Aşkın Tuna; Devlerin Aşkı, Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda, Gülü Susuz Seni Aşksız Bırakmam gibi dillerden düşmeyen şarkıların söz yazarı. Bugüne kadar bin 500 şarkı sözü bestelenen Tuna, karşımıza ‘Bir Büyük Aşkın Olsun’ isimli kişisel gelişim kitabıyla çıktı. Kendisiyle kitabı ve hayatını konuştuk.Türkiye sizi aşk şarkılarının yazarı olarak tanıdı. Yine aşkla çıktınız karşımıza ama bu kez bir kişisel gelişim kitabıyla. Nereden çıktı kitap fikri?Günümüzde her şey gibi aşklar da çok çabuk tüketilmeye başladı. Gençlik, aşkı bizlerin yaşadığı gibi yaşamıyor. Aşk kavramının içi boşaldı. Aşk emekle büyür. Emek azaldığı için aşkların ömrü kısaldı. Bu durum karşısında ben ne yapabilirim diye sordum kendimi. Çünkü 37 yıldır sadece aşk yazan bir adamım. Bundan para kazanan ve evimi aşkla geçindiren biriyim. Tecrübelerimi gençlere aktarmak istedim.Aşk öğretilen bir şey mi sizce?Öğretilen bir şey değildir, yaşanılarak öğrenilir. Ve her aşk kendine özeldir. Psikologlar, bir rahatsızlık yaşıyorsanız çevrenizde de o rahatsızlığı yaşayan insanlar vardır diyor. Aşk da bir rahatsızlıktır. Kültürümüze baktığımızda büyük aşkların hiçbirinde kavuşma yok. Aslında insanlar hayallerine âşık olmuş ve hayallerinin mücadelesini vermişler. Hayallerin aşktaki yeri büyük. Kendi hayallerinize yakın birini bulduğunuzda âşık olursunuz. Aslında onu hiç tanımıyorsunuz, kendi hayallerinize âşık oldunuz. Hayatta olduğu gibi aşkta da bazı şeyler geçerli. Bu kitapta sekiz maddeyle bunu anlattım.Aşkta kişisel gelişim olur mu peki?Olur. Mesela aşk bencilliği kırmaktır, aşk fedakarlık ister. Bencilseniz, yüksek dozda âşık olamazsınız. Bunları yazarak gençliğe bir şeyler sunmak istedim.Bunları tamamen kendi hayat deneyimlerinizden ilham alarak yazmışsınız…Türkiye’de milyonların sevdiği çok önemli şarkıların sözlerinin yazarıyım. Bu şarkıların tutma nedeni şu: Kendi yaşadıklarını kaleme alamayanlar benim yazdıklarımda kendilerini buldu. Yaşadıklarımı yazacaktım elbette. İddia ediyorum, büyük aşk bir kere yaşanır. Çünkü orada çok katıksız ve hesapsızsınızdır.Kendi evliliğinizden yola çıkıp örnekler de vermişsiniz…18 yıllık evliyim. Her iki tarafta fedakârlık olursa o evlilik yürür. Günümüzdeki anne-babalar çocuklarımızı prens ve prenses gibi yetiştiriyoruz. Hep onları mutlu etmek için çalışıyoruz. Fakat onlara kötülük yapıyoruz, bencil oluyorlar. Bir ilişkide de alacakları bitince başka bir yere yöneliyorlar. İnsanlar elde ettikleri şeyleri ve hayallerini kaybetmek istemiyor. Yazılan her şeye dikkat etmemiz gerek. Bu ülkede ‘Ya benimsin ya toprağın’ şeklinde şarkılar yazıldı. Böyle bir şey olabilir mi? İnsan sevdiğine zarar verebilir mi? O senin baş tacındır. Onu el üstünde tutmak zorundasın. Anlaşmazlık olabilir ama bir insanı her haliyle sevebiliyorsanız ona gerçekten âşıksınız demektir.Kitabınızda en çok ‘hayallerinize âşık olmayın’ cümlesini vurguluyorsunuz. Neden?Çünkü hayaller mükemmeldir ama hiçbir insan mükemmel değildir. O zaman gerçeği görmek lazım. Aşklar için en tehlikeli nokta en üst noktadır. Birisine âşıksınızdır ama onun gerçek hali hayallerinize ters düştüğünde ,önce onu hayallerinize uydurmaya çalışırsınız. Karşı taraf da buna direndiğinde o ilişki bitme noktasına gelir.Kitapta şarkılarınızın hikâyelerinin olduğu bir bölüm var. Bu bölüme özellikle o şarkıları seçmenizin sebebi nedir?O şarkıları hemen herkes bildiği ve hikâyesini merak ettiği için. Aslında beni daha fazla etkileyen şarkılarım da var. Bence yaşanmayan bir şey anlatılamaz. Aşkı yaşamayan yazamaz. Ben 40 yaşında evlendim. O zamana kadar birçok aşk yaşadım. Mesela ‘Kutupta Yaz Gibi’ yedi yıl boyunca yaşadığım platonik bir aşkın hikâyesidir.Bin 500 bestelenmiş şarkınız var. Sizin Aşkın Tuna şarkınız hangisi?Duygusal bir insan olduğum için toplum duygularıyla beni etkileyebiliyor. Bir dönem bir şarkım çok popüler oluyor o sıra o şarkımı sevebiliyorum. Çünkü her gittiğim yerde o şarkıyı duruyorum. Ama ‘Devlerin Aşkı’ biraz farklı benim için. Bu, kişiye yazılmış bir şarkı değil. Kendinden vermesini bilen, karşısındakini gerçekten yüceltebilen, onu kendinden fazla sevebilen insanlar için yazdığım bir şarkıdır. Ben sevgi âşığı bir adamım. Sevmeyi çok seviyorum. İnsanları her şartta seviyorum. İnsan olmanın hakkını verebilmek gerek.Toplumumuzda genel bir sevgisizlik ve hoşgörüsüzlük hali var. Bu durum sizi karamsarlığa itiyor mu?