Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Antalya’da 2 bin takım masalının sonu!

$
0
0
Yurtiçi ve dışından kamp yapmak için gelen takım sayısı çok daha düşük olduğu halde yıllardır 1.500-2.000 rakamlarının tekrarlanması masalının yavaş yavaş gündemden kalktığını görmek sevindirici bir gelişme.Bu hafta konuyu değiştiriyoruz. Yabancı sayısı ve öteki sorunları sağlıklı bir biçimde çözebilmekten umudumuz yok. Günler ve geceler boyu üzerinde konuşmanın elbette ki bazı yararları olabilir ama o kadar, daha fazlası imkansız! O zaman bir başka “müzmin” konuyu ele alalım.Öncelikle Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’e teşekkür etmek istiyorum. Galiba bunda Türkiye Spor Yazarları Derneği üyesi olmasının da rolü var. Antalya’da kamp yapan takım sayısıyla ilgili o çok söylenen rakamları tekrarlamak yerine, bu sayıyı artırmak için yapılması gereken işler olduğunu söyledi. İşte ben de çok uzun yıllardır bunu anlatmaya çalışıyorum.Gerçi bir başka konuşmacı AK Parti Antalya Milletvekili Abdurrahman Arıcı 700 gibi bir rakam söyledi ama o kadarına şükür deme durumundayız. Çünkü bazı gazetelerde yine 1.500-2.000 rakamları uçuşup duruyor. Bu konuda neyin üzerinde konuştuğumuzu iyi belirlemek lazım. Birkaç yıl önce bizim gazetede çalışan bir arkadaşımız da “Evet, Antalya’ya yılda 2.000 takım kamp yapmak üzere geliyor” diye haber yazdı. Kendisine sitemimi bildirdim: Kardeşim, yıllardır böyle birşeyin olmadığını anlatıp bu aptalca yalanı gündemden kaldırmaya çalışıyorum, sen de onlarla saf tutuyorsun!Arkadaşımızın yanıtı ilginçti: Ağabey, konuyla ilgili hassasiyetini biliyorum ama bana bu rakamı veren Antalyalı ilgililer çok geniş bir değerlendirme ile bu rakama ulaşılacağını belirtiyor. Yani herhangi bir kulübümüzün altyapı takımları, amatör şubeleri ayrı ayrı ekipler olarak görülüyor ve o zaman sözkonusu sayıya ulaşılabiliyor.Ben de gülsem mi ağlasam mı şaşırıp, “Yetkililere selam söyle, oraya gelen mehter ve halk oyunları takımlarından başlayıp briç, satranç ekiplerini de dahil ederek 3.000 sayısına bile ulaşabilirler.” dedim.Gerçek rakam çok düşük!Başlangıçta sadece yurtdışından gelen takımlardan sözediliyordu. Sonrasında sayı kabarık görünsün diye buna ülke içinden takımlar da dahil edildi. Maliye Bakanlığı’nın yaptırdığı denetimlerde bugüne kadar ulaşılabilen en yüksek rakam 172 takım olabildi.Zaten dünyada Antalya’ya kamp için gelme olasılığı bulunan 1.000 takım bile yok. Bugüne kadar en fazla 17 ayrı ülkeden takım geliyor. Bunlar arasında Şenol Güneş’in orada bulunduğu dönemde Güney Kore’den, Lucescu’dan dolayı gelen Ukrayna temsilcisi Şahtar gibi örnekler nedeniyle büyük bir sayıya ulaşmak mümkün değil. En fazla takım doğal olarak Almanya’dan geliyor. Bundesliga ile birlikte 2. Lig temsilcilerini de hesaba kattığınızda toplam sayı 10’u geçmiyor.O zaman, nasıl oluyor da binlerce takımdan sözediliyor? Bana sorarsanız bu bir özlem. Varmış gibi tekrarlarsak gerçekleşebilir diye düşünüyoruz. Yani birşeyi 40 kez söylersen olur gibisinden bir hurafe!Oysa işin son derece tehlikeli boyutları var. Batı’da İspanya, Ortadoğu’da Katar, Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler önemli çalışmalar yapıyor. Örneğin, bugüne kadar Real Madrid, Milan, Bayern Münih düzeyindeki takımlardan hiçbirini Antalya’ya getiremedik. Çünkü onlar belli bir miktar para ödülü bulunan turnuvalara katılmayı yeğliyor. Antalya’nın ne bu maçları oynatacak stadı, ne de verebilecek böyle bir ödül parası var!Üstelik bizimle benzer konumdaki ülkeler değişik çalışmalar yaparak özellikle Almanya, Hollanda, Belçika takımlarını çekme çabası gösteriyor. Hatta Kıbrıs Rum Kesimi’nin bile bu konuda ilginç çalışmaları var. İtalya ve Fransa gibi benzer iklim koşullarındaki ülkeler de uyumuyor. Biz onlarla rekabet edebilecek koşulları geliştirmek yerine birtakım masallarla kendimizi avutuyoruz.Basın da görevini yapmıyorAntalya’ya binlerce takımın gelmesini herkesten çok istiyorum. Ancak böyle bir durumun gerçekleşmiş gibi gösterilmeye çalışılmasına da illet oluyorum. Üstelik medya da buna kulak asmıyor. Gazetelerde çok komik rakamlar her yıl yer alıyor. 600 takımın geldiği ileri sürülen bir haberde içerden gelecek takımların toplam sayısı 40’ı, dışardan gelebileceklerin de 30’u bile bulmuyordu. Böyle bir döküm yaptıktan sonra galiba biraz sağduyulu davranmışlar, binlerce rakamını tekrarlamak yerine 600’le yetinmişlerdi. Daha önemlisi “Şu işin gerçeği nedir?” diye hiçbir gazete spor sayfası yöneticisi ya da başka bir ilgili arkadaşın sahici bir araştırma yapmaya gerek görmeyişi.Defalarca yazıp söyledim: 1 sezonda yurtdışından buraya 200 takım geldiğini kanıtlayabilecek biri varsa yani bunun bir listesini bana gönderirse ben de kendisine yayınlanmış 10 kitabımdan elimde mevcudu bulunanlardan bir set yapıp göndereceğim!Neyse ki sayın Menderes Türel bu durumun farkında. 33 bin kişilik stadın bir an önce bitirilmesi ve öteki çalışmaların yapılmasıyla buraya gelen takım sayısının artırılması çabası içinde. Eh, şimdilik bize bu kadarı yeter… Cahillik şart mıdır? Şenes Erzik’in UEFA’daki görevinin sona erecek olmasıyla ilgili haberlerde, yıllardır bu alanda sergilenen cehalet bir kez daha ortaya çıktı. Efendim, Erzik’in yerine falanca kişi önerilecekti…Sanki babadan oğula geçen bir saltanat koltuğundan sözediyoruz. Daha da neler!Yıllardır sayın Erzik orada Türkiye’nin bir temsilcisi olarak görülmeye ve gösterilmeye çalışıldı. Oysa böyle birşey kesinlikle sözkonusu değildi. Erzik, UEFA Yönetim Kurulu’na kendi kişisel çabasıyla seçilip yükselmiş ve 20 yılı aşkın süre orada görev yapmıştı.Bu, ülkemiz için elbette ki hem gurur verici hem de yararlı bir durumdu ama tekrar ediyorum Erzik orada Türkiye’nin bir temsilcisi durumunda değildi. Onun ayrılmasından sonra da bizim için önemli bir boşluk doğacak. Elbette ki görev süresi içinde Türkiye için pek çok şey yapmaya çalıştı ama bu konularda zır cahil olan insanlara bunları anlatabilmek kolay değil.Ne zaman UEFA ile ilgili bir sorun çıksa, Erzik’in ülke çıkarlarını korumadığı imaları ya da açık beyanlarıyla tepki gösterildi. Oysa Erzik’in asıl görevi Türkiye’nin değil, UEFA’nın çıkarlarını korumaktı çünkü onun için seçiliyordu. Bu kadar basit bir gerçeği yıllarca görmezden geldik. Neyse, artık hem sayın Erzik hem de bizler bu dertten kurtulmuş oluyoruz. Hayırlı olsun.Olayın çok eğlenceli bir başka boyutu da var, cehalet ve yetersizlikle ilgili. Sayın Erzik aynı zamanda FIFA’da da önemli görevler aldı. Yıllar önce FIFA Hakem Komitesi başkanlığında bulundu. Bu, Türkiye için müthiş bir imkandı. Onun desteği ve katkısıyla 1 ya da birkaç hakemimiz uluslararası alanda sıçrama gösterebilirdi. Gelgelelim, o dönemde en iyi hakemimiz bile Avrupa’da 3. kategorideydi. Yani ne Erzik’in ne de FIFA başkanının hiçbirşey yapamayacağı kadar geri bir konumdaydı… Daha çarpıcı olanı, Erzik’in böyle bir görevde bulunduğunu bilen futbol dünyasındaki insan sayısı inanılmayacak kadar azdı.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue