Kimse Yok mu Derneği Başkanı İsmail Cingöz, Kurban Bayramı için hazırlıklarının tam olduğunu söyledi. Son günlerde dernek aleyhindeki iddialar ile ilgili olarak "En çok üzüldüğümüz şey ne yaptığımızı çok iyi bilen insanların bile iftiralar karşısında sessiz kalması." diyor.Yardım faaliyetlerinize iştirak eden kaç gönüllünüz var?Şu anda 53 bin kayıtlı gönüllümüz var. Ama bir eksiklik var bu noktada. 113 ülkede geniş çaplı hizmetler yapıyorsanız (Kurban, Ramazan, su kuyusu vb.) bu çalışmaları 53 bin gönüllü ile yapma şansınız yok. Yüz binlerce gönüllü ile bu çalışmaları yapabilirsiniz. Örnek olarak; Sudan’a, Filipinler’e yardım götürmeniz gerekiyor. Bu güzergahlara ulaşabilmeniz için on binlerce gönüllü istihdam etmeniz gerekiyor. Hizmet edilen ülkelerin kendi vatandaşlarını da katacak olursak toplamda, 100 binlerle, hatta milyonlarla bu hizmetler yapılıyor. Ayrıca, faaliyet yapılan ülkelerde bizim kendi ülkemizden üç gönüllü varsa, o ülkenin kendi vatandaşından 100 tane daha gönüllü var.Bu kadar gönüllüyü harekete geçirmek kolay olmasa gerek...Burada sadece 53 bin kişi üzerinden gitmeyeceğim. Çünkü 3 milyonu aşmış, birbirinden farklı T.C. kimlik numarası taşıyan bağışçısı var bu derneğin. Dolayısıyla bütün bu işleri 50 bin gönüllüye mal edersek; bağışta bulunan, derneğe dua eden ve maddi manada da destek olan kişilere saygısızlık olur. Dolayısıyla, egoizm ve benlik etrafında toplanan insanların, kin ve nefret tohumları ektiği, kan akıttığı, gözyaşı döktürdüğü bir dünyada iyi insanlar da iyi projeler etrafında bir araya gelme ve inisiyatif alma ihtiyacı hissediyorlar. Birincisi buna duyulan ihtiyaçtır motivasyon kaynağı. İkincisi, o iyi insanlar iyi iş yaptıkça huzurlu ve mutlu oluyorlar. Birisinin yüzünde bir gülücük oluşturabilmek, tebessüm ettirebilmek içinize öyle bir mutluluk verir ki, trilyonlarla değişmeyeceğiniz bir durumdur. Tatlı bir hastalık gibidir. Bulaştı mı duramazsınız, alışkanlık yapar.Yaptığınız ve yapacağınız yardımlarda, ihtiyaç sahiplerini belirlerken nasıl bir kıstas gözetiyorsunuz?Kimse Yok mu Derneği’nin temel ilkelerinden biri de hiçbir hadise, olay veya haklı veya haksızla ilgilenme. Olayların veya hadiselerin sonucundaki mağduriyetle ilgilenir. Suriye’deki olaylarda Esed mi haklıydı, muhalifler mi haklıydı biz buna bakmayız. Bu bizim olayımız değil. Birinci temel ilke budur. İkinci ise yoksunluğun olduğu yerde, kim olursa olsun hiç önemli değil, inanç değerleri ile ilgilenmez Kimse Yok mu. Bunları da sormayı onursuzluk sayar. Yardım yapacağınız insanın kim olduğu ile ilgilenmek doğru bir yaklaşım değil. Kısacası, yardım yapılacak kişi ya da ailelerde yurtiçi ve yurtdışında aranan en önemli kıstas, yoksul ve ihtiyaç sahibi olmalarıdır.