Avrupa’nın ikinci büyük gölü Leman’ın burnu havada kıyı kenti Cenevre için barışın, refahın ve dünyanın başkenti desek yanlış olmaz. Burada elinizi sallasanız bir diplomata veya zengine çarpar.Meraklı bir turist olarak arşınladığınız sokaklarından muhtemelen birkaç gün önce gizli bir zengin bankadaki altınlarını saymak için hızla geçmiştir. Siz, asırlık binalardan oluşan kent merkezinde küçük ve egzotik bir kafenin önündeki demir sandalyeye ilişirken, rehberiniz kulağınıza bir iki hafta önce Bill Clinton burada şu masada oturup kahve içmiş diyebilir.Zirveleri karla kaplı Alpleri izlerken aynı kişi, zenginin malı züğürt turistin çenesini yorar misali, “Rus milyarder Abramovich kayak için gelmiş eşi dostuyla. İsviçre’nin en pahalı şaraplarını açıp ineklere içirmiş.” deyiverebilir. Cenevre dünya liderlerinin, devlet yetkililerinin ve zenginlerin sık sık gittiği bir şehir. Bankaları, çikolatası, peyniri, kayağı ve antlaşmaları meşhur Cenevre’de kısa bir tur atacağız.Cenevre, İsviçre’nin ikinci büyük kenti. 26 kanton yani eyaletten oluşan bu küçük ülkenin, Cenevre kantonunun aynı adlı başkenti burası. İsviçre’deki bu kantonların her biri vakti zamanında birbiri ile savaş halindeki derebeylikleriymiş. Büyük bir anlaşma imzalayıp savaşmaktan vazgeçmiş, birleşmişler. Yüzyıllarca hiçbir savaşa (I. ve II. Dünya savaşları da dahil) katılmamışlar. Tarafsız kalmışlar. Bu tarafsızlığı da iyi kullanmışlar. Şimdi dünya ülkeleri tüm anlaşmazlıklarında tarafsız ülke olduğu için burada görüşmeler yapıyor.Ülkede 4 resmî dil var. Fransızca, Almanca, İtalyanca ve yerel dilleri Roman. Cenevre, Fransızcanın yoğun olarak kullanıldığı bölgede kalıyor. Protestanlığın Kalvenizm kolunun önemli katedrallerinden biri Saint Pierre de şehirde. Bu kolun kurucusu filozof Calvin, bir süre burada konaklamış. Sadece o mu, gelmiş geçmiş tüm devlet liderleri, şöhretli isimler bu şehirde konaklamış. Birçoğunun Leman Gölü kenarındaki parklarda heykeli var. Bugünün şöhretli zenginlerinin de görkemli evleri...Bir tek bankalar caddesinde kamera yokCenevre dünyanın en pahalı şehirlerinden. Uluslararası sermaye için sığınak durumunda olan şehir, kirli para aklama merkezi olarak da nam salmış. Bankaları, müşteri bilgilerini gizlemeleriyle meşhur. Hatta ülkenin her yerinde bulunan kamera sistemi Cenevre kent merkezindeki bankalar caddesinde yok. Müşteri gizliliği hassasiyeti için. Burada bankalar eksi faiz uyguluyor. Yani para bankada kaldıkça azalıyor. İsviçre bankaları, İkinci Dünya Savaşı sırasında gönderilen Nazi altınları ile zengin oluyor. Bu sebeple Yahudiler açtıkları davalar sonucunda 1995 yılında yüklü miktarda tazminat aldı. Şimdi ise şeffaflaşma hareketi ve ekonomik kriz sistemi biraz sarsmış. Tabii bir de devrilen her diktatörün (Saddam’ın, Mübarek’in), mafya babasının ve işadamının (Uzan) parasının İsviçre’de çıkması yani karapara tartışmaları da etkili oluyor. Şehir, yılın her zamanı çok yoğun. Öyle ki Arap Birliği ve AB Suriye özel temsilciliğinin Suriye ile ilgili yapacağı görüşmeler geçen sene ocak ayında Davos ve Saat fuarıyla çakıştığı, yani şehirde yer olmadığı için yapılamamıştı. Birleşmiş Milletler bu şehirde kuruldu. Şimdi merkezi Amerika’da. Cenevre ikinci merkez olarak geçiyor. Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü, Kızılhaç/ay ve dünyanın en pahalı bilimsel deneyini yapan Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) bu şehirde bulunuyor. Suriye ile ilgili görüşmeler, İran’ın nükleer çalışmalarıyla ilgili toplantılar, Afrika ülkeleriyle ilgili antlaşmalar hep bu şehirde yapılıyor. Hatırlarsanız Türkiye’nin iç meseleleri de Kürt sorunu, Kuzey Irak, petrol anlaşmalar da hep burada görüşüldü. Büyük holdingler de görüşmelerini, toplantılarını burada yapıyor. Uluslararası konferanslara da ev sahipliği yapan şehirde yapılan organizasyonların sayısı yılda üç bini buluyor. Bu sebeple şehrin yarısından fazlası hizmet sektöründe çalışıyor.Cenevre’de hafta sonları sokakta spor yapanlardan ve acemi turistlerden başkasını göremezsiniz. Hele de kışsa herkes kayağa gidiyor. Gidemeyenler de sokaklarda çoluk çocuk koşuyor. Ya da bisiklete biniyor. Ülkede herkes gayet atletik. Yerel halkta şişman birini görmek neredeyse imkânsız. Cenevre’de, tipik bir Avrupa kenti olarak akşam yediden sonra sokaklarda kimseler kalmıyor. Mağazalar, dükkânlar kapanıyor. Sadece restoranlar, kafeler açık. En kalabalık restoranı bile İstanbul’dakilerin ortalama kalabalığı kadar oluyor. İsviçre’nin çikolatalarının ve peynirlerinin meşhur olma sebebi ülkede hayvancılığın çok olması. Kaliteli süt üretiyorlar. Dolayısıyla peynir ve çikolata da. Et yemekleri de çok meşhur. Ama ilginç olan Suudi kralının bile devasa malikânesinin olduğu, dünya liderlerini dolayısıyla Müslüman devlet görevlilerini de ağırlayan şehirde bu kadar lüks içinde helal yemek bulmanın zorluğu. Lüks restoranlarda vejetaryene talim etmek zorunda kalabiliyorsunuz. Ya da ona bile güvenemediğiniz için aç kalabilirsiniz.Bu kırık sandalye niye burada?Cenevre’nin sembolü, Leman Gölü kenarındaki fıskiye. Türkiye’de de birçok belediye başkanına ilham veren bu fıskiyenin özelliği saatte 200 km hızla ulaşan suyunun yaklaşık 140 metre yükseğe çıkması. Şehrin diğer simgesi ise çiçek saat. Leman Gölü çevresi yemyeşil. Görkemli ağaçlar ve çiçeklerle dolu. İngiliz ve Fransız bahçeleri var ki bunların özelliği o ülkenin bahçecilik kültürüne göre olması. Çiçek saati de İngiliz bahçesi içerisinde. Cenevre’ye giden turistler için önünde fotoğraf çektirilecek mekânlardan biri de bir bacağı kırık 15 metrelik sandalye. Birleşmiş Milletler binası önündeki sandalye bir ayağını mayında kaybetmiş insanı simgeliyor. Bu anıt dünyada barış için yani sandalyenin ayakta kalması için tüm bacaklarının sağlam ve var olması gerekir mesajı da veriyor. Fotoğraflık diğer manzara yine BM binası önünde bulunan bayraklı yol. Aslında BM’nin bulunduğu Nations Meydanı özellikle uluslararası toplantıların olduğu zamanlar eylemcilerin uğrak yeri oluyor. Dünya eylemde görsün... Eğer cam ve porselene meraklıysanız Ariana Müzesi’ne gidebilirsiniz. Müze binası, içindeki cam ve porselenler kadar ilgi çekici. Saatin tarihçesini öğrenmek için gideceğiniz mekan ise Patek Philippe Müzesi. Cenevre’nin müzeler ve sanat galerileri bölgesinde bulunan müzeden sonra güncel sanatı da inceleyebilirsiniz. Cenevre’de çok sayıda yatılı okul var. Dünya zenginlerinin, devlet liderlerinin çocukları ladylik okulları olarak nam salan bu okullarda okuyor.
↧