Yüzyıllar boyunca birçok savaş, doğal afet ve insan kıyımına rağmen Anadolu'daki binlerce anıt ağacın günümüze kadar yaşamasının en büyük nedeni kutsal ve mistik hikaye ve rivayetlere konu olması.Nesilden nesile aktarılan bu hikaye ve rivayetler toplumda hem ağaçlara olan duyarlılığın artması, hem de bu tür ağaçların uzun yıllar yamasına vesile oluyor. Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu kararıyla 'tabiat yapısı ölçüleri ve diğer özellikleri bakımından anıtsal nitelik kazanan ağaçlar bir yönüyle de tarihe şahitlik ediyor. İnsan ömrünün 15-20 katı uzunluğunda yaşayan anıt ağaçlar, yaklaşık 900 ila 1000 yıllık ömre sahip. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nesibe Köse, anıt ağaçların kendileri için aynı zamanda birer meteoroloji istasyonu konumunda olduğunu belirtiyor. Sadece Bursa'da 400 civarında bulunan anıt ağaçların ülke genelindeki sayısı binleri geçiyor. Ancak yapılaşma sebebiyle katledilen anıt ağaç sayısı hiç de az değil.Bursa Ulu Çınar, Bolu Abant Güvem Köyündeki Uşaklı Çam ağacı, Eskici Baba Çınarı, Kavaklı Camisi Çınarı, Kepez Saçlı Meşe Ağacı, Gedelma Çınarı, Dede Menengici, Onat Çınarı ve Keramet Dutu Türkiye'deki binlerce asırlık ağaçtan sadece birkaçı. Yer yer destanlara da konu olan anıt ağaçları özellikle Türk ve Yunan mitolojisinde görmek mümkün. Önemli Türk destanı Oğuzname'de bir çift anıt ağacın Oğuz neslinin kökeni olduğunun anlatıldığına şahit oluyoruz. Yunan mitolojisinde de Apollon'u kendisine aşık eden Cupaerrios'un Zeus tarafından ağaç haline getirilmesi anlatılır. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Orman Botaniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nesibe Köse, anıt ağaçların kendileri için aynı zamanda birer meteoroloji istasyonu konumunda olduğunu belirtiyor. Köse, bir ağacın normal yaşamından çok daha uzun yaşayanlara anıt ağaç denildiğine dikkat çeken Köse, "Anıt ağaçların uzun yaşaması yanında mistik, kültürel bir takım olgularında onun üzerine eklenmiş olması onları daha değerli yapar. Mesela Osmanlı'da bir padişahın beşiğinin bir ağaç üzerinde sallanıyor olarak rivayet edilmesi gibi." ifadelerini kullanıyor.Türkiye'nin anıt ağaç zengini olduğunu dile getiren Köse, şunları söylüyor: "Aslında çok daha fazla olabilir. Özellikle ormanlarda daha çok anıt ağaç var. Bin yaşında kara çamları görebiliyoruz. Aslında bizim için tek anıt ağaçtansa orman şeklinde ki anıt ağaçlar daha değerlidir. Çünkü bu tür orman anıt ağaçlardan aldığımız örneklerle geçmişin iklimi hakkında bilgi edinebiliyoruz. Orman şeklinde ki anıt ağaçların yıllık halka genişlikleri sayesinde geçmişin iklimini tahmin edebiliyoruz. Geçmiş iklimini bilme de bize geleceğin iklimi açısından çok önemlidir. Bu ağaçlar aynı zamanda bizim için birer Meteoroloji istasyonu konumunda diyebiliriz. Orman şeklindeki anıt ağaçlardan 800-900 yıl geçmişe giderek geçmiş dönemin iklimini tahmin edebiliyoruz."Halkın inançları doğrultusunda anıt ağaçları önemsediğine dikkat çeken Köse, bunun da ağaçlara olan duyarlılık açısından önemli olduğunu kaydediyor. Orman botaniği anabilir dalından Nesibe Köse, Türkiye'de daha çok çınar ağaçlarının uzun yaşadığı anlayışına rağmen karaçam ve ardıç ağaçlarından daha uzun ömürle ve orman şeklide görebildiklerini söylüyor.Karaçamların 800 yaşın üstünde orman oluşturduğuna şahit olduklarını anlatan Köse, "Burdur'da oldukça yaşlı Karaçam ormanı mevcut. Çorum'da yine bu tür orman var. Ardıç ağaçlarından da Türkiye'de 900 yılın üstünde ormanlar bulunuyor." şeklinde konuşuyor.Anıt