Abdullah Gül’ü son 33 ayında, fotoğrafçısı Mehmet Demirci ‘gölgesi gibi’ takip etti. Protokol dışı fotoğraflar, ilk defa bir kitapta yayınlandı. Gül’ü hiç böyle görmediniz.Siyasiler, neredeyse her gün el sıkışma fotoğraflarıyla karşımıza çıkıyor. Bu döngüyü kıran isim 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün fotoğraf editörü Mehmet Demirci oldu.Çankaya Köşkü’nde 990 gün geçirdi; politik fotoğrafı el sıkışmaya hapsetmeden, Cumhurbaşkanı Gül’ün hayatını belgeledi. Amerikan politik hayatında başkan fotoğrafçılarının hazırladığı dönem sonu kitaplarının bir benzeri olan ‘A Protokol’, Cumhurbaşkanı’yla 990 Gün isimli birçok yönü ile ilkleri bünyesinde barındırıyor.Birçok özel fotoğrafın ilk defa yayınlandığı kitapta görevi devretmesinden bir saat önce iki oğlu, Ahmet Münir ve Mehmet Emre’nin babasının yanına gelip kravatının iyi bağlanmadığını düşünüp tekrar bağladığı ândan Beşiktaş logolu fön makinesi ile saçını kurutmasına; Abdullah Gül’ün ‘kitabın en değerli fotoğrafı’ dediği şehit annesi karşısında duygularını gizleyemediği andan Alman Cumhurbaşkanı’yla Tarabya’daki salıncakta geçirilen mutlu dakikalara pek çok kareye tanıklık edeceksiniz.GÜL ŞAŞIRDI AMA KABUL ETTİİşe başladığı ilk gün ‘kitap yapacağım’ diye yola çıkan Demirci’nin kitabının hikâyesi, aslında göreve başladığı Ocak 2012’ye uzanıyor. “Resmi fotoğrafçıdan çok, bir foto muhabiri gibi çalışmaya özen gösterdim. Görünen Cumhurbaşkanlığı kavramının biraz arkasındaki işleyişe ışık tutmaya çalıştım. Onun her anını fotoğraflamak yerine doğru ânı kovaladım. Elden geldiğince, resmî fotoğraflar dışındaki anları belgelemeye çalıştım.” diyen Mehmet Demirci, göreve başlarken Abdullah Gül’e şunları söylemiş: “Sadece el sıkışma fotoğrafınızı çekmek istemiyorum. Bundan 50 yıl sonra da bakıldığında bu makamda oturan kişinin aslında gerçekten yaşayan bir kişi olduğunu göstermek ve kurgu olmayan, duygusu olan, tarihe kalacak gerçek fotoğraflar çekmek istiyorum.” Bu sözler karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Gül, isteği kabul etmiş.29 EKİM’DE HEDİYE ETTİCumhurbaşkanı Gül’ün “Bu senin kitabın” diyerek hiçbir fotoğrafın girip çıkmasına karışmadığını anlatan Demirci, kitabı 29 Ekim’de doğum günü hediyesi olarak 11. Cumhurbaşkanı’na takdim etmiş. Gül’ün “Tarihe kalacak bir kitap” yorumunda bulunduğunu anlatan Demirci, üç yıllık görevi boyunca 200 binden fazla fotoğraf çekmiş. 93 fotoğrafın yayınlandığı kitapta 40 kare ilk kez yayınlanıyor. Alfa Yayınları’ndan çıkan ‘A Protokol’; Makam, Memleket, Ziyaret, Görev Başında, Özel Zamanlar ve Son Gün adlarıyla 6 bölümden oluşuyor.BENİ GÖLGEM GİBİ TAKİP ETTİAbdullah Gül’ün fotoğraf merakı herkesin malumu. Demirci, Gül’ün üniversite yıllarında fotoğraf kulübü kurduğunu, film banyosu bile yaptığını belirterek, “Cumhurbaşkanımız işin kimyasına hakim amatör bir fotoğrafçı.” diyerek çalışma stilini şu sözlerle anlatıyor: “Cumhurbaşkanı olmak demek, tüm hayatını kamuoyu önünde yaşamak anlamına geliyor. Her hareketinizi izleyen onlarca kamera önünde yaşamak ise gerçekten çok zor. Beyefendiyi takip ettiğim 3 yıl boyunca elden geldiğince onun her anını fotoğraflamak yerine doğru ânı kovaladım. Sanırım etrafımda sürekli fotoğrafımı çeken birinin olması beni de rahatsız ederdi. Bu yüzden işimi yaparken Cumhurbaşkanımıza kendini rahat hissedeceği anlar bırakmaya çaba gösterdim. Özellikle özel yaşantısına ait fotoğraflarda rahatsızlık oluşturmamak için azami