“Türkiye’de bu kadar mağdur insan varken, neden farklı ülkelere gidiyorsunuz?” diye sorular var hakkınızda...Bu soru ile tamamen algı operasyonu yapılıyor. Oysa ki dernek olarak yapılan yardımların son beş yılın ortalamasını alsanız yüzde 65-70’i Türkiye’ye yapılmıştır. Burası bizim vatanımız. Öncelikle kendi vatandaşımıza sahip çıkmak kendi mefkuremiz…Kurban Bayramı’na da az bir zaman kaldı. Kurban ile ilgili bu yıl ne gibi hazırlıklar yaptınız?Kurban yardımı yapacağımız bütün ülkelerde hazırlıklarımızı tamamladık. Dağıtımın hangi köy ve kasabada, kiminle işbirliği halinde yapılacağına karar verdik. Bayramın 1. gün itibarıyla ‘Bismillah Allahu Ekber’ diyeceğiz. Milletimizin bize emanet etmiş ve vekalet vermiş oldukları kurbanları bu sene itibarıyla 72 ülkede keseceğiz. Dernek adına olumsuz iddialar varken, kurban çalışması yapmak zor oldu mu?Şunu da belirtmek isterim. Son zamanlarda özellikle sosyal medya üzerinden ‘Size kurban vermeyeceğim’ diyenler oldu. Ben de zaten sizden kurban istemiyorum. Bin civanmert, cömert, hayır yapmaya murad etmiş insanlardan istiyorum. Size vermeyeceğim diye bağırıp durmanın bir anlamı yok. 50 yaşında biri olarak, bugüne kadar benim kursağıma herhangi bir vakfın veya derneğin kurbanının bir lokması geçmiş değil. Bizler kurban alan değil kendimiz de dahil kurban veren insanlarız. Dolayısıyla kendimize kurban istemiyoruz. Tüm dünyanın mağdur ihtiyaç sahibi, bu milletin uzattığı ele ihtiyaç duyan insanları adına bir aracılık yapıp kurban istiyoruz.“Yardımlarımız yerlerine ulaşıyor mu?” diye merak edenler olursa...Yasal zorunluluk olmamasına rağmen yardımların şu ülkede şu kişiye verildiğinin bilgisini bağışçımıza veriyoruz. Su kuyusu, katarakt ameliyatı gibi yardımlarda online olarak fotoğrafını çekip bağışçıya gönderiyoruz. Detaylı bilginin yanı sıra son olarak 2 dakikalık video da ekledik. Bunu da yapmamızın en önemli sebeplerinden biri güvenilirliği şeffafiyette bulmak. Bütün çalışmalarımızı, her bir kuruşuna kadar nerede ne şekilde kullanıldığını gelip bizi denetleyebilirler. Bizim hesap vermeyeceğimiz ve veremeyeceğimiz bir tek güruh ve zümre olabilir; ‘arsızlar ve hırsızlara’ hesap vermeye mecbur hissetmiyoruz kendimizi. Kanunlar ve hukuk çerçevesinde herkese hesabımızı verebiliriz. Ama zannediyorum 13 bin metrekarelik kapalı alanımız olan genel merkez binamız içerisinde en yoğun ve önemli bölümümüzden birisini evrak ve belgelerin muhafaza edildiği arşiv bölümümüz oluşturuyor.Derneğin çalışmalarını hangi kurumlar denetliyor?Normalde, denetlemesi gerekenler İçişleri Bakanlığı’na bağlı Dernekler Daire Başkanlığı’nın denetçileri. Genel olarak da buradan geldiler. Başka derneklere gittiler mi bilmiyorum ama Mülkiye Başmüfettiş Başkanlığı’ndan denetçiler de denetledi bizi. Şimdi duyumlarımıza göre denetleme yetkisi olmamasına rağmen Maliye Bakanlığı ve Gümrük ve Ticaret Bakanlığı görüş almak veya denetlemek istiyor. Büyükelçilikler, Dışişleri Bakanlığı üzerinden double kontrol yapıyorlar. Rutin bir süreç yaşamıyoruz şu anda. 17 Aralık yolsuzluk operasyonundan sonra bir olumsuzluk yaşandı mı dernek çalışmalarında?17 Aralık yolsuzluk operasyonu sadece bizde değil Türk toplumunda müthiş bir kırılmaya sebebiyet