İktidarı boyunca onca darbe girişimini atlattı AKP. Yolsuzluk operasyonu, HDP'nin barajı geçmesi, koalisyon girişimleri, polislerin tahliyesi… Bu kadar darbe karşısında “İnsan gerçekten hayret ediyor!”
“AK Parti sayısız darbe girişimini atlattı, geri püskürttü, bertaraf etti…” şeklindeki haberlere denk gelince “Neymiş bu darbe girişimleri?” diye merak edip internete göz attığımızda karşımıza bir liste çıktı: Gezi direnişi, yolsuzluk operasyonu, koalisyon kurmak, koalisyon kurmamak, 17-25 Aralık, HDP'nin barajı geçmesi, polislerin tahliyesi, hatta küçük Pamir'in vefatı… Herkese her şeye darbeci yaftası… Dalından düşen yaprak bile AKP ve Erdoğan'a karşı bir hamle! Sorsanız günde beş vakit darbeye maruz kalıyorlar. Kim bilir, halk 7 Haziran seçimlerinde AKP'ye az oy vermek suretiyle darbe girişiminde bulunmuştur belki de. Zira demokrasiyi bizden öğrenecek değiller. Eh seçimler de yenilenecek, pek yakında “Oy kullanmak da bir darbe girişimi” derlerse şaşırmayın. İşte AKP'ye karşı yapılan ve geri püskürtülen darbe girişimlerinin bazıları...
GEZİ DİRENİŞİ DARBEDİR!
Ağaçlar arkasına saklandı bu sefer darbe. Çevreci gençler “Taksim'e Topçu Kışlası'nı istemiyoruz. Gezi Parkı'ndaki ağaçlar kesilmesin, Gezi Parkı park olarak kalsın” dedi, sonrasında olaylar aldı başını gitti. “Gezi askersiz bir darbe girişimi, amaç iktidarı zayıf düşürmek ve hükümeti ortadan kaldırmak…” söylemleri de manşetleri süsledi. Hatta Ali İsmail Korkmaz'ı öldürmekle suçlanan sanık polis memuru Mevlüt Saldoğan savunmasında şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı Gezi olayları için bir darbe girişimiydi diyorlar. O zaman ben bir darbe girişimini bastırmakla görevlendirildim. Bana ne emir verildiyse ben o emri yaptım.”
YOLSUZLUK OPERASYONU DARBEDİR!
17 Aralık 2013 sabahına yolsuzluk operasyonuyla uyandı Türkiye. Bakan çocuklarının da aralarında olduğu 89 kişi gözaltına alındı. İddiaya göre İran uyruklu Reza Zarrab liderliğindeki grup, örgüt halinde suç işliyordu. Aramalarda ayakkabı kutularında para ve evlerde para kasaları da bulundu. Alınan toplam rüşvet miktarı 63,5 milyon dolar, aklanan para miktarı ise 87 milyar dolardı. Adlî; süreç esnasında operasyonla ilgili söylemlerin ardı arkası kesilmedi. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık'ta başlatılan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını “darbe girişimi” ve “Türkiye'ye yönelik bir ihanet” olarak niteledi. Çeşitli platformlarda bu söylemini yineledi ve “17 Aralık operasyonu bal gibi darbe girişimidir.” dedi. Havuz medyası da boş durmadı, operasyonun darbe olduğunu anlatan manşetlerin yanı sıra ‘Millete Operasyon 17 Aralık' belgeseli bile hazırlandı.
SEÇİMLER AK PARTİ'YE DARBE
7 Haziran'da AKP'den milletvekili seçilen Markar Esayan, 7 Haziran seçimlerinin hedefinin Türkiye'nin bağımsızlığını engellemek olduğunu savundu. Esayan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'ye karşı birleşen geniş katılımlı bir yapıdan söz ederek, “Seçim görüntülü bu darbeye sandıkta dur diyeceğiz.” dedi.
HAŞİM KILIÇ DA DARBECİ ÇIKTI!
Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, “2015 seçimlerine gidilirken, AK Parti'ye Anayasa darbesi hazırlanıyor. Başarılı olacaklar mı? Orasını bilemiyorum. Anayasa Mahkemesi üyelerinin cinnet geçireceğini sanmıyorum. Ama Haşim Kılıç'ın hazırlığını yaptığı olay düpedüz bir Anayasa darbesi.” dedi. Havuz medyası da Kılıç'ı linç etti. Hem Erdoğan'ın hem de söz konusu medyanın daha önce demokratlık ve özgürlükçülüğüne methiyeler dizdiği Kılıç bir anda darbeci oluverdi.
AİLENİN ACISINDAN DARBE ÇIKARMAK
Küçük Pamir için binlerce kişi tek yürek olmuşken AK trollerin yönettiği Twitter hesapları, nefret dolu komplo senaryoları üretti. Acılı anneyi DHKP-C'li, babayı ise Gezici Zello Tarikatı üyesi ilan ettikleri yetmedi, evin 3. köprüye yakın olmasını manidar bulup 3,5 yaşındaki çocuğun ölümünün bile Geziciler tarafından planlandığını ileri sürdüler. Bazıları ise küçük Pamir'in ölümünden Gezicilerin faydalanarak burada kamp kurup eylem yapacaklarını iddia etti. Neler yazmadılar ki, “Darbe girişimi, İkinci Gezi, Alevi'ymiş zaten, Çekilen fotoğrafıyla viral reklam yapıldı…” Hâsılı, Pamir'den de darbe çıkardılar.
