Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Oscar'ın yolları taşlı

$
0
0
Oscar töreni en özet haliyle görkemli bir beyazperde seremonisidir. Gecenin düzenleneceği Dolby Tiyatrosu’ndan kırmızı halısına, heykelciğinden sunucusuna ve ağırladığı sinemacılara kadar her şeye dört dörtlük özen gösterilir.Tüm bunlar o gece büyük bir şova dönüşür. Hatta bugün dünyayı çığ gibi etkisi altına alan selfie’nin oradan meşhur olduğunu hatırlatmakta fayda var. Kimi zaman oyuncuların orada olmasına bile gerek yok, tıpkı töreni protesto edip gitmeyen ve aldığı Oscar’ı reddeden Marlon Brando gibi. Bazı yıldızlar da var ki Oscar, onlar için hâlâ erişilmez bir yerde. Leonardo Di Caprio, Johnny Depp, Brad Pitt ve Tom Cruise bu isimlerden bazıları.Bir klasiktir, Oscar törenlerinden bahsedilirken çekişmeli bir yarış olacağı ve adayların kıyasıya bir rekabet içinde bulunacağından söz edilir. Oysa bu yıl durum biraz farklı çünkü tahmin ve beklentilerde özellikle bazı adaylar üzerinde yoğunlaşılıyor. Eğer Akademi son anda ters köşe yapmazsa Oscar, tarihinde belki de ilk kez sürpriz olmayan bir geceye ev sahipliği yapacak. Peki diğerlerine göre daha önde olduğu düşünülen bu filmleri ve oyuncuları farklı kılan ne?Bu yıl 87.si düzenlenecek olan Oscar törenlerinde rekabetin ilk önce dokuz adaylığa sahip Alejandro G. Iñárritu’nun yönettiği ‘Birdman’ ile Wes Anderson’un ‘Büyük Budapeşte Oteli’ filmleri arasında olacağı düşünülüyordu. Ancak gittiği törenlerden eli boş dönmeyen Altın Küre ve BAFTA’nın kazananı ‘Boyhood’ altı dalda aday yapılmasına rağmen öne çıkmayı başararak günler öncesinden kaybetmeye niyetli olmadığının sinyallerini verdi. Bizi bir çocuğun büyümesine tanık eden film, Türkiye’de izlenilmeyeceği düşünülerek seyirci karşısına çıkarılmadı ve DVD’ler yeterli görüldü. Richard Linklater’ın on iki yılda tamamladığı ‘Boyhood’, En iyi Film dalında ön plana çıksa da karşısında kolay yenemeyeceği güçlü bir rakibi var: Birdman. Film; görüntü yönetmeninden kurgusuna, müziklerinden yönetmenine kadar birçok övgüye layık görüldü. Seyirciyi etkisi altına almak bir yana, yönetmeni Iñárritu’nun şimdiden en özgün eseri olarak anılmaya da başlandı. Şu an için sakinliğini koruyan ‘Büyük Budapeşte Oteli’ ise törende şaşırtabilir. Her ne kadar eleştirmenler ona şans vermese de yapımın bir yıldır kucakladığı ödüller de ortada.En İyi Film kategorisinde en fazla konuşulanlardan biri de Amerikan Sniper (Keskin Nişancı)’dı. Sebebi ne yönetmeni Clint Eastwood’un başarısı ne de En İyi Erkek Oyuncu dalında aday olan Bradley Cooper’ın performansıydı. Amerikan savunmacılığı yapmakla suçlanan film aynı zamanda Irak’ta yapılanları haklı göstermesinden dolayı eleştiri bombardımanına tutularak ülkeyi ikiye böldü. Aksiyon severleri tatmin etse de filmi izleyenlerin verdiği tepki aynıydı: “Bu film tam bir Amerikan propagandası.” İki yıl önce öldürülen ve ABD donanma tarihinin en