Toplumsal proje üretmenin belli kişilerin tekelinde kaldığı bir ortamda Toplum Gönüllüleri Vakfı, gençlerle ortak bir çalışma yapıyor. Vakıf, oluşturduğu fonla Türkiye'nin her yanında kadına yönelik ayrımcılığa karşı proje üreten gençleri destekleyecek.
Genç bir kadın düşünün. Anadolu'da küçük bir şehirde üniversite öğrencisi. İkinci öğretimde, dersleri geç saatlere kadar sürüyor. Ancak bulunduğu bölgede toplu taşıma araçları belli bir saate kadar çalışıyor… Ana caddelerde bile düzgün bir aydınlatma sistemi yok. Okuldan çıkıp evine yürürken her adımını karşısına kötü niyetli biri çıkacak endişesiyle atıyor. Artık bu duruma son verecek bir çözüm üretilmesini istese de tek başına ne yapabileceğini bilmiyor. Toplum Gönüllüleri Vakfı başlattığı bir proje ile onlara alternatifler sunuyor.
Türkiye'nin ilk ‘genç kadın fonu' niteliğini taşıyan proje kapsamında toplumsal cinsiyet ayrımcılığına yönelik çalışmalar desteklenecek. Söz konusu destek hem TOG'un proje yürütme ve saha tecrübesinden faydalanma hem de maddi anlamda gerçekleşecek. Türkiye'nin her yanından 15-29 yaş arası kadınlar bu alanda geliştirdikleri projeyle vakfın oluşturduğu fona başvurabiliyor. TOG Gençlik Araştırmaları ve Politikaları Departmanı yöneticisi ve projenin yürütücülerinden Başak Tuğsavul, 77 ilde üniversite öğrencileriyle aktif çalıştıklarını söylüyor. Üniversitelerden kadın sorunlarına yönelik etkili projeler geleceğini öngördüklerini belirten Tuğsavul, “Meseleye kafa yoran herkes vakıfla iletişime geçebilir. Tek şart projeleri bireysel değil, ekip çalışmasıyla yürütmek. Yani birkaç kişi de olsa düzenli olarak bir araya gelebilecek disiplini sağlayabilmek.” diyor.
Ne tür projeler üretilebilir?
TOG gönüllüsü Başak Tuğsavul, hayatın içinde bize çok sıradan gelen sorunlara bile dikkat çekmek istediklerini söylüyor. Zira Türkiye'de kadınların sorunları denilince akla ölüm ve tecavüze varan şiddet olayları gelse de hemen her kadının bizzat yaşadığı daha birçok zorluk var. Bu yüzden kadına yönelik ayrımcılığı kendimizden çok uzak bir sorun gibi algılamamamız gerektiğini söyleyen Tuğsavul, şöyle devam ediyor: “Yaşadıkları pek çok şeyi kendileri adlandırmıyor bile. Örneğin güvenli toplu taşıma imkanlarının olmaması, aydınlatmanın sağlanmadığı sokakta tedirginlikle yürüyen kadınlar ve daha bir sürü şey… Biz bunlara da çözüm üretmek istiyoruz. Mesela bir grup üniversite öğrencisi yaşadığı bölgedeki otobüsçüler kooperatifine gidip sorunlarını anlatacak. Ve oradaki halkı bilinçlendirmek için el broşürü bastıracak. İşte bu tür konularda hem bilgiye hem de materyallere ihtiyaçları var ve biz bunları sağlamak için yola çıktık.”
Kız çocuklar hep mağdur
Kadınların yaklaşık üçte biri 19 yaş altında evleniyor.
15-29 yaş arası genç nüfusun yüzde 28'i ne çalışıyor ne de okuyor. Genç kadınlarda bu oran neredeyse iki katı.
Genç kadınlar, kentte ve kampüslerde sıklıkla sözlü/fiziksel taciz vakalarıyla karşı karşıya kalıyor.
Yılda ortalama 90 bin kız çocuğu anne oluyor.
2014 yılı verilerine göre, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik cinsel tacizin yüzde 13'ü okul ve dershanelerde gerçekleşiyor.