Yaklaşık beş aydır IŞİD’e direnen Kobani, normal hayata dönmeye hazırlanıyor. Kürtlere göre Türkiye’nin Kobani’nin yeniden imarındaki tutumu, Kürt sorunundaki samimiyetini de ortaya koyacak.Suriye'deki üç Kürt kantonundan biri olan Kobani'yi işgal eden IŞİD, YPG ile süren 134 günlük çatışmanın ardından bölgeden ayrıldı. Şimdi gözler aylar süren çatışmalardan sonra yerle bir olan şehrin yeniden yapılanmasında. Kobani şu an büyük oranda yaşanmaz durumda olsa da IŞİD saldırısından kaçıp Türkiye'ye gelen Kürtler, geri dönmeye başladı bile. Çatışmaların başından itibaren Türkiye'ye gelen yaklaşık 200 bin Kobanilinin 120 bini Suruç'taki kamp ve köylerde yaşıyor. Suruç Belediye Başkanı Zuhal Ekmez, ilçe nüfusunun son bir buçuk ayda 10 bin kadar daha arttığını söylüyor. Sebebi ise Kobani'nin IŞİD'den temizlenmeye başlamasıyla savaş mağdurlarının kentlerine daha yakın olmak için Suruç'a gelmesi. Son gelişmelerin ardından günde 80-100 kişinin sınırdan Kobani'ye döndüğünü söyleyen Ekmez, kentin yıkıntı halinde olmasına dikkat çekiyor. Bu durumda bütün Kobanililerin yurtlarına geçişinin çok çabuk olması beklenmiyor. Bu süreçte savaş mağdurlarına sınırı geçişi konusunda gereken destek verilecek. Ancak oradaki koşullar yaşamaya uygun hale gelene kadar Türkiye'deki kampların hizmeti devam edecek. Suruç'taki 120 bin Kobanilinin 70 binden fazlası kamplarda yaşıyor. Bunların 10 bin kadarı kaymakamlığın kampındayken 66 bin kişi Suruç Belediyesi'nin de içinde olduğu Rojava Kriz Koordinasyonu'nun denetimindeki kampta. Kobani'nin yeniden inşası konusunda bölge yönetiminin çözüm arayışına başladığını anlatan Ekmez, uluslararası yardım kuruluşlarından henüz bu yönde bir çağrı gelmediğini söylüyor.Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da kuşatma sırasında “düştü düşecek” dediği Kobani'nin IŞİD'den temizlenmesinden sonra, “Bugün bakıyoruz çiftetelli oynuyorlar. DEAŞ oradan çıkmış. O bombalanan yerleri kim onaracak?” diyerek yeniden inşa sürecine dikkat çekmişti. Bunun üzerine BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Somali'ye gidip on bin konut sözü verenleri Kobani'ye davet etmiş, Kobani ve Rojava'nın inşa sürecinin yeni bir kardeşliğe vesile olabileceğini söylemişti. Yardım kuruluşları ve birçok aydın da Demirtaş gibi hükümetin Rojava politikasını değiştirmesini öneriyor. İnsan Hakları Derneği Başkanı Öztürk Türkdoğan, altyapı imar çalışmaları için özellikle gençlerin dönmeye başlayacağını anlatıyor; “Ama yıkılmış bir kenti yeniden imar etmek en az sekiz ay alır. Türkiye'nin bu süreçte desteği çok önemli.” diyor. Zira etrafı hâlâ IŞİD tehdidi altında olduğu için kente en rahat akış Türkiye sınırından sağlanabilir. Dolayısıyla inşaat ve altyapı malzemesinin Türkiye üzerinden gitmesi gerekiyor. Ancak durumun beklenenin tam tersi yönde ilerlediğini anlatan Türkdoğan, “Bir engelleme söz konusu. Sayın Cumhurbaşkanı böyle konuştuğu sürece anlaşılan Türkiye'nin Rojava politikası değişmeyecek.” diyor. Yarın öbür gün koalisyon güçlerini oluşturan ülkelerdeki STK'ların veya hükümetlerin Kobani'ye yardım etmek isteyeceğini söyleyen Türkdoğan, şöyle devam ediyor: “Jeneratör, tıbbi yardım, hastane, ev, okul malzemesi göndermek isteyecek. Türkiye buna nasıl engel olacak? Bunlar yeni yeni sorunlara neden olacak. IŞİD'in egemenliği altındaki topraklara inşaat malzemesi gönderiyorsunuz. Kobani'dekilere göndermezseniz dünyaya bir kez daha niyetinizi göstermiş olursunuz.”Öte yandan IŞİD'in kentten ayrılmasından bu yana çıkan bazı haberlerde Kobanililerin kamp şartlarında rahat olduğu ve geri dönmek istemedikleri iddia edilmişti. Bu iddiayı yalanlayan Mazlumder Urfa yöneticilerinden Fethi Tapaç, “Bütün Kobani halkının en büyük hayali bir an önce yurtlarına dönmek. Kamp şartları ne olursa olsun istihdamları hangi yönde yapılırsa yapılsın bunda ısrarcılar.” diyor. Sınırda sürekli kentlerini gözleyen Kobani halkı, şartların biraz düzelmesi durumunda bile dönüş için harekete geçiyor. Bunu son bir haftada daha iyi gözlemlediklerini anlatan Tapaç, “Tamamen düzeldiğinde muhtemelen burada hiç kimse kalmayacak. İnsanlar sürekli mobil haldeler.” diyor.Rojava, Türkiye'ye petrol satmak istiyorÖztürk Türkdoğan, Rojava kantonlarının açık bir şekilde Türkiye ile ticaret yapmak istediğini hatırlatıyor. Cizire kantonundaki petrol rafinelerinden Türkiye'ye petrol satmak isteyen Kürt yönetimi, karşılığında gıda ve imar malzemesi almak istiyor. Rojava'nın Türkiye'den karşılıksız yardım istemediğinin altını çizen Türkdoğan, “IŞİD bile kaçak yollardan Türkiye'ye petrol gönderiyor. Yerel otorite kim ise petrolü o yönetiyor orada.” diyor. Cizire, Suriye'den bağımsız şekilde politikasını yürüttüğü için Türkiye'ye petrol satma talebi gerçekçi bulunuyor. Nusaybin sınır kapısından iki taraflı ticaret yapılabileceğini savunan Türkdoğan, şöyle konuşuyor: “Türkiye, Rojava politikasını değiştirdiğinde Kürtlerle pekâlâ iyi ilişkileri olur. Akçakale ve Öncüpınar kapısı açık. Buralardan El Nusra'nın, IŞİD'in denetiminde bulunan yerlere ticaret yapılıyor. Türkiye'den kamyonlarla malzeme satılıyor. Aynısını neden Kürt bölgelerine yapmıyoruz? Hâlbuki Türkiye'nin burnunun dibinde çok ucuza mal edeceği bir petrol kaynağı var.”Kobani, Kürtler için neden önemli?Erdoğan'ın “Küçük bir yerleşim yeri için dünya ayağa kalkıyor.” dediği Kobani'yi önemli kılan sebepler var. Kobani, Suriyeli Kürtlerin Beşşar Esed yönetiminin 2012'de askerlerini çekmesinden sonra özerklik ilan ettiği Rojava bölgesindeki üç kantondan biri. Kürtler Rojava'yı ve burada uyguladıkları yönetim biçimini, Esed sonrası Suriye'de talep ettikleri özerkliğin temeli olarak görüyor. Kobani ise diğer kantonlar olan doğudaki Cizire ve batıdaki Afrin'in tam ortasında. Dolayısıyla stratejik ve psikolojik önemi yüksek. Aslında aylardır Kürtler üzerinden tartışılan kent, bütün Türkiye için önem taşıyor. IŞİD'in ilk mağlup edildiği yerin Kobani olduğunu hatırlatan Mehveş Evin, yazısında, "Kobani, IŞİD'in eline geçseydi ne olacaktı?" sorusuna karşılık şunları kaydetti: “IŞİD'le komşuluk ilişkilerinizi ilerletmeye niyetiniz yoksa… Örgütün şov yapar gibi kelle kesmesini, kadın ticareti yapmasını, binlerce insanı yurdundan etmesini, İslam adına uyguladığı vahşeti desteklemiyorsanız Kobani'nin kurtuluşunu kutlamak sorun olmamalı.”
↧