Uğur Uzunel, ‘Nefesim Kesilene Kadar' ve ‘Takım Mahalle Aşkına' filmleriyle izleyicinin karşında. Tekstil atölyesinde çalışan genç bir kızın hikâyesini anlatan ‘Nefesim Kesilene Kadar', Berlin Film Festivali'nde gösterildi, Kore'den ödülle döndü. ‘Takım Mahalle Aşkına', betonlaşan şehirlerin serencamını borca batmış halı saha sahipleri üzerinden anlatan güncel, sıcak bir hikâye. Filmlerin hikâyesini Uzunel'den dinleyelim.
Önce, Nefesim Kesilene Kadar... Mecbur kaldığı için ablası ve eniştesinin yanında yaşayan Serap'ın hayattaki tek umudu uzun yol şoförü olan babasıyla birlikte yaşamaktır. Serap bunun için birikim yaparken babasının zannettiği kadar hevesli olmadığını fark eder. Sonrası… Uzunel, filmde Serap'ın mahalleden arkadaşı rolünde. Ağırlıklı bir rol olmasa da hikâye dönüştüren karakterlerden. Film, İstanbul'un kenar mahallelerinde geçtiği için ilginç deneyimler yaşadığını söylüyor Uzunel: “Bayrampaşalı gençlerle bir gündüz diskosunda, tüm gün boyunca dans ettiğimiz bir çalışma günümüz oldu örneğin. Oldukça şaşırtıcı bir gündü. O mahalleleri tanımak için gidilebilecek en doğru yerlerden biriydi. Çok sert konuşuyor, yumuşacık dans ediyorlardı. Durduklarında öfkeli sayılırlardı ama dans ederlerken onları görmeliydiniz. Üstelik sabah 10.00'da... Gündüz diskosunun bazı mahallelerde önemli bir eğlence yeri olduğunu biliyordum ama orada koca bir gün boyunca dans edip sohbet edince, Yusuf'un ve Serap'ın dünyasını biraz daha anladığımı söyleyebilirim.”
Hikâyenin hangi yönünün sınır ötesi için cazip geldiğini şöyle anlatıyor Uzunel: “Türkiye'nin bilinmeyen sokaklarından, kendi ayakları üstünde durmaya çalışan, çevresini bir şekilde sarmış, dünyasına egemen olan tüm erkeklerden çok daha güçlü bir genç kızın hikâyesi Nefesim Kesilene Kadar... Mücadele eden biri Serap. Tek başına ve direniyor. Bu bence herkes için ilgi çekici bir konu.”
Emine Emel Balcı'nın ilk uzun metrajlı filmi Nefesim Kesilene Kadar, Berlin başta olmak üzere yurtdışındaki festivallerden hayli olumlu tepkiler aldı.
İki ay önceden idmana başladık
Takım Mahalle Aşkına, borca batmış halı saha sahipleriyle, araziyi alıp gökdelen dikmek isteyen mafya arasında çatışma üzerine kurulu. Uzunel, İstanbul'da inşaatlarda çalışan Memo adlı bir karakteri canlandırıyor. Halı sahanın kurtarılması için turnuvaya giren Pilavüstükuru'nun yedi oyuncusundan birini… Futbolu merkeze alıp güncel bir meseleye parmak basan filmdeki deneyimini şöyle anlatıyor Uzunel: “Ekiple ve futbolla çok uzun bir zaman geçirdik. Set başlamadan iki ay kadar önce başladık idmanlara. Futbol gerçekten birleştirici bir şey. Ekibin enerjisi de muhteşemdi. Geceden sabahlara, sabahtan akşamlara kadar; İstanbul'un nerdeyse tamamında, sokaklarda, sahalarda, her yerde top oynadık. Yönetmenimiz Emre Şahin başta olmak üzere inanılmaz bir ekip birlikteydi. Özgürdük ve son derece severek yaptık işi.”
Betonlaşma ruhumuza zarar veriyor
Uzunel, betonlaştırılan bir şehirde yaşamaktan hayli şikâyetçi. Şehirle beraber kalbimizin de betonlaştığını söylüyor. ‘Betonlaşan şehir' deyince aklına gelenleri şu cümlelerle aktarıyor: “Pek çok şeyi aynı anda getiriyor aklıma. O betonun ortasındaki bir avuç ağacı korumak için ayaklanan gençleri, sonuçlarını, ne bileyim kentsel dönüşümün etkisiyle inanılmaz artan ev kiralarını mesela… En aklı başımızda olanlarımızın bile o beton, akıllı evlere özenip duruyor olmamızı, oralarda oturabilmek için nelerden vazgeçmemiz gerektiğini… Sıkıcı yani. Canım ormanların ortasında dikilen yüksek yüksek çirkin binalar var. Her bakındığımızda görüyoruz. ‘Güvenlikli' siteler içinde mahalle kültüründen uzak, ne bileyim mesela filmimizdeki gibi sokakta top oynamayı bilmeden büyüyen çocuklar yetişiyor. Kalbimiz de betonlaşıyor. Bir arkadaşım, ‘Hiçbir şeye zarar vermese gözlerime ve ruhuma zarar veriyor bu betonlaşma.' demişti. Katılıyorum. Hâlbuki ne inanılmaz ne şahane bir şehir İstanbul.”
İki oyunum var
Uğur Uzunel, şimdilerde iki tiyatro oyunuyla sahneye çıkıyor. Karaköy'de oyunlarını sahneleyen Tiyatro İkincikat'ta Sami Berat Marçalı'nın yazıp yönettiği P*rk adlı oyunda ve Tiyatro İstanbul'da Uğur Saatçi'nin yazıp Barış Erdenk'in yönettiği İstibdat Kumpanyası adlı oyunda oynuyor.