Kentlerin giderek büyümesi ve yeşilin yerini beton blokların alması belki de en çok onları etkiliyor. Çevrecilerden yükselen ‘Doğal hayatı koruyalım' sesi ne yazık ki siyasi çevrelerde pek yankı bulmuyor. Hal böyleyken İstanbul Üniversitesi bünyesinde 2002 yılında yaban hayatı seven ve gönül veren öğrencilerden Ahmet Emre Kütükçü ve Nilay Tezsay'ın öncülüğünde kurulan Vahşi Yaşama Araştırma ve Koruma Kulübü, (VAŞAK), yabani hayvanların “Yardım edin” çığlığına yanıt vermeye çalışıyor.
Veterinerlik fakültesi içerisinde kurulan kulüpte aktif olarak görev yapan 50 öğrenci var. Çoğu, yabani hayvanları ile ilk defa burada tanışmış. Günlük sayı değişmekle birlikte yaklaşık olarak 200 yabani hayvanına evsahipliği yapıyorlar. ‘Dikkat Egzotik Hayvanlar' tabelasının asılı olduğu kapıdan içeri girdiğinizde kendinizi birbirinden farklı hayvanların olduğu bir bakımevinde gibi hissediyorsunuz. Kartallar, atmacalar, leylekler, baykuşlar farklı bölümlerde kafeslerde ürkek gözlerle sizi izliyor. Her gün 4 öğrencinin görev yaptığı kulüpte, yaban hayvanlar bir anne–baba titizliğiyle besleniyor. Gagası yaralı olan ya da yeme yeteneği bulunmayan yavrulara hazırlanan mamalar, buradaki öğrenciler tarafından sonda yöntemiyle takılıyor. Köpeklerin saldırısı sonucunda ayağından yaralanmış bir yavru karaca, biberonla beslenip, röntgen için bir gönüllünün kucağında götürülüyor.
Kulübün başkanlığını yapan Ünsal Esen yaz tatilini bile burada geçirmiş. “Buradan uzakta olduğumda bir eksiklik hissediyorum. Bu hayvanların sorumluluğu bana ait ve onları hayatta tutmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.” diyor.
Yaban hayvanlarının büyük bölümü ‘avcılar tarafından vurulma' nedeniyle Orman Bakanlığı'na bağlı ekipler tarafından buraya getiriliyor. Kanatlarından, vücutlarının farklı yerlerinden aldıkları yaralar, burada hassas bir çalışma ile tedavi ediliyor. Bu aşamada devreye yaban hayvanlar konusunda uzman olan Prof. Dr. Serhat Özsoy giriyor. Türkiye'deki sayılı hayvan cerrahlarından olan Özsoy, bütün deneyimlerini VAŞAK kulübünde görev yapan öğrencilerle paylaşıyor. Avcılar tarafından vurulmuş bir kartalın kanadına yapılan operasyonda hem öğrencilerine sorular yöneltiyor hem de belki de ölecek olan bir kartalın tekrar sağlığına kavuşmasına yardımcı oluyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı görevliler ve duyarlı vatandaşlar tarafından Türkiye'nin her yerinden, daha çok da Çatalca, Enez ve İstanbul'un kuzeyindeki ormanlık alanların şantiyeye çevrilmesinin ardından bu bölgelerden yaban hayvanlar, tedavi için getiriliyor. Üçüncü havaalanı çalışmaları hayvan popülasyonunu da etkiliyor. Leylek ve yaban kuşlarının geçiş koridoru olarak bilinen kuzey ormanlarında devreye giren şantiyeler, eskisine nazaran daha fazla yaralı leylek ve yaban hayvanının gelmesine de neden olmuş. Kulüp üyelerinin tek isteği ise yaban hayvanları için daha elverişli bir alana taşınabilmek. Bunun için de yabani hayatı seven ve desteklemek isteyen gönüllülere ihtiyaçları var.