ağaçlardan çınarların içinin çok çabuk çürüdüğünün anlatan Nesibe Köse, sözlerini şöyle tamamlıyor: "Ağaçların ayakta kalmasını sağlayan asıl kısım dış kısmıdır. Dış kısım da zaman zaman demir çubuk gibi başka materyallerle korunur. Ayrıca mantar böceklerine karşıda kimyasallar kullanılır."UŞAKLI ÇAMYöresel tarih ve folklor açısından en çarpıcı örneklerinden biri Bolu Abant Güvem Köyü'ndeki 'Uşaklı Çam'dır. Ağaç, ilginç dalları ve tepe yapısından kaynaklanan çok çatallı gövdesiyle yöre halkı tarafından doğurganlığın simgesi olarak algılanıyor. Bu nedenle çocuksuz kadınların bu ağaca yapacağı ziyaretin mutlaka ödüllendirileceğine inanılıp çevre halkı arasında 'Uşaklı Çam"' olarak arlandırılır.ARAP ASILAN AĞAÇAntalya'nın Akseki ilçesine bağlı İbradı beldesinde bulunan kestane ağacı da, Arap asılan ağaç olarak adlandırılır. Anlatılan öyküye göre, İbradı'da bir genç kız öldürülür. Arap bir jandarma eri cinayetten sorumlu tutularak yargılanmaksızın asılır. Olay aydınlanıp gerçek katilin bulunması üzerine Arap erin ölümüne üzülen yöre halkı, bu hüzünlü olayı toplumun belleğinde canlı tutmak amacıyla jandarma erinin asıldığı 265 santimetre çaplı bu ağaca, 'Arap Asılan' adını verir.KOĞUK ÇINAROsmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezıd, bir seferden Bursa'ya dönüşünde o yıl çocuk doğuran bütün kadınlara maaş bağlanmasını emreder. 70 yaşında bir kadın da çocuk doğurduğunu iddia ederek kendisine maaş bağlanmasını ister. Sultan Beyazid, "Senin yaşında bir kadın nasıl olur da çocuk doğurur" deyince, kadın "Çocuk doğurmadım ama onun kadar kıymetli bir çınar diktim" diye cevap verir. Bunun üzerine kendisine maaş (ulufe) bağlanır. Anlatılanlara göre, bu olaydan sonra yeniçerilere maaşlarının bu ağacın altında dağıtılması gelenekselleşir ve bu nedenle ağaca 'Ulufeli Çınar' da denilir.MIZIK ÇAMITürkiye'de hikayelere konu olan anıt ağaçlardan biride Osmanlı'nın Anıt Ağacı olarak bilinen Kütahya'da da ki 'Mızık Çamı. Domaniç'in Domur köyünde bulunan 'Mızık Çamı', Osman Gazi'nin bebekliğinde ninesi Hayme Ana tarafından dallarına salıncak kurularak avutulduğu rivayet edilir.DUA ÇINARIBursa'nın en eski çınarlarından olan Dua çınarı bu gün bir mahalle ve metroya ismini vermiş. 'Dua Çınarı', ismini somuncu babanın şehirden ayrılırken dua etmesinden alır. Rivayete göre Ulucami'nin açılışındaki meşhur hutbesinden sonra ifşa olan Somuncu Baba'nın Bursa'dan ayrılırken bu çınarın altında dua eder. Ve bu çınar adını buradan alır. Bu gün olmayan Dua çınarı, 90'lı yıllarda yol yapım çalışmasında ortadan kalktı. Devrilen bu çınarın gövdesinden kesilmiş iki büyük parça Uludağ Üniversitesi Görükle Sanat Galerisinin girişine gönderildi.İNKAYA ÇINARIBursa Uludağ yolunda ki İnkaya köyünde yer alan bu çınar Bursa'nın en çok ziyaret edilen Ulu çınarı. Şu anda 600'ü aşkın yaşı ile en sağlam duran çınarlardan biri. Gövdesi 10 metre yüksekliği 35 metre olan bu çınarın dalları dahi bir ağacın gövdesi kadar kalın.Bursa anıt ağaç cennetiBursa, Osmanlı Devletine de esin kaynağı olmuş çınar ağaçlarının adeta merkezi durumunda. Çınarla birlikte çam, meşe, manolya, ardıç ve servi türleri de kentin çeşitli bölgelerini süslüyor. Ortalama yaşları 100 ila 600 yılları arasında değişen anıt ağaçlardan Bursa'da tescilli 400 adet koruma altına alınmış durumda. Büyükşehir Belediyesi 2013 yılında yaptığı envanter çalışmasında bin 250 civarında ağaçta inceleme yaptı. İncelemede 400 adet tescilli doğal anıt ağacı olup, geride kalan 850 ağaç ise tescilsiz bir şekilde koruma altına alındı.
↧