Bir Yudum Kitap, abone olmaları halinde kişilerin e-posta kutusuna her sabah beş dakikada okuyabilecekleri en iyi hikâye ve roman pasajlarını gönderen güzel bir internet girişimi. Amaç, insanları güne iyi başlatmak ve küçük bir pasajını gönderdikleri kitabı okuyucuya merak ettirmek.
Saat 07.30-08.00 civarı. Mesaili bir işte çalışıyorsanız büyük ihtimalle yollardasınızdır ve kafanızı çevirdiğiniz yerde ardı ardına sıralanmış araçlar, adına trafik dediğimiz şeyi meydana getiriyordur. İşe gitmiyorsanız da evdesinizdir ve bir önceki günün tıpatıp aynısı sizi bekliyordur büyük ihtimalle. Her iki durumda da size iyi gelecek, güne iyi başlamanızı sağlayacak bir şeylere kuvvetle ihtiyacınız var. İhtiyaç duyduğunuz şey mail kutunuzda mevcut olabilir! Birileri sizin için güzel bir kitabın beş dakikada okunabilecek en güzel pasajlarından birini seçip yollamıştır, kim bilir? Eğer ‘Bir Yudum Kitap' projesinden haberiniz varsa bu pekâlâ mümkün. Bir Yudum Kitap, abone olmaları halinde kişilerin e-posta kutusuna her sabah beş dakikada okuyabilecekleri en iyi hikâye ve roman pasajlarını gönderen güzel bir internet girişimi. Abonelik dediğimiz de biryudumkitap.com'a girip e-posta adresini bırakmaktan ibaret. Henüz çok yeni olan Bir Yudum Kitap'ı, girişimin kurucularından Alparslan Demir'e sorduk.
Biryudumkitap.com, bir dijital ajans olan FOLX ekibi tarafından Ekim 2015 sonunda kurulmuş. İlk pasajın kullanıcıların posta kutusuna düşme tarihi ise 1 Aralık 2015. Yaptıkları işi bir sosyal girişim olarak nitelendiren Demir, geride çok değerli bir ekip olmakla birlikte fikirlerinden öte birey birey öne çıkmayı tercih etmediklerini belirtiyor. Sitenin amacını ise şu sözlerle anlatıyor: “Her sabah bir yudum kahvenin yanında bir yudum kitap okutmak... Mesele gerçekten bu. Biz iyi markalarla çalışan iyi bir ajansız, başka kaygılar gütmemize lüzum yok. Bütün ekibimiz düzenli kitap okuyan insanlar, herkes işini severek yapıyor.” Bu arada Bir Yudum Kitap'a abone olmak ücretsiz ve hep ücretsiz kalacak.
Amacımız kitabı merak ettirip bütününü okutmak
Peki hangi kitaplardan hangi pasajları seçeceklerini neye göre belirliyorlar? Genellikle Türk edebiyatına yer vermeye çalıştıklarını belirten Demir, “Seçimlerimizde bir saplantımız yok. Zaman zaman dünya edebiyatından da izler taşıyor.” diyor.
Tiyatro da göndermişler bir seferinde ve tiyatro eserlerinin de mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorlar. Eser seçiminin çetin bir mesele olduğunu söylüyor Demir: “İşin bütünüyle çoğu zaman Bilal Tayfur ilgileniyor, ara ara önerileri de değerlendiriyoruz ancak nihai karar yine de Bilal'in. Cuma günleri yeni çıkan kitaplardan seçmeye çalışıyoruz. Okurlarımızdan gelen önerilere kıymet veriyoruz, onları da okuyoruz.”
Şimdilik herkese aynı okuma parçası gönderiliyor. Ancak yakında Bir Yudum Kitap akıllı telefon uygulaması olarak da kullanıcılara ulaşacak. Yüksek sayılara ulaşılırsa belki kişinin okuma zevkine göre farklı pasajlar da gönderilebileceğini anlatıyor: “Şimdilik biz okurumuz adına seçiyoruz. Onlar da bundan mutlu.”
Gelelim ekibin Bir Yudum Kitap ile yapmak istediklerine. ‘Hiç okumayacağına, beş dakika da olsa okusun' dedikleri kesim de girişimin hedef kitlelerinden ama asıl amaç farklı. Demir anlatsın: “Asıl amacımız bu pasajı bir yönüyle fragman gibi sunmak ve sonrasında merak ettirip tattırdıktan sonra kitabı satın almasını sağlamak. Kitabı satın alacak ki yazar, yayınevi, editör, redaktör, çevirmen, kapak tasarımcısı, sosyal medyacısı… hepsi kazansın, daha iyi eserler ortaya çıksın. Bizim ticarî; kaygımız yok, başka işlerden ekmek yiyoruz. Ama yazarın, yayınevinin iyi satış yapması lazım ki bize daha iyi eserler sunabilsinler. Meseleye böyle bakıyoruz.”
Bütün para kitaba gidiyor diye kızan kullanıcılar!
Geri dönüşler nasıl diye merak ediyoruz. Alparslan Demir anlatıyor: “Açıldıktan sonra olumsuz yönde bir tenkit almadık açıkçası. Sadece daha fazla kitap almak durumunda bıraktığımız okurların tatlı kızgınlığı var, bütün para kitaba gidiyor diye sitem edenler vesaire.”
Açılış öncesinde popülarite ön plana çıkacak diye kesin yargıya varanlar, sürdüremez diyenler, ne zaman para isteyeceklerini soranlar olmuş. Hepsinin haksız çıktığını ifade ediyor Demir: “Demek ki memlekette güzel bir şey yapıyorsanız ya para isteyeceksiniz ya da sinsi bir mesele peşindesiniz. Başka türlüsü mümkün değil. Başladıktan sonra her gün yüzlerce teşekkür e-postası aldık ve almaya devam ediyoruz.”
Madem öyle haberin anlam ve önemine binaen kapanışı bir yazardan alıntıyla yapalım. Bir Yudum Kitap'ın da slogan cümlelerinden olsun ve Goethe söylesin: “İnsan her gün bir parça müzik dinlemeli, iyi bir şiir okumalı, güzel bir tablo görmeli ve mümkünse birkaç mantıklı cümle söylemelidir.”