Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Mehmet Akif Üner: Cezaevindeki arkadaşlarımın yüzünü hiç asık görmedim

$
0
0

17 Aralık operasyonlarını yürüten isimlerden biri Başkomiser Mehmet Akif Üner. Gözaltına alındıktan sonra serbest kalsa da tutuklu arkadaşlarını bir yıldır yalnız bırakmadı. Üner, “Cezaevindekiler bulundukları ortamı kendi lehlerine çevirmenin uğraşı içinde.” diyor.

“Reza Sarraf soytarısına darbe yapan büro amiriyim. Başkomiser Mehmet Akif Üner. Suçlama darbe, mağduru da Reza Sarraf soytarısı.” 1 Eylül'de gözaltına alınan Üner, hastane çıkışında yaptığı bu ifadelerle gündeme oturmuştu. 17 Aralık operasyonlarını yürüten isimlerden biri olan Üner, eylül ayındaki operasyonda serbest kaldı ama tutuklu meslektaşlarını bir yıldır yalnız bırakmadı. Haftalık kapalı görüşlerde arkadaşlarını Silivri Cezaevi'nde ziyaret eden Üner, meslektaşlarının büyük bir tevekkül ve umutla adaletin tecelli edeceği günleri beklediğini söylüyor.

17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında imzası olan isimlerden birisiniz. Mesai arkadaşlarınız bir yıldan uzun süredir cezaevinde. Her hafta onları ziyaret ediyorsunuz. Neler yaşanıyor ziyarette?

İçerideki arkadaşlarımızla haftada bir kapalı görüş, ayda bir açık görüşümüz var. Hem içerideki arkadaşlar hem de aileleri büyük bir tevekkül ve umutla bekliyor. Kimseyi isyan halinde görmedim. Moral bozucu bir şey ama buna rağmen kimsenin haddinden fazla tepki gösterdiğine şahit olmadım. Cezaevindekiler bir senelik süreçte adaletin tecelli edeceği günü beklerken, bulundukları ortamı da kendi lehlerine çevirmenin uğraşı içinde. Kimsenin yüzünün asık olduğunu dahi görmedim. Arada cam var, iki telefonla iletişim kurmaya çalışıyorsunuz ama karşıdaki kişinin duruşu, nasıl bir ruh hali içinde olduğunu gösteriyor. Bu insanlar çalışırken hayata nasıl umut dolu bakıyorsa, o dört duvar arasında da aynılar. Onların bu duruşu bize de umut oluyor. Yaklaşık bir saat süren ziyaretler dolu dolu geçiyor. Bizler ekip olarak ilk defa yolsuzluk ve rüşvet operasyonu yapmıyoruz. Herhangi bir rüşvet dosyasında kanunlar, mevzuat neyi öngörüyorsa onu takip ettik, bu dosyada da aynısını yaptık.

Günlerini nasıl geçiriyorlar?

Bol bol kitap okuyorlar, yabancı dilini geliştiren arkadaşlarımız var. Bu kadar boş zamanı çalışırken elde edemiyorduk. Senede 30 gün iznimiz var, onu da istediğimiz zaman kullanamıyoruz. Arkadaşlar içeride olmanın dezavantajlarını avantaja çevirmiş durumda. Gündemi yakından takip ediyorlar. Şehit haberleri için çok fazla üzüntü duyuyorlar. Doğuda görev yapanlar bizim arkadaşlarımız, ihraç edilmeseydim ben de Bitlis'te görev yapıyor olacaktım. Polis olarak meslektaşlarının ve askerlerin daha fazla şehit düşmemesi için dua ediyorlar.

Operasyonu düzenlemeden önce başınıza gelebilecekleri tahmin ettiğinizi daha önce açıklamıştınız. Bakan çocukları ve hükümete yakın isimler soruşturma kapsamındaydı. Siz operasyon yaptığınızı söylerken bunun darbe olduğunu iddia ettiler. İnsanların kafası karışmadı mı?

Böyle bir dosyanın üzerinden darbe ve casusluk yakıştırmasıyla gözaltına alınmamız çok şaşırtıcıydı. Meydanlarda dönemin başbakanının ‘darbe' diye diye, bir şeyi kırk defa tekrarlamasıyla birilerinin harekete geçtiğini düşünüyorum. Gözaltılar oldu, yoksa kendilerinin de darbe olduğuna inandıklarını düşünmüyorum. Sadece öyle bir algı oluşturuldu. Havuz medyası desteğiyle de bu adeta millete aşılandı. İnsanlar yavaş yavaş ‘yolsuzluk var' demeye başladı. Zamanla dosyanın içeriğinde ne olduğu ortaya çıktıkça algılar da değişmeye başladı. Hukukun olmadığı bu korku imparatorluğunda insanlar ‘yolsuzluk ve rüşvet var' demeye başladı ama ciddi bir kesim bunu bir adım öteye daha götüremiyor. Ciddi iddiaların mahkemede araştırılması gerektiğini dillendirmekten kaçınan çok sayıda insan var.

Arkadaşlarınız tutuklu, siz dâhil çok sayıda meslektaşınız ihraç edildi, görev yeri değişti. 17 Aralık'a dönseniz operasyonu yine yapar mıydınız?

Aynısı yine yapardık. Ne yaptığımızın, delillerin ne kadar açık olduğunun farkındayız. Bunları toplarken kanunun bize verdiği yetkiyi kullandığımızın da farkındaydık. Bunu hukukçular da görüyor. Dosyasına sonuna kadar güvenen her polis, başına ne gelecekse gelsin bunu yapmakla mükellef çünkü devletten bunun için maaş alıyoruz. Arşivler bizlerin de görev aldığı çok sayıda yolsuzluk dosyasının olduğunu gösteriyor, yapmasak zaten onca sene orada çalışmayız. Evet biz bir darbe yaptık ama darbe yaptığımız kesim bir suç örgütü. Örgüt faaliyeti kapsamında çatır çatır rüşvet alan, ihaleye fesat karıştıran bir organizasyona polis olarak darbe indiriyorsunuz. Biz bunu yıllardır yapıyoruz. Polis hangi konuyu takip etmekle yetkiliyse onunla ilgili gruplara darbe indirmiştir. Narkotik polisi, uyuşturucu baronlarına darbe indirmiyor mu? Terör polisi, örgüte darbe indirdi denmiyor mu?

Sokakta başım dik yürüyorum

Yolsuzluk operasyonlarında görev alan biri olarak sokakta başım dik bir şekilde yürümeye devam ediyorum. Fakat özellikle dosyada ismi geçen bazı bakanların ne ekranda ne de kamuoyu önünde olduğunu göremiyoruz. Bunun yaşadıkları utançtan kaynaklandığını düşünüyorum. Keşke haklarındaki iddiaların mahkeme safhasında hesabını verselerdi. Bize yargısız infaz yapılıyor, onlara yargılama yapılmıyor. İddianameyi bir senedir bekliyoruz çünkü kimsenin bir çekincesi yok. Özellikle yazılmıyor çünkü kolay değil. Bir yolsuzluk suçlamasından darbe iddiası ortaya atıldı ama altını doldurmak mümkün değil.


Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue