerleşkesi’nin Başbakanlık için seçildiği bilgisiyle sürekli yanıltıldı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “Adı Ak Saray değil Başbakanlık” şeklindeki cevabının mürekkebi kurumadan Cumhurbaşkanı buraya taşındı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ imzalı “İnşaatla ilgili iş ve işlemler, Kamu İhale Kanunu kapsamında yürütülmektedir.” savunmasını, Kamu İhale Kurumu’ndan gelen “Bizde bilgi yok.” yazısı tekzip etti. Cevaplarda, inkârlara rağmen ‘ağaç söküldüğü’ de var.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Eleştiriler umurumuzda değil.” dediği, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın ‘kaçak olmadığını’ hayali mahkeme kararıyla savunduğu Saray ile ilgili her şey, milli iradenin çatısı Meclis’ten adeta kaçırıldı. Önerge ve hükümet cevaplarında, artık adının Cumhurbaşkanlığı Külliyesi olacağı açıklanan Saray’dan yükselen yalanları yakalamak mümkün.SİT ALANI DEĞİL!İlk adım Saray’ın yapıldığı Gazi Yerleşkesi’nin SİT statüsünün 10.8.2014’te 3. dereceye düşürülmesiyle atıldı. Talep, Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan geldi. Mersin Milletvekili Vahap Seçer’in sorusuna 27.12.2011’de gelen cevapta bakanlık “Alanın gerek uydu görüntülerine, gerek fotoğraflarına ve gerekse mevcut arazi kullanım kriterlerine bakıldığında ‘1. derece SİT alanı’ özellikleri taşımadığı ortaya çıkmıştır.” gerekçesini ileri sürdü. Mahkemenin SİT kararını iptal etmesine rağmen inşaatın durmadığı ise dönemin kabine üyesi AKP Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay’ın bir soru önergesine verdiği 30.6.2014 tarihli cevaba yansıdı: “Mahkeme kararları gereği, Koruma Kurulu’nca tekrar tarihi SİT olarak tescil edildi. Aynı kurul, yapılaşması büyük ölçüde tamamlanmış olan Başbakanlık Kampüsü projesinin, tarihi SİT olarak tescil edilen bu alanda yapılmasının uygun olduğuna karar verdi.”DEPREME DAYANAKSIZCevap, arazinin TOKİ’ye verilmeyeceği şeklinde gerçeği yansıtmayan bilgiler de içeriyordu: “Alanda OGM binaları mevcut. Yıllar önce inşa edilmiş bu yapıların depreme dayanaksız ve yenilenmesi gereği ortaya çıkmıştır. Bahse konu alanın TOKİ’ye devri söz konusu değil. Fiili olarak var olan kamu hizmeti işlevinin yürütülmesi ve bölgenin doğal dokusunun korunması maksadıyla…”BAŞBAKANLIk’A VERİLMEDİAnkara Milletvekili Aylin Nazlıaka “Başbakanlık ya da cumhurbaşkanlığı kampüsü yapılması planlanmakta mıdır?” diye sordu. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, 19.10.2011 tarihli cevabında “Yerleşkenin Başbakanlık’a devriyle ilgili şu anda resmi olarak herhangi bir iş ve işlem yapılmamıştır.” ifadeleriyle yetindi. Bu kaçamak cevaptan iki ay sonra yani 13.12.2011’de söz konusu araziyi Başbakanlık talep etti. Bunu şimdi adalet bakanı olan Bekir Bozdağ, 15.3.2013’te açıkladı. İstanbul Milletvekili Ali Özgündüz’ün sorusuna Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 31.10.2012’deki cevabına göre ise Orman Bakanlığı 13.02.2012 tarihli yazı ile araziye Başbakanlık yapılacağı, taşınmazların ise TOKİ’ye devredileceği bakanlığa bildirilmişti.