İki tecrübeli pilot, ‘insanlık için küçük ama sportif havacılık adına büyük bir projeyi' sorunsuz şekilde gerçekleştirdi. Helikoptere benzeyen gyrocopter (gyroplane) adındaki hava araçlarıyla İstanbul'dan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne (KKTC-Kıbrıs) ‘ilk uçuşu' yapan pilotlar, yarın ise yavru vatandaki 41. Barış ve Özgürlük Bayramı etkinliklerine katılarak gösteri düzenleyecek.
FG Havacılık, KKTC Hava Sporları Federasyonu, FlyAlaçatı ve Türkiye Hava Sporları Federasyonu tarafından organize edilen uçuşu, Federasyon Eğitim Sorumlusu Öğretmen Pilot Serkan Özcezarlı ile öğretmen pilot Hakan Çetinkaya gerçekleştirdi. Bu tarihi uçuş ise geçen çarşamba saat 11.15'te İstanbul Hezarfen Havaalanı'ndan start aldı. Hezarfen-Edremit-Alaçatı-Akyaka-Karain-Gazipaşa-Ercan rotası izlenerek düzenlenen uçuş, Geçitkale'de tamamlandı.
Akdeniz'de 60 mil uçtular
FG Havacılık'ın gönüllü öğretmen pilotu Serkan Özcezarlı'nın İstanbul'dan başlattığı uçuş, Alaçatı'da yine aynı okulun öğretmen pilotu Hakan Çetinkaya'nın katılımıyla devam etti. Alaçatı'dan kalkış yapan iki hava aracı, Bodrum Akyaka ve THK'ya ait Karain Havaalanı'ndaki ikmal ve ekstra yakıt desteğinin ardından Gazi Paşa Havalimanı'na indi. Buradaki gümrükleme işleminin ardından araçlar, dün tekrar kalkış yaparak Anamur istikametinde süzülerek KKTC için en kısa deniz geçişini (yaklaşık 60 mil) sağlayacak şekilde 10 bin feet irtifaya tırmandıktan sonra Lefkoşa'da bulunan Ercan Havalimanı'na sorunsuz şekilde ulaştı. İki gyrocopter daha sonra ise yaklaşık 1250 km mesafedeki Geçitkale Havalimanı'na hareket etti.
Gösteri uçuşu yapacaklar
Pilotlar Serkan Özcezarlı ile Hakan Çetinkaya, yarın düzenlenecek 41. Barış ve Özgürlük Bayramı etkinliklerinde yapacakları gösteri uçuşu ile hava araçlarını Kıbrıs halkına tanıtacak. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Gösteri Timi Türk Yıldızları ve Solo Türk de, uçuşlarıyla Zafer Kutlamaları'nı renklendirecek. İki pilot daha sonra salı ve çarşamba günü geliş rotasını izleyerek dönüş yolculuğuna başlayacak. Marmara, Ege ve Akdeniz aşılarak gerçekleşecek proje, yaklaşık 25 saat süren bir uçuşla (gidiş-dönüş) tamamlanmış olacak.
25 yıldır gökyüzünü ikinci evi olarak gören öğretmen pilot Serkan Özcezarlı, bugüne kadar yaklaşık 2500 saatlik uçuş gerçekleştirmiş. Yıllardır hayalini kurdukları uçuşu sorunsuz gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşayan deneyimli pilot, gyrocopter araçları ile sorunsuz ve tehlikesiz şekilde uçularak ülkeler ve denizler aşılabileceğini herkese göstermenin gurunu yaşadıklarını dile getiriyor. 13 yıldır uçuş gerçekleştiren pilot Hakan Çetinkaya ise organizasyondan büyük keyif aldıklarını ifade ediyor. Tecrübeli pilot, yolcu ve diğer uçaklar ile Türkiye'den Kıbrıs'a sefer gerçekleştirildiğini ancak ilk kez bir gyrocopter ile Kıbrıs'a uçuş yapıldığını ifade ederek, böyle bir ilki gerçekleştirmenin gurur verici olduğunu söylüyor.
Hem uçak hem helikopter
Gyroplane, her ne kadar görünüşüyle bir helikoptere benzese ve sektörde gyrocopter ismi ile anılsa da, Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı EASA tarafından uçuş prensipleri nedeniyle uçak sınıfında değerlendirilmiyor. Bu yüzden tam manasıyla ne bir uçak ne de bir helikopter şeklinde tanımlanmayan gyroplane, aynı zamanda hem uçak hem de bir helikopter şeklinde gösteriliyor. Gyroplane, bir helikopter gibi olduğu yerden kalkış ve iniş yapmadığı için koşturma olarak adlandırılan ivmelenme hareketi için piste ihtiyaç duyuyor. Bu pistin beton veya asfalt olma zorunluluğu ise bulunmuyor. Çimen ve sertleştirilmiş toprak gibi fiziki şartları önceden bilinen alanlar, iniş ve kalkış için kullanılabilir. Kalkış için pistin 100-150 metre, iniş için de 50-100 metre olması idealdir. Ancak kalkışlarda belirli bir hızın üzerindeki karşı rüzgârlarda (headwind) hiç koşturma yapmaksızın dikine kalkış yapılabileceği gibi, gyroplane tecrübesi geliştirilerek kazanılacak deneyimle uçuş limitleri dahilinde yer alan her türlü hava koşullarında tam dikine iniş becerisi mümkün hale geliyor.
En emniyetli hava aracı
Yoğun trafiğe alternatif çözüm gösterilen gyroplane, 40 knot'a (75 km/saat) kadar rüzgârlarda, yaklaşık 20 knot (36 km/saat) yan rüzgâr limitinde dahi güvenle kullanılabiliyor. Bu hava araçlarının, fırtınalı havalar ve türbülans etkisine sahip yüksek yağış ve elektriksel yükler barındıran ‘kümülonimbus' (şiddetli yağış bırakan siyah bulutlar) gibi bulutların hakim olduğu hava şartları haricinde yağmur ve kar yağışlı havalarda kullanılmasında ise hiçbir sakınca bulunmuyor. Ayrıca havada herhangi bir motor arızası nedeniyle motor tamamen dursa dahi rotor (üst pal) hareketi devam edeceğinden, emniyetli şekilde yüksek süzülme kabiliyetiyle güvenli şekilde iniş mümkün oluyor. Bu yüzden acil iniş için çok kısa sayılabilecek alanlara inebilmesi ile dünyanın en emniyetli hava araçları arasında gösteriliyor. Fotoğraf ve film çekimi için de kullanılan bu hava araçları, sahil güvenlik, orman yangınları, tarım ve hayvancılık, VIP müşterilerin bir yerden bir yere en güvenli ve hızlı şekilde ulaştırılması gibi alanlarda sorunsuz hizmet sunuyor.