gayret gösterdim. Üç yıl boyunca; güne Cumhurbaşkanı’mızın programı ile başlayıp, o günü bir sonraki gün ve haftanın yenilenmiş programını kontrol ederek noktaladım. Düğünleri, cenazeleri kaçırdım ama Cumhurbaşkanı’mızın hiçbir programını kaçırmadım.” Kitabın önsözüne imza atan Abdullah Gül’ün, fotoğrafçısı Mehmet Demirci hakkındaki şu sözleri ise son derece dikkat çekici: “Bu kitap; işine tutkuyla bağlı, ‘an’ı yakalama peşinde koşan, beni gölgem gibi takip eden Mehmet Demirci’nin gözünden üç yıllık Cumhurbaşkanlığı dönemimin ilginç ve özel anlarını sergilemesi açısından da önemli bir çalışmadır.”ADEVİYE ANNE, OĞLUNUN KOLTUĞUNA OTURMADIAbdullah Gül’ü ‘son derece kibar’ diye tanımlayan Mehmet Demirci, “Bu öyle bir kibarlık ki, kızdığı anlarda bile ‘kardeşim’ diye hitap ederdi. Ailesi ile birlikte geçirdiği özel zamanlarda, eğer fotoğraf çekilmesini istiyorsa bile rica ederdi. Kimi zaman, torunu ile fotoğraflarının hep yanında olmasını istediğini belirterek ve bu kareleri kendi cep telefonuyla çekmemi isterdi. 2013 yılı Aralık ayında torunu ile telefonda konuşup Ankara’ya yağan kardan bahsedip ve onun için kardan adam yapıp, fotoğrafları torununa gönderecek kadar da hassastı.” diyor. Gül’ün çocuklarının kendisine bir-iki defa hatıra fotoğrafı çekip çekemeyeceğini sorduğunu anlatan Demirci, “Tanık olduğum özel anlardan biri ise Cumhurbaşkanı’mızın anne babasının, Beyefendi’yi makamda ziyaret etmeleriydi. Makam odasında annesini, konuklarını ağırladığı yerde sürekli olarak kendisinin oturduğu koltuğa oturtmak istemesine rağmen Adeviye annenin ‘Oğlum orası senin yerin, Allah seni muvaffak etsin.’ diyerek misafir koltuğunda oturmasıydı.” diyor.SİZİ VERSAY’DA AĞIRLAMAK ARTIK ÇOK ZOR OLACAKİstanbul’da Cumhurbaşkanı’nın çoğunlukla yazları kullandığı çalışma ofisi, Tarabya sırtlarındaki Huber Köşkü’nün de bulunduğu alan içindeydi. Tarabya sırtlarındaki çalışma ofisi ve konut Hayrünnisa Gül’ün çevre düzenlemeleriyle ilgi çekici bir mekâna dönüştü. Demirci, bir hatırasını şöyle anlatıyor: “Gelen her konuğun beğenisi görülmeye değerdi. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın Cumhurbaşkanı Gül’e ‘Burayı gördükten sonra, sizi Versay sarayında ağırlamak artık gerçekten çok zor olacak.’ sözünü kulaklarımla duymasam bunun abartılı bir ifade olduğunu düşünebilirdim.”YALOVA’YI GÖRMEK İÇİN 100 YIL BEKLEYEMEMYalova yolculuğunda yaşanan ilginç bir anekdotu Demirci şöyle anlatıyor: “Yalova’ya İstanbul’dan deniz otobüsü ile gitmiştik. Şehrin girişinde farklı noktalara asılan afişlerde “Cumhurbaşkanımız 06.09.2113 günü Yalova’da” yazıyordu. Afişteki tarih yanlışı herkesi güldürmüş, Cumhurbaşkanımız da, ‘Yalova’yı görmek için o kadar bekleyemem? deyivermişti.” bize.Gül’ün en anlamlı bulduğu fotoğrafGül’ün kitapta en beğendiği fotoğraf, geçen yıl bir iftar davetinde çekildi. Şehit annesinin gözü yaşlı bir şekilde, Gül ailesi ile vedalaşmasını ve onların üzüntüsünü gösteriyordu bu kare. ‘‘A’’ Protokol kitabını görünce Gül, “Kitabın en değerli fotoğrafı bu benim için.” demiş. Demirci’ye göre Gül çiftinin en çok önem verdiği işlerden birisi şehit yakınları ve gazilerle ilgilenmekti.Gül’ün berberi onun için Beşiktaş armalı saç kurutma makinasını kullanıyor.Mehmet Demirci, fotoğraf editörü olarak Köşk’te üç yıl görev yaptı. Gül’ün fotoğraflarını çekmeye devam ediyor.Abdullah Gül ve Alman Cumhurbaşkanı, Tarabya’da bu salıncakta on dakika sohbet etti.Gül çifti Lizbon’da...
↧