İHALE KANUNU KAPSAMINDA!Saray inşaatı ihalesinde sır perdesi hâlâ aralanamadı. Hükümetten gelen beyanlar da hep çelişki doluydu. Vekiller Ali İnsan Köktürk ve Ali Özgündüz’ün önergelerine Bakan Bekir Bozdağ, “Başbakanlık inşaatı/ihalesiyle ilgili iş ve işlemler, Kamu İhale Kanunu hükümlerine (kapsamında) göre yürütülmektedir.” cevabını verdi. Ancak, Kamu İhale Kurumu (KİK) bu bilgileri doğrulamadı. Ali Özgündüz’ün sorusuna Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in verdiği 31.10.2012 tarihli cevap, ihalenin şeffaf olmadığını da gösteriyordu: “KİK’ten alınan 9.8.2012 tarihli yazıda özetle, Yeni Başbakanlık binası işi ile ilgili kurumlarında bu kapsamda herhangi bir bilgiye rastlanılmadığından soru önergesindeki soruların cevaplandırılamadığı bildirilmiştir.”Bugün KİK bünyesindeki Elektronik Kamu Alım Platformu’nda (EKAP) da, Saray ihalesi ve maliyetiyle ilgili verilere ulaşılamıyor. TOKİ’nin diğer bütün ihaleleri ise EKAP’ta görülüyor.MALİYET BELLİ DEĞİLKocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, ihale ve maliyeti sordu. 31 Mart 2014’te gelen cevap, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı 1 milyar 370 milyon liranın çok gerisindeydi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İdris Güllüce imzalı cevap şöyle: “Kaba işleri yapım İşi 68.490.000,00-TL bedelle ihale edilmiştir. Başbakanlık Hizmet Binası yapım işi 351.000.000,00-TL bedelle ihale edilmiştir. Söz konusu iki ihale için 25.11.2013 tarihi itibarıyla yüklenici firmaya toplam ödenen miktar 232.937.656-TL’dir (KDV ve fiyat farkı dahil). Söz konusu işte tüm donanımlara ait maliyetler belli değildir.” Maliyet hâlâ sır. Mimarlar Odası 5 milyar TL’yi aşacağını ileri sürerken TOKİ, ihaleyle ilgili bilgilerin zamanından önce açıklanması halinde ülkenin ekonomik çıkarları, kurumlar ve kişilerin zarar görebileceği gibi garip bir gerekçeye sığındı.AĞAÇ SÖKÜLMEDİ!Giresun Milletvekili Selahattin Karaahmetoğlu, kesilen ağaçları sordu. Bakan Bekir Bozdağ, 17.4.2013 tarihinde “Yapılan yol çalışmaları nedeniyle yaklaşık 10 bin adet ağaç sökülerek muhtelif kurumlara nakledilmiştir.” cevabını verdi. Buna göre, Saray inşaat alanında ise ağaç kesilmemişti. Ancak Beşir Atalay’ın başka bir önergeye cevabında farklı bilgi vardı: “AOÇ’de yapılmakta olan Başbakanlık hizmet binası inşaat alanı içerisinde bulunan ve korunması gerekli olan ağaç rölöveleri, Koruma Kurulu uzmanlarınca çıkartılmış ve koruma altına alınmaları kararlaştırılmıştır…”AOÇ ARAZİSİ DEĞİL!Tarım ve Orman başta bütün hükümet bakanları, arazinin AOÇ’ye ait olmadığını ileri sürdüler. Oysa, arazi yıllar önce AOÇ’den OGM’ye geçmişti. Bu bir yana, İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi’nin bu yöndeki sorusuna Bakan Bekir Bozdağ’ın 14.11.2013 tarihli cevabında da AOÇ arazisi itirafı bulunuyor: “Mülkiyeti AOÇ’de olan 60 dekar arazi ‘AOÇ Müdürlüğü Alım/Satım-Kiralama ve