41. İstanbul Müzik Festivali bu yıl ‘Zaman ve Değişim’ temasıyla müzikseverleri bekliyor. Dünyaca ünlü birçok ismi ağırlayacak etkinlikte kaçırılmaması gereken konserlerden meraklıları için bir seçki hazırladık.İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen ülkemizdeki en eski ve en büyük müzik etkinliği İstanbul Müzik Festivali, bu yıl 41. kez müzikseverleri ağırlıyor. Özellikle son yıllardaki festival direktörü Yeşim Gürer Oymak tarafından hazırlanan renkli programları, temalarıyla sipariş edilen eserler ve bu eserlerin dünya prömiyerlerinin yapılması, festivale dünya ölçeğinde önemli bir saygınlık kazandırdı. İstanbul Müzik Festivali bu yıl ‘Zaman ve Değişim’ temasına odaklanıyor. Festivalin renkli programında, bu değişimin izlerini hep birlikte takip edeceğiz. Gezi Parkı eylemleri sebebiyle açılış programı ertelense de, gerek tema çerçevesinde yapılacak etkinlikler, gerekse dünyaca ünlü yıldızların vereceği konserler yine müzikle dolu bir ay yaşatacak. Bu yıl her zamankinden daha renkli, daha çok-kültürlü, daha İstanbullu olan festivalin programından küçük bir seçki hazırladık.Savall’dan hayatın evreleri11 Haziran akşamı Aya İrini Müzesi’nde düzenlenecek Jordi Savall konseri festivalin en dikkat çekici etkinliklerinden. Katalan müzisyen, otuz yılı aşkın bir süredir Avrupa’nın müzikal mirası üstüne araştırmalar yapıyor. Ağırlıklı olarak barok ve ‘erken dönem’ müzikleri üzerinde çalışan müzisyen, yine Barok dönemlerine ait bir enstrüman olan viola de gambanın günümüzdeki sayılı icracılarından. Ayrıca Kudüs’ten Japonya’ya, Osmanlı’dan Kelt diyarlarına kadar birçok geçmiş dönem müziğini araştırıp günümüze taşıyor. Festivalin bu yılki teması ‘Zaman ve Değişim’ çerçevesinde kurucusu olduğu Hespèrion XXI ile Hayatın Evreleri adlı bir konser verecek Savall. Her projesinde müzikseverleri geçmişin farklı bir coğrafyasında seyahate çıkaran müzisyen, bu kez Balkanlar’da. Hayat döngüsünün farklı evrelerine dair şarkılar, kutlamalar ve ağıtları ele alan, Balkanlar’ın zengin müzikal ve sözel mozaiğinden beslenerek kurgulanan konser, festivalin kaçırılmaması gereken etkinliklerinden.Roby Lakatos-Cihat Aşkın Buluşması13 Haziran’da gerçekleşecek Roby Lakatos-Cihat Aşkın buluşması 41. İstanbul Müzik Festivali’nin en büyük sürprizlerinden. Türk ve Çigan müziklerine iki özgün sanatçının yaklaşımlarının şaşırtıcı, zarif ve heyecanlı bir buluşması olacak. Ülkemizin en önemli keman sanatçılarından Cihat Aşkın ile müzik çevrelerince ‘şeytanın kemancısı’ olarak anılan Macar sanatçı Roby Lakatos, birbirlerinin müzik dünyalarını ziyaret edecek. Roby Lakatos güçlü virtüözitesi ve farklı tarzları birleştiren çok yönlü repertuarıyla klasik tanımlamalara meydan okuyan evrensel bir sanatçı. Cihat Aşkın Amerika, Asya, Avrupa ve Afrika’da sayısız konser veren, Shlomo Mintz ve Ida Haendel gibi efsanelerle aynı sahneyi paylaştı. Konserde Lakatos’un son albümünden, Aşkın’ın İstanbulin adlı çalışmasından eserlerin yanı sıra Paganini 24. Kapris’in klasik ve Çigan versiyonu seslendirilecek. Tabii ki Çigan müziğinin olmazsa olmazları ve Türk müziğinden örnekler de olacak.Bir orkestra, üç dev isim14 ve 15 Haziran’da Deutsche Kammerphilharmonie Bremen’in vereceği iki konser, festival takipçilerini en çok heyecanlandıran etkinliklerin başında geliyor. Topluluk ‘benzersiz müzikal stiliyle’ dünyanın sayılı orkestraları arasında anılıyor. Orkestra ilk konserinde Portekizli büyük piyanist Maria João Pires’in yanı sıra uluslararası üne sahip Türk şef Alpaslan Ertüngealp’i de Türkiye’ye getirecek. Piyanist Maria João Pires, zarafet ile duyarlılığın arasında mükemmel dengeyi kurması ve yaptığı her şeyde bir kendiliğindenlik hissi uyandırabilmesiyle tanınıyor. Uluslararası üne sahip olan Alpaslan Ertüngealp, bugüne kadar dünyanın birinci sınıf orkestralarını yönetti. Orkestra ikinci konserinde kusursuz tekniğiyle birleşen, şairaneliği ve duyarlılığı alamet-i farikası sayılan keman virtüözü Vadim Repin ile bir araya geliyor. Dünyanın en büyük orkestralarıyla birlikte konser veren Repn, konser salonlarında olduğu kadar kayıt dünyasında da başarılarını tescilleyen Repin’in albümleri birçok ödüle layık görüldü.Shlomo Mintz ile nadir bir an...Müzikalitesi, stil çeşitliliği ve güçlü tekniğiyle tanınan şef ve keman sanatçısı Shlomo Mintz ve Cameristi della Scala bu yılın ‘Zaman ve Değişim’ temasına gönderme yapan bir programla festivalde. “Müzik gerçeğe dokunmaktır, pek nadiren olsa da…” diyen Mintz, 18 Haziran akşamı festival takipçileri için o pek nadir anlardan birini vaat ediyor. Dünyanın en iyi orkestraları ve şefleriyle düzenli olarak konser veren sanatçı, yirmiden fazla albümle aralarında üç Grand Prix du Disque ile Edison ve Gramophone’un da bulunduğu pek çok ödüle layık görüldü. Cameristi della Scala ise sanatçının düzenli işbirliği yaptığı seçkin topluluklardan.Kapanış Vengerov ileFestival, kapanışını büyük bir isimle yapıyor. Uzun yıllardır müzik dünyasının zirvesindeki Maxim Vengerov, 29 Haziran akşamı müzikseverlerle buluşacak. Birkaç yıllığına ara verdiği solistlik kariyerine geçen yıl döndüğünde büyük sevinçle karşılandı. Sanatçı, festivalin konuğu olarak karizmatik şef Sascha Goetzel yönetiminde Türkiye’nin en iyi senfonik topluluğu Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın eşliğinde kapanış konserine imzasını atacak. Keman çalmaya beş yaşında başlayan ve Grammy dahil pek çok prestijli ödül kazanan Maxim Vengerov, dünyanın en önemli orkestraları eşliğinde önemli müzik merkezlerinde çaldı ve keman repertuarının en büyük eserlerini kaydetti. Vengerov konseri, öncesi onu dinleme şansı elde edenler için de, ilk kez dinleyecekler için de yeni bir deneyim anlamına gelecek. Çünkü her konserinde sürprizler yapmaya bayılıyor.
↧