İlhan Şeşen, 7 yıl aradan sonra yeni bir solo albüm çıkardı . "Single çıkarsam ömür boyu yetecek şarkım hazır." diyen Şeşen, dede olacak olmanın heyecanını yaşıyor. İlhan Şeşen, uzun bir aradan sonra yeni albümü Gel’i müzikseverlerle buluşturdu. Duayen müzisyen hayattaki her şeyin şarkılarına ilham verdiğini söylüyor. “Ben bir hırsızım hayattan ve insanlardan çalıyorum!” diyor.Son albümünüzün üzerinden yedi sene geçti. Neden bu kadar uzun sürdü yeni albümün gelmesi?Öncelikle belirteyim, bunun sebebi yeni şarkılar yapamamam değil. Aslında bu albüme yedi yıl önce başladık. Kuzguncuk’ta bir stüdyo yaptık. Gitaristim şarkıları düzenlemeye başlamıştı. Sonra ‘ben yapamıyorum’ dedi. Daha sonra iki sene de oğlum şarkılar üzerinde çalıştı. O da “baba ben yapamıyorum” dedi. Ondan sonra editörüm Erdem Uyanık, Erdem Özyılmaz ve Engin Özyılmaz ile çalışmamı tavsiye etti. Onunla çalıştık ve şarkıları tamamladık. Bu arada ben yeni şarkılar yapmaya devam ettim. Şu anda elimde bu albüm haricinde 21 yeni şarkı daha var. Yani arka arkaya iki albüm daha çıkarabilirim. Hatta single yaparsam bir ömür boyu bana yeter.Herkes single yapıyor, siz neden yapmıyorsunuz?Benim albümlerim sıfır masraf. (Gülüyor) Kimseye para ödemiyorum. Çünkü şarkılar bana ait. Albümlerimi benimle gönül birliği yapmış insanlarla birlikte yaptığım için bana bir maliyeti olmuyor. Hele bundan sonra yapacağım albümün masrafı hiç olmayacak. Çünkü hücum kayıt yapacağız. CD nostalji oldu artık. Şu anda bir kartvizit oldu. Şu anda dijital çağdayız.Albümün isminin kinayesi var mı?Gel, çarpıcı bir kelime. Ama tasavvufi bir anlamda kullanmadım. Kısa ve öz bir kelime. Mevlânâ’nın “Ne olursan ol yine gel” felsefesi bana uymuyor. Ben diyemiyorum. Kabul etmeyeceğim şeyler var. Mesela gelecek kişi silahını bırakıp, nefretini bırakıp öyle gelsin.Gel, tam bir aile albümü olmuş. Ailedeki herkesin emeği var...Bizi bir araya getiren aslında genç yaşta yitirdiğimiz yeğenim Serhan Şeşen oldu. Mış Baba’nın düzenlemesini 15-16 yaşlarında yapmıştı ve ben de çok sevmiştim. O yıldan beri o düzenlemeyi korudum. O şarkıyı bugüne kadar bir albüme koymak istedim ama bu albüme nasip oldu. Bütün enstrümanları o çaldı ve vokal yaptı. Bu şarkı benim içimde katılaşmış bir urdu.Bu albümünüzde de genel olarak aşk üzerine eğiliyorsunuz. Aşka bakışınız nedir?Aşkı tüm yönleri ile ele alıyorum. Aşk, üzerinde anlaşmamız gerekmeyen yegane konu. Herkes aşk için istediği şeyi söyleyebilir. Benim sözünü ettiğim aşk, daha dar manada iki insanın birbirine olan aşkı. İlahi aşktan bahsetmiyorum.Ama her şarkınızın içinde gerek sosyal gerekse politik mesajlar var…Abim, ilk şarkılarımı yaptığımda bana, “Şarkıların içine politik ve sosyal mesaj koyuyorsun.” demişti. Aslında siyaset ve politika ile çok ilgili değilim. Şarkılarımda basit ve somut olan o ikili ilişkileri kullanarak aslında içimde kurumuş ve urlaşmış olan şeylerin pıtırak gibi açılımı var. Öte yandan ben şiiri seviyorum. Her aşk şiiri manifestodur. Mesela Nazım’ın aşk şiirlerine bakın.Nazım’a olan hayranlığınızı biliyoruz. Nereden geliyor?Ben Nazım’ı içerek okudum. Nazım’ı içtim. Eğer bugün hasbelkader Türkçeyi bir parçacık güzel konuşuyorsam o da Nazım sayesindedir. Ondan alabildiğim kadar.