Actedcity oyunculuk stüdyosunun kurucusu Betül Alganatay, Hollywood aktör ve koçlarını Türkiye’ye getirerek Amerikan sinema sektörüyle Türk oyuncuları tanıştırmayı istiyor. Actedcity, ilk workshop’unu The Actor’s Studio’nun eğitmenlerinden Tom Brangle ile yaptı.ABD’de sinema eğitimi almak, Hollywood’a kapı aralamak hemen her Türk oyuncunun en büyük hayali. Actedcity oyunculuk stüdyosunun kurucusu Betül Alganatay, bu hayali gerçekleştirenlerden biri. Amerika’da Eric Morris tekniği alan ve iki ay önce kurduğu stüdyoyla oyunculuk sektörüne yeni bir soluk getirmeyi hedefleyen Alganatay, Hollywood aktör ve koçlarını Türkiye’ye getirerek Amerikan sinema sektörüyle Türk oyuncuları buluşturmayı amaçlıyor. Ona göre Hollywood’a açılan kapıya girebilmek ve o kapıyı çalabilmek için yetkin oyuncu koçlarından eğitim almak gerekiyor. Alganatay, “Hollywood sektöründe başarı sağlayabilmek için kapasiteli oyuncu olmalı ve eğitim almalı.” diyor. Star oluşturan enstitülerdeki hocalarla çalışmayı amaçlayan stüdyo, ilk atölye çalışmasını The Actor’s Studio’nun eğitmenlerinden Tom Brangle ile yaptı. Al Pacino, Arthur Pen, Harvey Keitel gibi profesyonel isimlerle çalışan Brangle, Hollywood’a açılmak isteyen oyuncunun disiplinli çalışması gerektiğini söylüyor. Betül Alganatay, 14 yıl boyunca New York’ta çeşitli tiyatrolarda oyuncu ve oyuncu koçu olarak çalışmış. Elde ettiği birikimi Türkiye’deki profesyonel oyuncu ve oyuncu adaylarıyla paylaşan Alganatay, ‘olmak’ eylemiyle oyunculuğa yeni teknikler getiriyor: “Meditasyon haline geçen bir oyuncu ancak ‘olma’ haline geçebilir. Oyunculara sahneye çıkarken ceketini çıkartmayı öğretiyorum. Yani bedensel anlamda başka bir karakterin özelliklerini nasıl yükleyeceğimi oluşturuyorum. Çünkü yaşadığımız baskılardan kurtulup sahneye sıfır kilometreyle çıkmalıyız.” Actedcity İstanbul, bir sonraki atölye çalışmasına Nicole Kidman’ın oyuncu koçlarından Susan Batson’u getirmeyi hedefliyor.‘Türkler, hayata bakış açılarıyla İtalyanlara benziyor’Al Pacino ile ‘Salome’, The Last Godfather’ filminden Harvey Keitel ile aynı sahneyi paylaşan Tom Brangle, ilk defa Türkiye’ye gelmiş. Türkiye’yi tarihi kültürel anlamda harika bulan Brangle, İstanbul’u New York’a benzetiyor. İstanbul’daki camileri, Mısır Çarşısı’nı çok beğendiğini söylüyor. Türkleri, sanat ve hayata bakış açılarıyla İtalyanlara benzeten Brangle, “Türkiye’deki öğrencilere bir şeyi söylediğin zaman hemen yapabilme kapasitesine sahipler. Onlara bir yöntem gösterdiğimde çabuk adapte oluyorlar. Ciddi bir dramatik durumdan komediye hemen geçebiliyorlar. Bazen bunu New York’taki aktörler yapamıyor.” diyor. Oyunculardaki bu durumu, ülkedeki politik ve sosyal yapısının etkileyebileceğini düşünüyor. Brangle, iyi bir oyuncuda olması gereken performansı ise şöyle sıralıyor: “Oyuncu, sergilediği karakterin gerçekliğini, sadeliğini, gerilimini seyirciye aktarabilmeli. Yani senaryoyu yaşamsal hale getirebilmeli. Oyuncu, kameranın önünde ve sahnede nasıl duracağını bilmeli. Gözünü nerede kırpıp kırpamayacağını dahi ayarlayabilmeli. Oyuncunun kamera farkındalığı geliştikçe daha başarılı olur. Kameranın önünde rahat olmak, karakteri devam ettirmek, karizmatik olmak, karakteri hayata geçirmek çok önemli.” Vapur tiyatrosu ile Doğu-Batı sahnesi birleşecekActedcity İstanbul, 17-21 Eylül’de vapur tiyatrosu yapacak. Tiyatroyu vapura taşımak istediklerini söyleyen Alganatay, Beşiktaş-Kadıköy seferleriyle Doğu-Batı kültür sentezi yapmayı hedefliyor. Vapur tiyatrosu 20.15-21.15 saatleri arasında ücretsiz izlenecek. Görsel yönetmenliğini Tom Brangle’nin üstlendiği vapur tiyatrosunun dramaturgluğunu ise Gizem Kurt üstleniyor.
↧