oldu. Tedavisi, telafisi çok da kolay olmayacak şekilde bir kırılma yaşadı. Öncelikle toplum bunda çok şey kaybetti. Benim en çok üzüldüğüm nokta; düne kadar beraber olduğumuz, aklıyla, kalbiyle, vicdanıyla soyut ve somut bütün sahip olduğu şeylerle ne yaptığınızı çok iyi bilen insanlar bile iftiralar karşısında farklı gerekçelerle sükut ediyorlar. Ben buna iç dünyamda yazık ve ayıp diyorum.Bazıları miting yapmakla meşgulken Gazze’ye yardım malzememiz yola çıkmış oluyorGeçtiğimiz günlerde katıldığınız bir programda Kimse Yok mu Derneği’nin iftiralara maruz kaldığını belirtip bu durumu ‘itibar suikastı’ olarak nitelediniz...Bunu söylememin sebebi hakkımızda çıkan yalan haber. Haberini dayandırdıkları kaynak bile doğru değil. Ortada öyle bir rapor da yok, Somali Dışişleri Bakanlığı müşaviri diye biri de. Somali devletinin verdiği bilgiye göre söylüyorum bunu. Havuz medyasının “Tek kap yemek götürülmedi.” dediği Somali’ye 58.242.808 lira yardım yapıldı. Yardımları, Somalili devlet yetkilileri koordine etti. Çadır, gıda ve eğitim yardımları ilk sıralarda yer aldı. Kimse Yok mu Derneği ayrıca Somali’deki Deva Hastanesi’ni inşa etti. Hatta bugünkü Adalet Bakanı’nın bir istirhamı vardı, ‘Ne olur bu hastaneyi beraber açalım’ diye. 100 binden fazla Somaliliye sağlık hizmeti götürüldü. Bunlar götürülürken, bugünkü Cumhurbaşkanı, Sağlık Bakanı, Adalet Bakanı, Meclis’teki milletvekillerinin, bahusus AK Parti milletvekillerinin çok önemli bir kısmı bizimle beraberdi. Hâlâ daha kasasında Somali için topladığı parayı kullanmayan kurumlar var. Gazze’ye ilk yardım götüren insanî vakıflardan birisiniz…Biz Gazze-Filistin ile alakalı üzerimize düşen vazifeyi yapmakta saniye fevt etmiş bir dernek değiliz. İlk andan itibaren elimizi kolumuzu sıvadık, sahaya inerek çalışmalarımızı yaptık. Millet çelenk koymakla veya miting yapmakla meşgul olurken, biz Gazze’ye nasıl yardım ulaştırabilirizin çalışmalarını yapıyorduk. Hatta izin kararını alarak, belki de yardımla alakalı paramız veya malzememiz yola çıkmış oluyor. Miting yapanlar yardım yaptığı iddiasında bulunuyor. Ama benim insani yardım derneği olarak vazifem sadece insani yardımla meşgul olmaktır. Politik, siyasi amaç ve hedefler için milletimi manüple etmek değildir. Bizim işimiz var, lüzümsuz işlerle bizi meşgul etmesinler. Miting yapanlara da bir şey demedim bugüne kadar. Ama aynı insanlar dönüp Fatih Camii’nde miting yapıyorlar. Camiler ibadet mekânlarıdır miting veya siyaset alanı değil. İçlerinde var olan heyecanlarını boşaltıyorlar. Sonra kusura bakmasınlar vazifelerini yapmış insan rahatlığındalar. Böyle bir vazife yok. Dört parmak işareti ile Mısır’da herhangi bir insana yardımcı olamıyorsunuz insani yardım mantığına göre. Filistin’e İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarından sonra yaklaşık 1.308.436 TL yardım gönderildi. Kurban ile beraber bu rakam 3 milyonu bulacak. Gazze’de 80 bin kişinin ihtiyacını karşılayan su isale hattı inşa edildi.
↧