Kiraya Verme Yönetmeliği’nin 100. madde hükümlerince Başbakanlık İdari ve Mali İşler Başkanlığı’na kiraya verilmiştir.”BAŞBAKANLIK BİNASI OLACAKIğdır Milletvekili Sinan Oğan ve Kastamonu Milletvekili Emin Çınar’ın önergelerine yine dönemin bakanı Atalay’ın 2014’ün Haziran-Temmuz aylarında verdiği cevaplar da ilginç. Bugünkü tabloyu tamamen yalanlıyor ibretlik cevaplar: “Başbakanlık binasının devletin güvenliğine ilişkin en önemli merkezlerden biri olduğu göz önünde bulundurularak devlet menfaatlerinin en yüksek seviyede korunmasını ve temsilini sağlayacak bir yapıya ihtiyaç duyulması neticesi, Başbakanlık’a ait mevcut hizmet binasının yeterli olmaması sebebiyle, dağınık vaziyette bulunan Başbakanlık Merkez Teşkilatı birimlerinin tek çatı altına alınması için yeni hizmet binası yapılmasıyla ilgili yapılan güvenlik araştırmasında en uygun yerin OGM yerleşkesinin olduğunun tespiti sonucu anılan yerde yeni Başbakanlık Hizmet Binası yapılması kararlaştırılmıştır-Necdet Ada, Başbakanlık İdari ve Mali İşler Başkanı”AKSARAY DEĞİL!Iğdır Milletvekili Sinan Oğan, önergesinde ‘Ak Saray’ı da belirterek binanın adının ne olduğunu da sormuştu. Beşir Atalay’ın buna cevabı ise “Kayıtlarımızda binanın özel bir ismi bulunmayıp, Başbakanlık Hizmet Binası olarak tanımlanmaktadır.” şeklindeydi. Bu cevaplardan bir süre sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Saray’a oturdu. ‘Aksaray’ adı kullanıldı önce. Ardından resmen ‘Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ denildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu hâlâ ‘güvensiz ve dağınık’ denilen eski Başbakanlık’ta çalışıyor. Resmi Gazete’de hâlâ ‘Başbakanlık hizmet binası’ diye geçiyor. Külliye adını aldığında da tartışma biteceğe benzemiyor.ADIM ADIM AK-SARAY10.8.2011-Arazinin SİT statüsü 3. dereceye düşürüldü.19.10.2011-Bakan Eroğlu: Arazinin Başbakanlık’a devriyle ilgili işlem yapılmadı.13.12.2011-Başbakanlık araziyi talep etti.27.12.2011-‘OGM binaları depreme dayanıksız yenilenecek, denildi.13.2.2012-OGM’den Maliye Bakanlığı’na: Arazi Başbakanlık binası için TOKİ’ye verilecek.5.3.2012-Araziyle ilgili imar planı değişti.28.3.2012-Orman Bakanlığı plan değişikliğini onayladı.26.4.2012-68 milyon 490 bin TL bedelle ihaleye çıkıldı.24.5.2012-Sözleşme imzalandı.28.5.2012-Yer teslimi13.6.2012-Bakan Bozdağ: İnşaat, Kamu İhale Kanunu kapsamında.13.7.2012-İmar durum tarihi17.7.2012-Yapı ruhsat onayı9.8.2012-Kamu İhale Kurumu: Bizde bilgi yok.12.3.2013-Sözleşme 351 milyon TL bedelle yenilendi.25.11.2013-Firmaya 233 milyon TL avans ödendi.10.2.2014-Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararı uygulanmadı.9.6.2014-Bakan Atalay: Adı Ak Saray değil Başbakanlık binası-. 2.9.2014-Erdoğan: Binalara taşınıyoruz-.4.10.2014-Bakan Şimşek: Maliyet 1 milyar 370 milyon TL-.26.11.2014- Bekir Bozdağ, mahkemenin ‘kaçak’ kararının kalkmadığını itiraf etti. Ocak 2015- TOKİ, ihale ve maliyeti devlet sırrı saydı. Saray’da Erdoğan oturuyor. İnşaat sürüyor.
↧