Yıllardır gündemden düşmeyen ve daha çok siyasetçiler tarafından dillendirilen bir dernek, Kanarya Sevenler Derneği. Siyasilerin, sivil toplum örgütlerinin, devlet tarafından kaale alınmadıkları vakit, bolca kullandıkları ‘Burası Kanarya Sevenler Derneği değil!’ deyiminin kaynağı. Siyasetçiler, ‘Kanarya Sevenler Derneği’ derken kanarya sevenleri masum ilan edip, bu ismi kullanlanları ise suçlu ya da hatalı olarak tanımlarlar bir bakıma.Ama her ne olursa olsun, bu ifadenin dillerden düşmemesinin, kanarya sevenleri rencide etmediğini söylemek mümkün değil. Peki, kim bu kanarya sevenler, nasıl yaşarlar, niçin kanarya severler, nasıl kanarya yetiştirirler? Bu kadar sık gündeme gelmek hoşlarına gidiyor mu?Mezatın yapılacağı ve herkesin bir araya geleceği bir pazar günü, yolumuzu Türkiye’nin en eski ama pek bilinmeyen, 53 yıllık öz hakiki Kanarya Sevenler Derneği’ne düşürüyoruz. Sandığımız gibi sadece emekli amcaların, dedelerin pazar sabahları erkenden gittikleri, birbirlerine kuşlarını gösterip çay içtikleri bir dernek olmadığını görüyoruz burasının. Yaşlılar kadar gençlerin de ilgi gösterdiğine, kuşlar kadar sahiplerinin de görücüye çıktığına ve heyecanlarına şahit olmak doğrusu ziyarete değiyor. Mezat, sabahtan başlamış. Orta yaşlarda bir amca, büyük bir ciddiyetle mezatı yapıyor. Elinde mikrofon, sanırsınız ünlü bir sanatçının, eşsiz sanat eserini müzayedeye açıyor. Kanaryanın sahibi, elinde kafesle geliyor ortaya. Sağ tarafında derneğin başkanı Feridun Erdeğer, uzman doktor edasıyla satışa çıkan kuşların göz kontrolünü yapıyor. Katarakt mı değil mi bir bakışta anlıyor. Kanaryanın fiyatı ona göre tekrar belirleniyor. Rengârenk, birbirinden güzel, kalabalık ve mikrofondan çıkan yüksek sesle aşka gelip, daha da çok ötüşen kanaryaların her birinde Gerçek Sanatkâr’ın imzasını görmek mümkün. Hatta o an bütün kanaryaları almak isteyecek kadar, etkisi altına alıyor bu güzellik. Kanaryaların fiyatı da tıpkı borsa gibi bir iniyor, bir çıkıyor. Çok yüksek fiyat söylenen bir kanarya, fiyatının çok altına, çok düşük fiyatı olan daha pahalıya ‘Satıyoruum, saaattımm‘ cümleleriyle sahibini buluyor. Tabii biz bu satıştan bir şey anlamasak da işin erbapları, kuşun ırkına, rengine, türüne, cinsine, yaşına, hastalığına göre bu fiyatların belirlendiğini vurguluyor.‘Eşim sorun çıkarırsa, boşanırım’Derken birkaç kanarya sevenle konuşuyoruz. Onlardan biri bayan kuaförü Avni Akyurt (48), 10 yıldır kanarya besliyor. 70 tane kanaryası var. Evinin terasında ayırdığı yerde yetiştiriyor kanaryaları. İlk akla gelen soru “Eşiniz şikâyet etmiyor mu?” oluyor. Tereddütsüz verilen cevap şaşırtıyor: “Eşim hiç bir şey diyemez. İtiraz etse ve bir sorun çıksa boşanırım diye düşünüyorum.”‘Burası Kanarya Sevenler Derneği değil diyenlerin kültür seviyesi düşük’12 yıldır kanarya üreticiliği ve Kanarya Kafes Kuşları Federasyonu’nda renk hakemliği yapan malî müşavir Hakan Koç’la konuşuyoruz. 300 tane yavru kanaryası olan Koç, evinin yarısını yani 1 oda artı salonun bir kısmını kuşlara ayırdığını söylüyor. Kanarya yetiştirme hikâyesinin nasıl başladığını anlatıyor Koç: “Ben çok sigara içen biriydim. 