SOMA FACİASI DA DARBE PLANI
Soma'da yaşanan maden faciasında 310 vatandaşımız hayatını kaybetmişti. Akit Gazetesi Genel Koordinatörü Hasan Karakaya, canlı yayında, Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu'nun yazısını okuyarak maden faciasının bir darbe girişimi olabileceğini söyledi. Karakaya, “Yetkililer bu yazıyı ihbar kabul edebilirler. Baz istasyonundan görüşmeler tespit edilirse öyle sanıyorum ki burada ne numaralar döndüğü ve bizim 301 vatandaşımız üzerinden kimlerin hangi darbeyi gerçekleştirmek istedikleri ortaya çıkacaktır.” dedi.
MİT MÜSTEŞARINI İFADEYE ÇAĞIRMAK DARBE
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ve yardımcısı Afet Güneş ifadeye çağrılmıştı. Savcıların hukuki yolları kullanarak yaptığı eylem, iktidar partisince AKP'ye karşı bir darbe girişimi olarak kullanıldı. Hatta Fidan'ın dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ameliyat masasında iken tutuklanacağı efsanesi üretildi. Kanunlarda böyle bir şeyin olmayacağı bilinmesine rağmen AKP suçlamaları örtmek için darbe yalanına sarıldı. Havuz medyası ve AK troller de üzerlerine düşeni yaptı. Hatta bu yalancı darbenin filmi bile yapıldı.
HAKİMSEN İKTİDARIN İSTEDİĞİ GİBİ KARAR VERECEKSİN
Eski Cumhuriyet Başsavcısı ve şimdilerin AKP Milletvekili Reşat Petek darbe girişimi modasına uydu ve polislerin tahliyesiyle ilgili, “Bu, yargı erkini kullanmak suretiyle bir darbe girişimidir.” tezini öne sürdü. Arkası da geldi tabii. Koskoca bir eski başsavcı yalan söyleyecek değildi ya. Bir kısım medya ve malum troller harekete geçip bu darbeyi de püskürttü. diyorsa boş konuşmuyordur şeklinde açıklama yaptı.
HDP BARAJI GEÇTİĞİ İÇİN SUÇLU
Halkların Demokratik Partisi (HDP) yüzde 13,07 oranında oy alarak 80 milletvekiliyle Meclis'e girdi. Selahattin Demirtaş, “Artık HDP gerçek bir Türkiye partisidir. Türkiye HDP'dir. HDP Türkiye'dir.” dedi ancak Ankara Büyükşehir Belediyesi Melih Gökçek, Twitter hesabından attığı bir dizi mesajda HDP'nin barajı aşmasının ‘Türkiye'nin istikrarına vurulan bir darbe' olduğunu savundu. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da “HDP'nin barajı geçmesini demokrasi açısından bir sorun olarak görüyorum.” açıklamasında bulundu.
KOALİSYON KURARAK AKP'Yİ DEVİRME SUÇU
Sandıktan tek parti iktidarı çıkmayınca koalisyon hesapları başladı ama koalisyon ihtimallerine sarayın gölgesi düştü. Koalisyon çıkmazı ekonomiyi de altüst ededursun hükümet kurma çabaları da darbe girişimi olarak lanse edildi. Yeni Şafak Gazetesi'nin Ankara temsilcisi Abdülkadir Selvi, ‘koalisyon hükümetlerinde darbe olabilir' gerekçesiyle başkanlık sistemini savundu. Türkiye'nin yakın tarihinde koalisyon ihtimali görmediğini belirten Başbakan Ahmet Davutoğlu ise “Darbemsi birtakım eylemler içine girmek isteyenler olabilir.” açıklamasıyla darbe kelimesine yeni bir boyut kazandırdı. Muhalefet de boş durmadı tabii. Erdoğan'a “Koalisyonu engellemek, halk iradesine darbedir.” deyiverdi. Sonuç olarak, koalisyon yok, darbeye devam!
İSTİFA EDEREK DARBE YAPACAKLARDI
2011 yılında Jandarma Genel Komutanı Necdet Özel dışında kuvvet komutanları ve genelkurmay başkanının istifası iktidar partisine karşı silahlı bir darbe girişimiydi. Emekli olsalar da silahları vardı çünkü. Darbe girişimi bir kararname ile atlatıldı. Milli Savunma Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın onayıyla yeni komutanlar göreve başladı. İlginç olan ise istifa ederek AKP'ye darbe yapacakları iddia edilen paşalarla ilgili hiçbir işlem yapılmadı.
ÇARŞI DARBE GİRİŞİMİNDE BULUNDU!
Beşiktaş taraftar grubu Çarşı da darbeci yaftası yiyen güruh arasındaki yerini aldı. “Türkiye Cumhuriyeti devletine karşı darbeye teşebbüs” iddiasıyla 35 taraftar hâkim karşısına çıktı. Sanıklardan Cem Yakışkan, darbe yapmadıklarını söyledi. Yakışkan, “Ben darbe yapmadım, darbe yapacak gücümüz olsaydı Beşiktaş'ı şampiyon yapardık.” dedi ve duruşmadan ilk gol sesi geldi!
PAPA DA DARBECİ OLDU
“20. yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı.” diyen Papa Francis'i eleştiren Başbakan Ahmet Davutoğlu, “AK Parti'ye kurulan tuzaklara Papa da katıldı.” iddiasında bulundu.