Özgecan Aslan’ın öldürülmesi beni çok üzdü. Bu vahşeti yapanlar insan olamaz. Şekli insan olan her şey insan olmuyor. Özgecan’ın kardeşinin söylediklerinden çok etkilendim. Onun da dediği gibi okullarda sevgi dersleri verilmeli. Bir toplumu yüceltecek en büyük olgu budur.‘Beraber Yürüdük Biz Bu Yollarda’ şarkınızın bir başbakan tarafından söylenmesi ve bir partinin adeta marşı haline gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?Şarkının boyutları beni çok aştı. Bir gün milli takım sponsoru bir firmanın reklamında gördüm. Reklam şirketini arayıp bu şarkının bana ait olduğunu söyleyince, ‘Biz bu şarkıyı anonim sanıyorduk.’ dediler. Bu şarkı halka o kadar mal oldu ki, sadece bir parti değil, herkes bu şarkıyı sahiplendi. Bir maça gidin, yağmur yağdığında hangi takım olursa olsun bu şarkıyı söyler. Şarkının her koşulda okunması beni mutlu ediyor.Yorumcuların ismimizi anmaması beni üzüyorHerhangi bir şarkınız için ‘keşke şu isim söylemeseydi’ dediğiniz oldu mu?Çok enteresan bir yapım var benim. Çok güzel bir şarkıyı hiç umulmadık birine vermişimdir. Benden şarkı istenmiştir, oturmuş yazmışımdır, ortaya güzel bir şarkı çıkmıştır. Güzel oldu diye başkasına götürmem, o onun kısmetidir.Sanatçılar genelde şarkının söz yazarlarını sahnede söylemez. Bu durum sizi üzüyor mu?Çok üzüldüğüm konu bu. Mesela herkes ‘Ben Adam Olmam’ şarkısını Serdar Ortaç’ın sanır. Oysa sözleri bana aitç Serdar Ortaç bunu sahnede okuduğunda sözlerinin bana ait olduğunu söylemeli. Mesela müzisyenler Sezen Aksu şarkısı söylediğini bunu gururla ifade ediyor. Peki bizler neden lanse edilmiyoruz?Binlerce sözünüz bestelendi ama insanlar sizi çok tanımıyor...Kendimi tanıttığımda insanlar, ‘Aşkın Tuna siz misiniz?’ diye soruyor. Burada belki benim hatam var. Fazla öne çıkmadım, çıkmayı da istemedim. Çünkü ben değil, eserlerim ön planda olsun istedim. Öte yandan tanındığınızda hayatınız kısıtlanıyor. Ancak bu kitap vesilesiyle televizyona çıkmak istiyorum. Bunun sebebi de kendimi tanıtmak değil, insanlara sevgiyi ve aşkı anlatma isteğim.Günümüzde yazılan aşk şarkılarını beğeniyor musunuz?Ne yazık ki toplumu küçük ve basit şeylere alıştırdılar. Büyük şeyler zor geliyor insanlara. Birbirine benzeyen ve aynı ritimdeki eğlenceli şarkılar daha çok rağbet görüyor. Son zamanlarda özellikle rockçıların yazdıkları sözleri beğeniyorum. Çünkü güçlü şarkılar yapıyor, para pula değer vermiyorlar.Yılda yirmi şarkı yazmazsam geçinememKıskandığınız bir şarkı sözü yazarı var mı?Aşkın Tuna olmaktan gurur duyuyorum. Kimseyi şarkı sözü yazarı olmaktan dolayı kıskanmadım ama şarkılarını kıskandığım olmuştur.Yazı hayatına şiir yazarak başladınız. Size söz yazarlığını seçtiren bir kırılma noktanız var mı?Bizim kültürümüzde şiirin yeri büyük. Ben de her Türk genci gibi şiir yazıyordum. Bunun için bütün edebiyat dergilerini takip ediyordum. Bir gün bir edebiyat dergisine şiir götürdüm. Bir mısramı değiştirmemi istediler. Kaderim insanların ağzından çıkacak bir söze mi bağlı diye düşündüm ve değiştirmedim. Daha özgür çalışmak istedim. Şarkı sözü yazarlığı yapmaya karar verdim. İyi ki de onlar şiirimi kabul etmediler ve iyi ki de ben buna karar vermişim. Ayrıca o şiir benim eşimle evlenmeme vesile oldu. Hem şarkı sözü yazarı yaptı beni hem de evlendirdi.Geçiminizi sadece şarkı sözü yazarı olarak sağlamak zor mu?Çok zor. Ben bile bu işin yanında radyoda program yapıyorum, sahneye çıkıyorum. Türkiye’de telif hakları oturmadı. Geçtiğimiz günlerde bir televizyon programı telif hakları yüzünden kaldırıldı denildi. Yok öyle bir şey. Bizleri çok para kazanıyor şeklinde göstermesinler. Ben bile bugün her sene en az yirmi otuz şarkı yapmazsam evimi geçindiremem. Lüks hayatım yok.
↧