1 yıllık sigara paramla kanarya üretim işinin temelini oluşturdum. Bu iş benim stresimi, sıkıntımı alıyor.” Hakan Koç, evli olmadığı için bu durumdan kimsenin şikâyetçi olmadığını anlatıyor. 46 yaşında ve hâlâ bekâr olduğunu belirten Hakan Koç, “Kanaryalar yüzünden evlenemedim. Bu sene azaltıyorum kanarya bakmayı. Evlenmeyi düşünüyorum artık.” demeyi de ihmal etmiyor. Sonra başlıyor içini dökmeye: “Kanarya Sevenler Derneği’ni hafife alan ifadeler çok komik. Burada mimar, mühendis, doktor, eczacı ve avukat olan, bu işe gönül vermiş insanlar var. Kötü alışkanlığını bırakan, aile hayatı düzene giren insanların sayısı hayli fazla. Bence ‘Burası Kanarya Sevenler Derneği değil’ diyenlerin kültür seviyesi düşük. Muhataplarını hafife almak için başka söylemler bulsunlar.”‘Dernek görünümlü kumarhane değiliz!’Derken mezattaki doktorluk görevine ara veren, dernek başkanı Feridun Erdeğer geliyor yanımıza. Kim kaldı o eski kanarya sevenlerden demeyin. Nitekim Feridun Erdeğer, 37 senelik bir kanarya sever. 19 senedir de derneğin başkanlığını yapıyor. “İki ayrı kanarya kümesim var. Çoğu zaman kanaryalarla daha çok ilgilendiğim için, eşim onu ihmal ettiğimi düşünüyor. Ama benim hiç çocuğum olmadı, onları biraz da çocuğum yerine koyduğum için çok vakit geçiriyorum.” sözleri Erdeğer’in kuşlarını ne kadar sevdiğini anlatmaya yetiyor. Kanarya Sevenler Derneği’nin 400 üyesiyle bir aile olduğunu söyleyen Erdeğer, sürekli polis baskınına maruz kaldıklarını anlatıyor. Aklımıza Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki dernek görünümlü kumarhaneler geliyor. Doğal olarak polis, derneğin altında üstünde hukuksuz bir iş yapılıyor mu diye baskına gelse de, her defasında kanarya severlerin heyecanıyla karşılaşıyormuş. Erdeğer, bırakın kumar oynamayı, hukuksuz iş yapmayı, dernekte, sigara içmenin bile yasak olduğunu söylüyor. Gözlemin ve görüşmelerin ardından, dernekten ayrılma vakti geliyor. Üyelerin gözlerindeki heyecanı, yüzlerindeki tebessümü hatırladıkça, ayrılırken bir söz geliyor dile: Evet, burası Kanarya Sevenler Derneği…Kanarya Sevenler Derneği, Meclis tutanaklarındaKanarya Sevenler Derneği için, siyasiler dilinden düşürmüyor derken şaka yapmadık. Siyasetçilerin diline pelesenk olan bu deyim Meclis tutanaklarına bile girmiş. İşte birkaç örnek:CHP Milletvekili Kemal Anadol (2010): Kanarya Sevenler Derneği’ne başkan, üye seçmiyoruz. Anayasa Mahkemesi’ne üye seçiyoruz. Biraz ciddi olalım.Dönemin İçişleri Bakanı Murat BaşeSgioğlu (2007): Bu Meclis, Kanarya Sevenler Derneği değil. O dernekte yapılan hatalar bile insanları mahkemelere götürür.CHP Milletvekili Celal Dinçer (2013): Şimdi sendikal hakları kısıtlayarak, sendikaları Kanarya Sevenler Derneği’ne dönüştürmek istiyorsunuz.MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural (2013): Bunlar PKK’yı herhalde Kanarya Sevenler Derneği zannediyor.TÜSİAD Yönetim Kurulu eski Başkanı Ümit Boyner de aynı söylemi dile getirmişti.TÜSİAD 43. Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Boyner’in, “TÜSİAD ‘Kanarya Sevenler Derneği’ değildi. Biat ve itaat kültürüne değil tartışma ve fikir çoğulculuğuna inanmanın semeresini gördük, kendi ayağına dolanacak, kibrin bubi tuzaklı yollarına sürüklenecek bir Türkiye ihtimalinden kaygı duyuyorum.” sözleri, çok konuşulmuştu.
↧