Musul’da IŞİD tarafından rehin alınan 49 konsolosluk çalışanından sağlıklı haber alınamıyor. Medya yasağıyla sessizleri oynayan Türkiye, uluslararası terörizmin bir başka yüzüyle daha tanıştı.Türkiye, dünyada terörden muzdarip olan onlarca ülkeden biri. Çeyrek yüzyıldan fazladır mücadele ettiği PKK terör örgütüne karşı otuz binden fazla vatandaşını ve maddi kaynaklarını feda etti. Hükümetin yakın dönemde başlattığı müzakere süreci aralıklarla alevlenen çatışmaları bir nebze durdursa da, bu siyasi girişimden katî ve kalıcı bir netice hâsıl olamadı. Zira yakın zamanda gelen çatışma ve şehit haberleri, suların yeniden ısınabileceğine işaret ediyor. Diğer taraftan, iç tehditlerinden bir nebze sıyrılmış durumdaki Türkiye, başucunda patlak veren yeni bir savaş ve bu iç savaşın yurtiçindeki tezahürlerine uyandı. Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 52 kişinin ölmesiyle neticelenen intihar saldırısı, Türk savaş uçaklarının Suriye tarafından düşürülmesi, Gaziantep’e mükerreren düşen havan mermileri Türkiye’yi komşusunda olup biten hakikatlerle yüz yüze getirdi. Ortadoğu, bu arada müzmin dertlerine tanıdık bir başkasını ekleyerek yeni bir terör örgütü ile daha tanıştı. Uzun süredir eylemlerine ara vermiş bir hareket olan IŞİD, beynelmilel seviyede ses getirecek yeni eylemlere girişti. Türk halkının IŞİD’i yakından tanıdığı tarih ise 14 Haziran 2014 olacaktı. IŞİD’ci çeteler, önce Suriye sınırlarından Irak’a geçerek, Ninova eyaletini tamamıyla ele geçirdi. Ardından Türkiye’nin Musul Büyükelçiliği’ni basıp 49 çalışanı rehin aldı. NATO düzeyinde toplantılar tertipleyen hükumet yetkilileri uzun süren girişimlerden bir sonuç çıkaramadı. İki aydan fazla bir müddettir Musul’da alıkonulan Türkler’in en son örgütün evlerinde canlı kalkan olarak kullanıldığı basına yansımıştı. Tüm bu gelişmeler ışığında, Türk hükümeti çareyi olay hakkında basın yasağı koymakta buldu. Hadisenin akıbeti hakkında sağlıklı akıl yürütülemiyor ve hatta bunu dile getirebilecek ortamdan yoksunuz. Fakat en başta belirttiğimiz üzere, Türkiye terör konusunda olduğu gibi uluslararası rehine konusunda da yalnız değil. Bazı ülkelerin püsküllü belası olan terörist gruplar için insan kaçırıp rehin almak ve hatta bunun üzerinden para kazanmak gayet makbul bir eylem.FARC gerillaları, ele geçirdikleri rehineleri yıllarca tutsak olarak tutabiliyor.Güney Amerika’ya diz çöktüren örgüt: FARCBir araya gelme düşüncesi 1940’lı yılların sonuna uzanan Kolombiya Devrimci Silahlı Kuvvetleri FARC, bugüne kadar Güney Amerika’nın hemen hemen her ülkesinde faaliyet gösterdi, son derece etkili harekât ve eylemlerin azmettiricisi oldu. Kendilerini Marksist ve Leninist bir değişimin temsilcisi olarak tanımladılar. Bununla beraber 1964 yılında başlayan şiddet içerikli eylemlerinin arasında adam kaçırarak fidye istemek, bombalı intihar saldırısında bulunmak geliyor. Örgüt ayrıca, uyuşturucu madde üretip pazarlayarak kendine mali kaynak ediniyor. FARC gerillaları bugün bile başta Kolombiya olmak üzere toplumun önde gelen kimseleri kaçırarak dağlık arazilerdeki kamplarında alıkoyuyor. 2010 yılında açıklanan bir rapora göre aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu örgüt toplamda 18 bin kişi civarında bir nüfusa sahip. Ülkenin güneyindeki 500 bin metrekarelik yoğun ormanlık arazide tam anlamıyla FARC gerillaları hüküm sürüyor. Kolombiya milli ordusu buraya giremiyor. FARC, aralarında milletvekili, üst düzey askerî komutan, bakan, senatör gibi kimseleri uzun yıllar tutsak olarak alıkoydu. Fidye konusunda anlaştıklarını salıverdiler. Bazıları içinse aynı durum söz konusu olmadı ve gerillalar tarafından öldürüldü.Boko Haram Terör Örgütü’nün Nijerya’da kaçırdığı kız öğrenciler.Boko Haram, terörizm mubahAfrika’nın son yıllarda ismini duyduğumuz müstakil çetelerinden biri de Boko Haram. Kuzey Nijerya merkezli yasa dışı örgütün adı, dilimizde “Batı usulü yasak” veya “Batılı eğitim günah” anlamlarına geliyor. Yani Batı medeniyetini yansıtan bir yaşam tarzına karşı tamamıyla karşı çıkıyor. Tahminlere göre bin kişi civarında silahlı militanlardan oluşan topluluk, başta Sünnî çizgide kurulmuş olsa da zaman içinde Selefi ve Vahhabi akımların etkisinde kaldı. Malî güvencesini El-Kaide Magrib örgütünden yapılan yardımlardan alıyor. Boko Haram, 2009 yılından bu yana bölgede birçok kanlı eylemin mimarı oldu. 5 bin civarında kişinin hayatını kaybetmesine sebep olurken, 650 bin kişinin de göç etmesiyle sonuçlanan olayları başlattı. Örgüt, en son ve dünya çapında ses getiren girişimini içinde bulunduğumuz yılın mayıs ayında gerçekleştirdi. Ders esnasında bir devlet okulunun kapısını kırarak giren silahlı Boko Haram üyeleri, 276 kız çocuğunu kaçırdı. Onları koruma bahanesiyle alıkoyan örgüt, devletin okullarını İslamî eğitim verene kadar bırakmayacaklarını ve saldırılarını sürdüreceklerini açıkladı. Hattâ, Boko Haram’cılar, elindeki kızları satılığa çıkardığını da ilan etmiş ve büyük tepki toplamıştı. Olay sırasında 56 öğrenci kendi çabalarıyla kurtulurken, ailelerin sayıları hâlâ tam tespit edilemeyen kızlardan haber alamadığı biliniyor. Bu tehlike dolayısıyla binlerce öğrenci aylardır okula gitmediğinden ülkenin bir kısmında örgün eğitim zemini kaybolmuş durumda.Tutsak ticaretinden milyonlarca dolar kazanan Mağrip El-Kaide Örgütü.Mağrip’in fidyeci El-KaidesiCezayir merkezli terör örgütünün amacı da birçok örgüt gibi topraklarında neşet ettiği ülkenin meşru hükümetine karşı yasa dışı faaliyetler yürüterek, devleti yıkmak. Afganistan merkezli ana örgütün bir uzantısı mahiyetinde. Yaptığı faaliyetler yüzünden barış ve huzur dini olan İslamiyet’in, bir şiddet ve hınç diniymiş gibi teşhir edilmesine sebep oldu. ABD tarafından terörist gruplar listesinde yer alan örgütün hedefinde Almanya, Fransa, İngiltere ve İspanya gibi Avrupa Birliği ülkeleri bulunuyor. Örgüt Moritanya, Mali, Nijer ve Çad’daki Tuareg kabilelerini de emellerine alet ederken, uluslararası yardımlar aldığı da istihbarat çevreleri tarafından ifşa edilmişti. Mağrip ülkelerinde türeyen örgüt, en büyük vurgunu ise bölgeye gelen turistler üzerinden yapıyor. Grup, son on yıl içerisinde kaçırdığı Amerikalı, Avrupalı ve Avustralyalı turistlerin yanı sıra gazeteci ve yabancı işçilerden tam 50 milyon dolar gelir elde etti.Filipinler’deki Ebu Sayyaf Örgütü Gerillaları.Uzak Asya’nın belalılarıDünyada terörist faaliyetler yürüten birçok örgüt gibi ismi İslam’ın yakasına yapışanlardan biri de Filipinler’in Ebu Sayyaf Örgütü. Jolo ve Sulu adalarını üs edindi ve 40 yıldır ülkede bombalama, insan kaçırma, cinayet, gasp, uyuşturucu ticareti gibi olaylarla anılıyor. Nihai emelleri İran tarzı teokratik bir İslam devleti bina etmek. İki bin civarında üyesi bulunduğu tahmin edilen kuruluşun imza attığı eylemlerin içinde Kızıl Haç gönüllülerini kaçırmak da bulunuyor. Çevre ülkelerin askerlerini kaçırmakla kalmayan örgüt, balık çiftliklerine de saldırıp onlarca işçiyi rehin aldı. Örgüt, El-Kaide ile organik bir bağ içinde.
↧