Fransız sanatçı Boris Vian'ın yazdığı Le Déserteur (Firarî;) adlı şarkı, savaşlardan bıkmış bir vatan evladının itirazını anlatır. Fransa'nın sömürgelerinde çıkan isyanları bastırmak için asker celbine karşı yazılsa da yıllar içinde vicdani ret fikrinin marşı oldu.
1950'li yıllar Fransa'sında posta kutularına askerlik şubesinden şöyle bir mektup gelir: “Fransa'nın aziz ve şerefli evlatları, memleketimizin yüz elli yıldır bir parçası olan Cezayir'i müdafaa etmek ve isyancılara karşı vatan toprağını savunmak vazifesi bugün sizlere düşüyor. Yüce milletimiz kanını ve canını gerektiğinde göz kırpmadan feda edecek vatandaşlarına ilelebet minnettardır…” Mektup okunduğu kimi evlerde milliyetçi bir coşku yaşanırken, kimilerinde ise yarım asırdır devam eden savaş uğruna yine birilerinin feda olacağı hüznü yaşanır. Ülkede ise savaş karşıtlarının sesi eskisine göre daha yüksek sesle çıkmaya başlamıştır. Bestelediği savaş karşıtı parçasıyla dikkat çeken yazar, müzisyen, güftekâr ve senarist Boris Vian, fikri ve sanatıyla öne çıkar.
Müzmin muhalif değil sanatın muhalefeti
Boris Vian, ‘Mezarınıza Tüküreceğim', ‘Günlerin Köpüğü' gibi kitaplarının yanı sıra ‘İmparator Kuranlar ya da Schmurz' gibi tiyatrolarıyla tanınıyor. Alışılmadık karakterdeki yazılarıyla kendinden söz ettirmesini bilen sanatçı, edebiyatın ve sahne sanatlarının muhtelif şubelerinde eser vermiş sanatkârlardan biri. Kısa sayılabilecek bir sürede politikadan arınmış bir savaş karşıtlığı üzerine bina ettiği birbirinden özgün pek çok esere imza attı. Sivri diliyle şimşekleri üzerine çektiği kadar toplumun bir kesimine de tercüman olmuş, zaman zaman yaptığı çıkışlarla klasik muhafazakâr düşünceye başkaldıran adam haline gelmişti.
Bu çıkışların en dikkat çekici olanı 1954 yılında Marcel Mouloudji ile yazdıkları asker kaçağı/firarî; şarkısıydı. Fransa'nın Hindiçin'deki sömürgelerinde çıkan ayaklanmalarda Vietnam ayrılıkçı güçleri 1500 Fransız askerini bir baskında öldürmüş, bu hadise Fransız kamuoyunda adeta bir infiale sebebiyet vermişti. 1955 yılının Nisan ayında bir 45'likte piyasaya sürülen Asker Kaçağı adlı parça, Boris Vian'ın ismini şöhrete kavuşturacaktı. Albüm dikkat çekici karakteriyle ilgiyi üzerine çekse de üretici firmanın desteğini çekmesiyle akim kaldı, gözden düştü. Ancak Vian'ın albümü el altından dinleyicisine ulaşmaya devam etti.
Daha sonra, milli ve manevi duyguları zedelediği düşünülen şarkının radyo yayınlarında sansüre maruz kalması gecikmedi. Şarkıyı işiten Seine Belediye Başkanı Renée Lebas, şarkıyı yasakladı. Tepkilerle birlikte şarkıya olan talep de artacaktı. Ancak Fransız ordusu Vietnam ormanlarında bozguna uğraması sonrası ve Cezayir'de devam eden savaş, resmi kanaate itiraz eden şarkıyı, sıkı bir sansüre uğrattı. Kimi eski Fransız askerleri, sanatçının tavrını Fransız bayrağı üzerinde tepinmek olarak dile getiriyor hatta vatana hakaretten yargılanmasını istiyorlardı. Boris Vian, yıllar içinde yapıtlarıyla kendi gibi düşünenlere de sahip çıkarak vicdani retçiliğin dünyada öne çıkan isimleri arasında yer aldı. Amerika Birleşik Devletleri'nin Vietnam Savaşı'nda Joan Baez, Amerikan folk üçlüsü Peter Paul ve Mary, Fransız müzisyen Renaud le déserteur şarkısını yeniden yorumlayarak onun reddiyeci fikrini canlı tuttular. 90'lı yıllarda küresel güçlere karşı tertiplenen gösterilerde topluca söylenen şarkılardan biri oldu Firarî;.
Firarî;, (Le Déserteur)
Reisicumhur hazretleri
İşte bu mektubum size
İşlerinizden kalırsa vakit geriye
Açık açık yazıyorum
Belki okursunuz diye
---
Şimdi gördüm posta kutumda
İstemişsiniz cepheye celbimi
Çarşamba gecesi evveli
Savaşa gidiyormuşuz öyle mi?
---
Reisicumhur hazretleri
Vuruşmakta yok benim gözüm
Ben yeryüzüne savaşmak, biliniz ki
Masumları öldürmek için gelmedim
---
Sizi kızdırmak değil niyetim
Lakin şunu söylemeden edemem
Kararım kesin ve katidir
Savaştan firar edeceğim
---
Dünyaya geldim geleli
Pederimin savaşta öldüğünü
Kardeşlerimin çekip gittiğini gördüm.
Ben çocuklarımı hep ağlarken
Hep ağlarken gördüm
---
Annem ne çileler çekti bir bilseniz
Kim bilir tabutunda dört dönüyor şimdi
Hah şu bombalar mı deyip gülüyordur
Yılanlar çiyanlar vız geliyordur
---
Reisicumhur hazretleri
Ben hapisteyken oldu bunlar
---
Eşimi benden kopardılar
Ruhumu benden çaldılar
Ve bütün güzel anılarımı
Söküp benden aldılar
---
Şunu biliniz efendim
Sabahın seherinde benim
Geçmişime bir sünger çekip
Yollara düşmek olacak ilk işim
---
Hayatımı dilenerek geçirsem de
Brötany'dan Provans'a
Fransa'nın dört bir yanında
Önüme gelene anlatacağım
İtaat etmeyin artık
Savaşa bir nihayet verin
Kalın olduğunuz yerde
Cephelere gitmeyin
---
Kan dökeriz can veririz derlerse
Dinleyin var bizim de sözümüz
Haydi siz gidin o zaman askere
Ölmekte var ise gözünüz
---
Reisicumhur hazretleri
Şayet takibat çıkarsa hakkımda
Polis ve jandarmanıza tembihleyin
Tek tabanca dahi yok üzerimde
Çekip vursunlar beni serbestçe.
Tercüme: Erkam Emre