“Nazım’dan sonra şiir yazılmasaydı” diyorsunuz çok iddialı bir söz değil mi?Dedim, evet. Nazım’dan sonra şiir yasaklanmalıydı diyorum. Bu benim aforizmam. Yoksa doğru olduğunu iddia etmiyorum.Siz şarkı sözlerine ekstra bir duyarlılık gösteriyorsunuz. Sebebi şiiri sevmeniz mi?Nazım, Aziz Nesin, Necip Fazıl Kısakürek okuyarak büyüdük. Ama bir de hukuk okumamın getirisi bu. Eğer hukuk okumasaydım asla böyle biri olmazdım. Ben söze çok önem veriyorum. Şimdilerde yeni nesil anlamaz diye çok basit şarkı sözleri yazılıyor. Ama bana göre, nesil farkları dil farklarını değil, dil farkları nesil farklarını oluşturur. Türk diline en büyük kötülüğü Türk Dil Kurumu yaptı. Bizim gençliğimizde getirip yeni kelimeleri yerine oturtmaya çalıştılar.Hiç sadece tutsun ve popüler olsun diye şarkı yaptığınız oldu mu?Olmaz mı? Oldu. Bunlardan bir tanesi çok sevilen Ellerinde Çiçekler’dir. Hiçbir şey hissetmeden yaptığım bir şarkıdır. Çok depresif bir halde evde otururken bari şarkı yapayım da bu halimden kurtulayım deyip yaptığım bir şarkıdır.Albümde bazı yerlerde Türkçe karakter kullanmadığınızı gördüm. Bunun sebebi nedir?Milliyetçilik diye bir şeyi kabul etmiyorum. Sınırları kabul etmiyorum. Hepimiz dünya vatandaşıyız. Albümde Türkçe karakter kullanmadım. Çünkü günün birinde İlhan Sesen olacak o. Çünkü dünya globalleşmiyor, dünya çoktan globalleşti. Biz buna ayak uyduracağız. Ben Şeşen yazsam da beni dinleyen yabancılar Sesen diye okuyacak zaten. Bir gün dünyanın tek dil konuşacağına inanıyorum.Mış Baba isimli şarkınıza İstanbul üzerinden sistemi hicvediyorsunuz. Sizi bu dünyada en çok neler rahatsız ediyor?Savaşlar beni çok rahatsız ediyor. Ben savaşı anlamıyorum, anlamam mümkün değil. Mersin’de avukatlık yaparken avukatlara silah veriliyordu. Herkes başvurmuş. Baro başkanı beni aradı ‘Neden müracaat etmiyorsun?’ diye sordu. Ben silahın bulunmasını, bulunmamasından daha tehlikeli olarak görüyorum dedim. Ve almadım. Bir müvekkilim bana zorla bir silah verdi. Nereye koyacağımı bilemedim. İçindeki kurşunları bir gece vakti havaya sıktım ve sonra götürüp geri verdim.Yönetmen beni klipte görmüş, beğenmişAynı zamanda oyunculuk da yapıyorsunuz. Oyunculuk istediğiniz birşey miydi? Nasıl başladınız?Lisede de tiyatro yaptım ama oyunculuk yapmak gibi bir düşüncem yoktu. İlk filmim Yusuf Kurçenli ileydi. Beni bir klipte görmüş ve beğenmiş. Oyunculuk teklif etti, kabul ettim ve başladı. Oyunculuk bana göre kolay. Utanmayacaksın ve yönetmen ne diyorsa onu yapacaksın. Şarkı