öldürücü keskin nişancısı kabul edilen Chris Kyle’ın otobiyografik romanından uyarlanan filmin altı dalda aday gösterilmesi de haliyle kimseyi şaşırtmadı. Eminiz ki kazanırsa da şaşırtmayacak.Sekiz yapımın yer aldığı en iyi film listesinin bu yıl en dikkat çeken özelliği, çoğunun uyarlama olması. Sekiz dalda aday olan ama diğerlerine nazaran ismi kenarda kalan The Imitation Game (Yapay Oyun) ise ünlü İngiliz matematikçi Alan Turing’in hayatını ele alıyor. Geçtiğimiz yılın Oscar’lı filmi ‘12 Yıllık Esaret’in yapımcılarının prodüktörlüğünü üstlendiği ‘Selma: Özgürlük Yürüyüşü’ filmi Martin Luther King’in öncülük ettiği yürüyüşlerden bahsediyor. İki dalda adaylık verildiği için ırkçılık tartışmalarını gündeme getiren film, belki de yapımcılarının önceki başarısından pay alır.Her Şeyin Teorisi (The Teory of Everything) ise fizikçi ve teorisyen Stephen Hawking’in hayatından bir kesiti anlatıyor. Başrol oyuncusu Eddie Redmayne, Altın Küre ve BAFTA’dan ödülünü aldı fakat aday olduğu Oscar’dan eli boş dönebilir. Çünkü hem rakipleri hayli güçlü isimlerden oluşuyor hem de Akademi rolünün hakkını vermesine rağmen Redmayne için aldığı bu ödülleri yeterli görebilir.Tabii bir de yılın son bombası diyebileceğimiz Whiplash var. Böyle düşünmemiz kendini yavaş yavaş gösteren bir film olmasından kaynaklanıyor. İlginç bir uyarlamaya sahip olan Whiplash’ı, yönetmeni kendi hikâyesinden yola çıkarak hazırladı. Bütçe eksiğinden dolayı önce kısa film şeklinde yapılan, beğenilince uzun metraja dönüştürülen yapımda, dünyanın en iyi davulcusu olmak isteyen öğrenci ile üniversite hocası arasında yaşanan gergin çalışmalara değiniliyor. Verilen mesaj net: “Başarıya giden yol aferinden geçmez.”Akademi’nin En İyi ‘Yabancı’sıHer yıl yabancı dilde bir filme verilen ‘Yabancı Dilde En İyi Film’ ödülünün bütün olasılıkları tek bir yapımı işaret ediyor: Ida. Polonya’nın adayı olan filmde, rahibe olmak isteyen Anna’nın Yahudi olduğunu öğrenmesiyle yaşadıkları anlatılıyor. Oscar geçmişine bakıldığında Nazi Almanya’sı ve Yahudi soykırımları gibi konuların popülerliği dikkat çekiyor. Görüntü oranları ve siyah beyaz seçimleri de filmi avantajlı kılıyor. Kimileri içinse Rusya’nın adayı olan Leviathan hâlâ vazgeçilmez olarak duruyor. İncil’deki Hz. Eyüp kıssasından yola çıkan yapım, günümüz Rusya’sı üzerinden otoriteye önemli eleştiriler getiriyor. Diğer adaylar arasında Estonya’dan Tangerines (Mandalinalar), Moritanya’dan Timbuktu ve Arjantin’den Wild Tales bulunuyor. Mandalinalar şimdilik bu iki isim arasından sıyrılıyor. Ancak Akademi çok düşük ihtimal de olsa heykelciği Güney Amerika’ya yahut Afrika’ya göndermek isteyebilir.Sinema severlerin beklediği gün nihayet geldi. Oscar ödülleri bu gece yapılacak törenle sahiplerini buluyor. Adaylarıyla şaşırtmayan Akademi, kararlarıyla sürpriz yapacak mı? Eleştirmenlere sorduk...

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue