Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Qua vadi Kadıköy?

$
0
0
İstanbul’un “Karşı” deyince akla gelen ilk semti Kadıköy, bu aralar yaşadığı değişimle başa çıkmaya çalışıyor. Tarihî çarşıya yayılan eğlence yerleri, kalabalıklaşan semt nüfusunun artırdığı kiralar, eylemlerin yeni adresinin Kadıköy olması, semtin sakinlerine “yeter” dedirtti bile.Bir emlakçının vitrini. Moda’da 1+1 stüdyo dairenin fiyatı 2500 liradan göz kırpıyor. Altında başka bir ilan, 2300 lira. Bir altında başkası 1800. Kapıdan çıkan kadın, “Bakmaya değmez” diye söyleniyor.İstanbul’da popüler bir semtin kiralarının artışı vaka-ı adiyeden. Kadıköy de Fikirtepe’de yaşanan kentsel dönüşümün etkisiyle bundan payını alıyor. Buna karşın artan kiralardan daha da fazla şikâyet yaratan başka bir durum var, değişen mahalleli profili. Bu profilin izini gazete haberlerinden sürmek mümkün: “3 Ocak sabahı evine dönen Erasmus öğrencisi C.T., apartman girişinde saldırıya uğradı.” Caferağa’da market işleten T.G. Erasmus dolayısıyla gelen öğrencilerin dışında Kadıköy’ün “popüler bir kimlik” kazandığını, motosiklet gruplarından modacılara kadar pek çok insanın bu cazibeye kapıldığını söylüyor: “Hemen karşımızda daha önce banka olarak kullanılan bir dükkân bar olarak kiraya verildi. Bar olmasından da şikâyetçi değildik ama kısa bir süre sonra buranın motosiklet gruplarının buluşma noktası olduğunu gördük. Her gece en az 10 motosiklet buraya geliyor, birbirlerine hem motorlarının yeni özelliklerini gösteriyor hem de mahallede küçük turlar atıyorlar. Motoru çok güçlü olan bu aletlerin sesi yüzünden çevredeki evlerden çok şikâyet geliyor. Birkaç kez polis de geldi fakat bir çözüm bulamadılar. Polis geldiğinde bu adamlar gidiyor. Sonuçta bar sahibinin de yapabileceği bir şey yok. En son Caferağa Camii’nin tuvaletini kullanma meselesinden kavga çıktı. Caminin avlusuna çöp atmışlar, kirletmişler. Bütün bunlar insanları bezdiren şeyler.”Kadıköy’de son iki yılda el değiştiren, bara ya da kafeye dönüşen dükkân sayısı gözle görünür şekilde arttı. Tarihi Çarşı’daki iki tatlı dükkânının kapanması ve ardından meyhaneye dönüşmesi hem çarşı esnafını hem tüketiciyi tedirgin ediyor. Çarşıda üç kuşaktır hizmet veren bir şarküterinin sahibi, “Gazete Kadıköy”ü tutuşturuyor elime. Gazete, çarşı esnafının girişimiyle çıkıyor ve başlığı “Tehlikenin farkında mıyız?” Ücretsiz dağıtılan gazetenin tehlikeden ne kastettiği de hemen üst başlıkta yazılı: “Tarihi Çarşı’nın özenle korunması gereken dokusu her geçen gün adım adım bozuluyor.” Bu bozulma şöyle özetleniyor:“2010 yılında 10 balıkçı, 10 elektronikçi-saatçi-telefoncu, 9 şarküteri, 5 kuruyemişçi, 7 kasap, 6 manav, 2 turşucu, 7 aktar, 3 oyuncakçı, 9 fırın, 4 eczane, 17 kitapçı, 24 konfeksiyoncu, 5 kolonyacı, 3 çiçekçi, 6 gözlükçü varken, bu listenin büyük bir bölümünün yerinde artık yeller esiyor.”Çarşının hemen başında bulunan iki sahaf ve iki tatlıcı arka arkaya kapanıp yerini meyhanelere bıraktı. Bu değişim neyin habercisi? Yine aynı şarküterinin sahibi E.D. anlatıyor: “Kadıköy Çarşı’nın özelliği, yıllardır aynı halini korumuş olmasından kaynaklanır. Bu hal özellikle 2005’ten sonra hızlı bir değişime uğradı. Bu değişimin etkisi ilk olarak bar ve meyhanelerin artmasıyla görüldü. Sonra sirkülasyonu çok olmayan ama çarşıya özelliğini kazandıran küçük dükkânlar bir bir kapandı. Sahaflar, kolonyacılar, oyuncakçılar ve berberler bunun başında gelir. Sigara yasağının yürürlüğe girmesiyle de dışarıda oturmayı tercih edenler yürüyüş yolunu kapatmaya başladı. İnsanlar çarşıda rahat hareket edemedikleri için burada satışlar azaldı, meyhaneler, közde kahveciler arttıkça arttı. Artık çarşı bunları kaldırabilecek