yapmak daha zor. Tiyatro oyunculuğu ise biraz daha zor. Şu anda da ‘Bana Esmeyi Anlat’ diye bir oyunumuz var. Aydan Şener ile birlikte oynuyoruz.Oyunculuk yaparken müziğe haksızlık yaptığınızı düşünüyor musunuz?Yok. Tam tersi, ikisi birbirini besliyor. Dizi setinde çok bekliyorsun. Bu sırada etrafı gözlemleme ve düşünmek için çok zamanım oluyor. Dizi setinde çok şarkı yazmışlığım vardır. Orada başka hayatlardan kopup gelen ve aynı organizma olarak yaşamak zorunda olan insanlar var. Onların anlattıkları ve değişik hikâyeler. Bir yandan da ben bir müzisyenim, burada neden boşuna bekliyorsun, eve git, şarkı yap diye de tahrik oluyorum.Türkiye’de yapılan mevcut müzik hakkında ne düşünüyorsunuz?Yüzde doksan dokuzunu sevmiyorum. Ama sevdiklerim bana yetiyor. Zaten hayata bakışım da böyle. Ne kadar kötü şey olursa olsun az da olsa iyi şeyleri görüp onlarla mutlu oluyorum.O yüzde birlik kısımda kimler var?Eksik sayacağım diye korkuyorum. Ama Mirkelam, Kenan Doğulu, Halil Sezai, Yalın, Fuat Şeşen, Yaşar Kurt, Ege, Bülent Ortaçgil, Mazhar Alanson, Birsen Tezer, Bulutsuzluk Özlemi, Erkan Oğur. Daha çok var. Bir yirmi isim daha var. Bunlar bana yetiyor.Albüm yapalım dedim, çocuklar gelmediSiz duygusal şarkılarınızla ön planda olan bir müzisyensiniz. Peki gerçek hayatta nasıl biridir İlhan Şeşen?Ben aslında komik bir adamım. (Gülüyor) Sahnede de öyleyim. Bir konserde insanları güldürmediğim zaman o konseri başarılı saymıyorum. İlle güldüreceğim. Duramıyorum. Tiyatroda da böyleyim.Böyle komik bir adamdan nasıl böyle duygusal şarkılar çıkıyor?Biraz fantastik ama benim görüşüm şu. Başımıza zaman zaman kötü şeyler gelse de hayatın kendisi şaka. Bu gözle baktığınızda ayrıntıları da alabiliyorsunuz. Biraz bencilliğe giriyor gibi oluyor ama bir şeyler üretebilmek için insanlardan bir şeyler almaktan başka çare yok. Hep söylüyorum. Ben hırsızım, insanlardan çalıyorum. Biri bir laf söylüyor, onu duyuyorum ve alıyorum hemen.Solo kariyerinizden sonra Grup Gündoğarken ile bir şey yapmıyorsunuz. Bir sorun mu var?Onlara defalarca söyledim, albüm yapalım diye ama olmadı. Neler Oluyor Bize albümü bana teklif edildiğinde ben bu albümün grup albümü olmasını istedim. Ama çocuklar bir kere bile stüdyoya gelmedi. Bu bir şikâyet değil. Albüm bitti. Bitince Gökhan’a dinlettim. ‘Amca bu albüm çok kötü’ dedi. Girmediler işin içine, ben de tek başıma yürüdüm. O albüm de patladı. ODTÜ’de önceden anlaştığımız bir konser vardı. Grubun isminin üstüne benim ismimi yazmışlar afişe. Bana solo konser teklifleri gelmeye başladı. Solo konserler verdim. Ama bu arada sürekli onlara beraber bir şeyler yapma teklifinde bulundum. Ama onlar istemediler. Aramızda bir sorun yok, birbirimizi çok seviyoruz.Ufukta bir Gündoğarken albümü görünmüyor o zaman…Şu an görünmüyor. Ancak onlar isterlerse olur. Şimdi gel deseler hemen gider birlikte çalışırım.
↧