Şampiyonlar Ligi’nde Fenerbahçe maçlarına hazırlanan Arsenal, Luis Suarez aşkında mutlu sona ulaşamadı. Gol yollarında sorun yaşamaları muhtemel. Ne var ki Arsenal çok pas yapabilen orta saha ve kanat oyuncularıyla hâlâ büyük bir tehlike..Geçen yıldan bu yana verdiği ilginç demeçlerle yaşlandığı izlenimi veren (misal, bilet fiyatlarının pahalı olmasına burun kıvırıp, çok olmadığını söyleyivermişti) Wenger özellikle Galatasaray karşısındaki mağlubiyetleri, bir de transfer politikası ve elinde tutamadıklarıyla meşhur.Fenerbahçe maçları öncesi Wenger’i mercek altına alalım...Emirates Kupası son maçını Galatasaray, Didier Drogba’nın ayağından gelen iki golle kazanıyor, aynı dakikalarda Arsenal taraftarları sosyal medya üzerinden teknik direktör Arsene Wenger’e çağrı yapıyorlar: #spendsomemoney (biraz para harca) Oysa Arsene Wenger’in hayalindeki Arsenal, para harcayan ve yıldızlara imza attıran bir takım değil.. Dünyanın yeni süper yeteneklerinin gözlerini açtıkları yer olmak, kendi yıldızlarını kendisi yaratmak... Oluyor da..Ashley Cole’u 17 yaşında Chelsea, Fabregas’ı 16 yaşında Barcelona, Kolo Toure’yi 21 yaşında Fildişi Sahili’nin önemli takımı ASEC Mimosas altyapısından aldı. Theo Walcott’a imza attırdığında 17, Alex Song 18 yaşındaydı. Samir Nasri 21’inde Marsilya’dan, Thierry Henry 22’sinde Juventus’tan, Emmanuel Eboue 22’sinde Beveren’den, Robin Van Persie 21’inde Feyenoord’dan alındı. Bunlar çok genç yaşta Arsene Wenger tarafından keşfedilmiş onlarca isimden sadece birkaçı... Ancak Wenger’in hayalindeki Arsenal bu gençleri ellerinde tutamıyordu. Yıldızlar, parladıkları yerde kalmadılar. Parayı verenler, Arsenal’in yıldızlarını aralarında paylaştılar. Ashley Cole Chelsea’ye, Samir Nasri Manchester City’ye, Kolo Toure City’den sonra Liverpool’a, Alex Song ve Fabregas Barcelona’ya, Robin Van Persie Manchester United’a gitti.Gençleri bulmak kolay değildi, Arsene Wenger topraklara bulanmış altın parçalarını gün ışığına çıkartıyordu ama bu süper yetenek gençler, futbollarının olgunluk dönemini Arsenal’de geçirmiyorlardı. Onları yetiştirmek için harcanan onca çabadan geriye birkaç milyon Euro’dan başka pek bir şey kalmıyordu. Üstelik, 17’sinde, 20’sindeki bu gençlerin, henüz tüm yeteneklerini ve “futbolsal hediyelerini” kullanamıyor olması, bazen Wenger’i terse yatırıyordu.Ne var ki bazı isimler, Wenger’in gözünden öyle bir kaçtı ki! Hatta kaçan balık eldekinden daha da büyüktü, büyük olacaktı...Öyle ki, gün gelecek, “Arsene’in elinden kaçan en büyük 10 yıldız” diye liste yapılacaktı...Wenger’in ıska geçtikleriEn iyi bilinenlerle başlayalım...2003 yılında Sporting Lisbon’dan Londra’ya, Arsenal’e deneme antrenmanları için gelen Cristiano Ronaldo, Wenger’e kendini kanıtlamıştı. Arsenal ile Sporting Lisbon bonservis bedelinde de anlaşmıştı. Ancak imza süreci uzadı. Araya giren Sir Alex Ferguson Ronaldo’yu kayarak müdahale ile Arsene’in ayağından alıverdi.Son dakikada kaptırılan bir başka isim Juan Mata oldu. 2011’de Valencia ile bonservis pazarlığı sürerken, Chelsea 27 milyon Euro verip, Mata’yı kadrosuna kattı.Buraya kadar para konuştu...Gelelim, Arsene Wenger’in “yeterli değil” deyip reddettiği isimlere...2000 yılında Arsene Wenger, o yıllarda henüz 16 yaşında olan İsveç’in gelecek vaat eden yıldız adayı İbrahimoviç’i Londra’ya davet etmişti. Wenger, İbra’yı bir hazırlık maçında oynatıp, denemek istedi. Ancak genç Zlatan, o günlerde de kendisine aşırı güveniyle, “İbrahimoviç deneme yapmaz” dedi ve Arsenal defterini kapattı. Denemeden bilebilir miydi, İbra’nın inanılmaz yeteneğini? İşte bunu Arsene’e sormak lazım...Samuel Eto’o, 2004’te Arsene Wenger’e teklif edildiğinde, teknik adam bu futbolcunun fiziksel potansiyelini yeterli bulmamıştı, Barcelona’ya gitmesine göz yumdu.2002’de Sparta Prag’ın kalesini korumakta olan Petr Cech de Arsene Wenger’e teklif edilen bir başka isimdi. Aslında bonservis konusu da çözülmüştü. Son dakikada bu kez Wenger vazgeçti. Petr Cech’in artılarını ve eksilerini yan yana koymuş, “değmez” demişti.Ancak Arsene Wenger, hiçbir transfere, sıradaki isim kadar yanmamıştır... Çünkü bu yıldız geri dönüp Arsenal’in canını çok yakacaktı...Drogba öyle bir kaçtı ki!1998’den 2002’ye, 4 yıl boyunca, Arsenal scout ekibi, Le Mans’da oynayan genç bir Fildişi Sahilili oyuncuyu yakından takip ediyordu. O yıllarda bonservis bedeli, yalnızca 100.00 pound olan bu genç adam, son derece yetenekliydi, fiziksel olarak oldukça güçlüydü, adı da Didier Drogba’ydı.Wenger, uzun uzun düşündü, izledi, sordu, soruşturdu ve bir karar verdi: “Yeterince hazır değil. Üstelik bizim elimizde Henry var!”Drogba, 2003’te Marsilya’ya 6 milyon Euro’ya satıldı. 1 yıl sonra 2004’te, o günün İngiltere için transfer rekorunu kırıp 37 milyon Euro bonservis bedeli ile Chelsea’ye gitti. Aynı Drogba, bu kez Galatasaray formasıyla, kariyerinde Arsenal’e karşı çıktığı 15. maçta 14. ve 15. gollerini peş peşe sıraladı...Bugünlerde bir başka yıldız, Arsene Wenger’e “nasıl kaçtı” dedirtiyor. Arsene Wenger, 2006’da scout ekibinin tavsiyesi üzerine, Gareth Bale’e anlaşma teklif etmeye Southampton’a gitti, ancak son saniyede kararını değiştirdi, Theo Walcott’ı alıp Londra’ya döndü. Wenger, bugünlerde gece yastığa başını koyduğunda pek uyuyamıyor olsa gerek ki, Bale’e Real Madrid’in yaptığı 105 milyon Euro’luk teklifi gün aşırı eleştirip duruyor.Sonuç? Transfer dönemlerinde Arsene Wenger’in elinden kaçan genç isimlere dikkat edin. Birkaç yıl içinde el yakacaklar, bonservis rekoru kıracaklar ve hatta geri gelip Arsenal’e gol atacaklar... Bu da dünya futbolunda Arsene Wenger’in imzası olacak...Fenerbahçe maçları öncesi Arsene Wenger’e bir de bu listeyle bakalım dedik.İyi pazarlar....
↧