potansiyeli çoktan kaybetti. Selami Öztürk’ün çerez gibi dağıttığı ruhsatlar nihayet Kadıköy’ün sadece içkiyle anılan bir yer olmasına yaradı. İçki içen insanlar da bundan hoşlanmıyor. En sonunda büyük bir kavga çıkacak.” Gazdan da bıktık, barlardan daKadife Sokak’ın başında sizi Caferağa Dayanışması’nın hazırladığı “Yeter” pankartı karşılıyor. Pankart, Modalıların son yıllarda yaşadığı sorunların özeti gibi, “kapı önlerinde içki içip, gürültü yapan ve kirliliğe neden olan insanlar”. Moda sakinlerinden Gürkan Öztekin, 20 yıldır Kadıköy’de yaşıyor ve değişimin tanıklarından. Bir üst sokağında ve evinin karşısında açılan barların ortaya çıkardığı sorunları şöyle özetliyor:“Yeni barların açılmasından ve barların önündeki insanların araba yollarına taşmasından şikâyetçiyim. Arabayla geçemiyorsun, normal insanlar yürüyemiyor. Moda Caddesi’nin önündeki barda haftanın her günü büyük kavgalar çıkıyor. Hem mahalle sakinleri çok rahatsız bundan. İçki içenler artık yalnızca barda içmedikleri için sokağa yayılıyorlar ve sokakta inanılmaz bir kirlilik ortaya çıkıyor. Pazar sabahları Kadıköy Belediyesi kokuyu önlemek için sokakları yıkamak zorunda kalıyor. Müdahale ederseniz, bu sefer evinize zarar verme ihtimalleri de var. Daha önce ‘Gürültü yapmayın’ diye uyaran bir kadının penceresinin önünü pislettiler. Buna karşılık uyuyamadığı için sinirlenip aşağıda duranlara su döken insanlar da var. Gerilim giderek büyüyor. Kiraların artmasına neden oldular, ayrıca bazı barlara Moda ve Kadıköy’de yaşayanlar insanların dışında insanlar gelmeye başladı. Taksim’de eğlenemeyen herkes buraya kaçıyor. Burası Anadolu yakasının Cihangir’i oldu. Ev fiyatları da inanılmaz arttı. 10 senesi dolan yerleri mülk sahipleri boşaltıyor. 5 buçuk 6 bin liraya kiraya veriyor.”Öztekin, bir başka soruna da işaret ediyor. Eylemlerin yeni adresi Kadıköy de semt sakinleri için bir başka olumsuzluk:“Atılan gazlar da yaşamımızı olumsuz etkiliyor. Apartmanda dört tane bebek var ve eylem olduğunda kapıları pencereleri, arka odaları kapatmak zorundayız.” Moda Caddesi üzerinde kuaför salonu bulunan N.G. de eylemlerden mağdur:“Bir sabah işe geldiğimde dükkânın içinde molotof kokteyli buldum. Polisin de, eylemcilerin de insanların yaşadığı bir semtte uyguladığı bu şiddetten çok rahatsızım. Bu rutin haline geldi, artık her toplumsal meselede kapımızın önünde yanmış lastikler buluyoruz ya da gazdan nefes alamadığımız için dükkânı erken kapatıyoruz.”“Biz içkiye de, içkili mekânlara da karşı değiliz. Ancak Moda, göz göre göre Barlar Mahallesi’ne dönüştürülüyor. Bunun bir sınırı yok mu? Tüm sokaklarda ardı ardına içkili mekânlar açılıyor. Evimizde huzurla oturamıyoruz. Psikolojik olarak göçe zorlanıyoruz. Moda’nın sonu bu mu olacak?” diyen basın açıklamalarının altında Moda Muhtar Meclisi, Moda İlkokulu Mezunlar Derneği, St. Josephliler Derneği, Sivil Organize Semtler (SOS), Tarihi Çarşı Derneği, Moda Eğlence Yerleri Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Lokomotif Kültür Sanat Derneği, Moda Gönüllüleri’nin imzası var.Eski bir Moda sakini olan Bahar Çuhadar da değişimin başka bir yüzü kafelere dikkat çekip, “Kafeler aldı yürüdü, esnaf kapatıp gidiyor yüksek kiralar yüzünden.” diyerek, eşi Olkan’la beraber yürüttüğü blogundan bir bölümü hatırlatıyor: “Kadıköy’de pıtrak gibi biten havalı kafelere bir daha sinirlendim hiç yoktan. ‘Kendi pişirdiğiniz janjanlı ekmeği 12 liraya satıyorsunuz da yaratıcılıkta duvara bisiklet asmanın ötesine geçeninize rastlamadık daha’ diye tısladım öyle bir.”Sakinlerinin “İstanbul’un aydınlık yüzü” diye tanımladığı Kadıköy için değişim, karanlık bir belirsizlik içeriyor.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue