Emniyet, Ankara Savcısı Serdar Coşkun’un Hizmet Hareketi’ni bitirmeye yönelik hukuksuz talimatını hayata geçirdi. Ancak Emniyet’in illere gönderdiği 23 maddelik emir, hükümet medyasının Hizmet aleyhinde yaptığı haberleri akla getirdi. Talimatlarla haberlerin birebir örtüşmesi, Hizmet’e darbe için şartların nasıl olgunlaştırıldığını gösteriyor.17 ve 25 Aralık operasyonlarından sonra Hizmet Hareketi’ni hedefe koyan medya, aylardır yalan haber yayınlıyor. Ankara Savcısı Serdar Coşkun ve Emniyet Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın imzasıyla 30 ile gönderilen 23 maddelik talimatlarla Hizmet’in silahlı terör örgütü gibi araştırılması emrediliyor.Hizmet Hareketi’ni terör örgütü ilan etme ve fişleme amacıyla Ankara Savcısı Serdar Coşkun ve Emniyet Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan’ın talimatlarının hükümete yakın medya kanalıyla çok önceden uygulamaya geçirildiği ortaya çıktı. 17 ve 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarından sonra Hizmet Hareketi’ni hedefe koyan medyanın aylardır yaptığı haberlerle kamuoyunda Hizmet’e darbe olarak bilinen plan hayata geçirilerek altyapısı hazırlandı. Savcı Coşkun ve TEM Daire Başkanı Aslan’ın imzasıyla 30 ile gönderilen 23 maddelik çok tartışılan talimatlarda Hizmet Hareketi’nin silahlı terör örgütüymüş gibi araştırılması; Danıştay, Dink, Santoro, Garih cinayetlerini camiaya yıkma amaçlı tespitler; yurt, dershane ve işyerine kadar sivillerin fişlenmesine yönelik bilgi toplanması emrediliyordu. 17 Aralık’tan sonra hükümet destekli basındaki haberlerin birçoğunun, Hizmet’e kumpas eylem planında istenen bilgilerin neredeyse tamamına yönelik soruşturma şartlarını olgunlaştırma haberlerine konu olduğu görülüyor.23 maddelik eylem planının 4. maddesinde yer alan Danıştay, Dink, Santoro, Garih ve Hablemitoğlu cinayetlerinin Camia’ya yıkılmasına yönelik iftirayla ilgili birden fazla haber dikkat çekiyor. Haberlerden ilki 3 Şubat 2014’te yine Akşam’da yer almış. ‘Dink suikastını paralel yapı gizledi’ haberinde dönemin valilerinden birinin iddialarıyla Camia suçlanıyor. Aynı gazete, 20 Ocak’ta ‘Hesap ver’ manşetiyle Dink cinayeti öncesi Samast’ın eylemini İstanbul Emniyeti ve Emniyet İstihbarat Dairesi’ne ileten polis müdürü Ramazan Akyürek’i hedefe koydu. Tetikçi üzerinden ‘Paralel yapı yaptı’ imalarına yer verdi. Sabah Gazetesi ise 3 Nisan 2014 tarihinde Danıştay cinayetinin tetikçisi Alparslan Arslan’ın ifadelerini dayanak göstererek ‘Danıştay’da Gülen izi’ başlığıyla haber yaptı. Haberde Ergenekon hükümlülerinin ifadelerine yer verilerek cinayetlerle Hocaefendi’nin avukat yeğeni Kemalettin Gülen’in ilişkisi kurulmaya çalışıldı.Kahin medyadan psikolojik harekat!Akşam’ın 14 Nisan 2014 tarihli ‘Paralelin silahlı örgütü’ manşeti psikolojik harp haberciliği tarihine geçecek türden. Haberde sahte çürük raporu davası sanığı Hakim Albay Zeki Üçok’un iddialarına yer verildi. Üçok, demecinde ‘sözde örgüt’ iddiasını ortaya atıyor, Danıştay, Dink, Zirve Yayınevi ve Rahip Santoro cinayetlerinin arka planını da bu örgüte bağlıyordu. Bu maddeye yönelik en çarpıcı haber yine Akşam’da yayımlandı. Gazete, 1 Mayıs 2014 tarihli manşetiyle Ağustos 2001’de yani 13 yıl önce işlenen Üzeyir Garih cinayetini Hizmet Hareketi ile irtibatlı göstermek istedi. Yandaş medya bir yandan Hizmet hareketi aleyhindeki haberlerinde, ‘örgüt, çete, paralel yapı, terör örgütü, paralel devlet’ gibi tanımlamalar kullanırken; diğer yandan Hizmet’e yakınlığıyla bilinen masum isimlere iftira taktiğini hayata geçirdi. Bu kapsamda yapılan psikolojik harekat manşetlerinin hemen hemen hepsinde ortak bir dil yer aldı. Kamu kurumlarında hiçbir vazifesi olmayan kişiler sözde ‘imam’ yakıştırma ve iftiralarıyla hedefe konuldu. ‘TSK, Emniyet, MİT, Yargı imamı’ gibi iftiraların yanı sıra ‘Hayalet imam’ gibi mesnetsiz ve hukuksuz saldırıları içeren haber metinleri boy boy yayımlandı. Örneğin Yargıtay imamı yaftasının bizzat Yargıtay’daki soruşturma ve dava sürecinin ardından mesnetsiz olduğu anlaşıldı. Eylem planının 11. maddesinde Emniyet, TSK, MİT, Yargı ve diğer devlet kurumlarından sorumlu sözde Cemaat imamlarının açık kimlik bilgileriyle yurtdışı giriş-çıkışlarının araştırılması istendi. Seyahat, haberleşme ve hatta ticaret hürriyeti gibi anayasal hakları hiçe sayan bu iddiaların tamamı mahkeme kararıyla tekzip edilirken; bu haberlerinin ardı arkası kesilmedi. Her kuruma imam bulma yarışında Sabah, Takvim ve Akit gazeteleri başı çekti. Sabah ve Takvim’in, Savcı Coşkun ve TEM Müdürü Aslan’ın hukuksuz talimatından aylar önce harekete geçtiği açıkça görülüyor. Örneğin 3 Şubat-10 Mart 2014 tarihleri arasında ‘İmamlar firarda’, ‘Paralel yargının kilit imamı’, ‘Pensilvanya’da imam zirvesi’, ‘İşte o imam’ gibi başlıklarıyla defalarca iftira haberleri yapıldı. Yandaş medyanın bu kapsamda 23 maddenin birçoğunun hayata geçirilmesi adına şartları olgunlaştırma manşetleri attığı açıkça görülüyor. Tüm bunlar Hizmet’e kumpas eylem planının Emniyet’ten önce hükümete yakın yandaş medyada uygulamaya konulduğunu gözler önüne seriyor.DARBE VE SİLAHLI ÖRGÜT İFTİRASIİşte Emniyet’in 23 maddelik talimatı ve yandaş basında çıkan haberler:Madde 1: Soruşturmanın çerçevesine giren cemaat üyesi olup örgütlü olarak hükümeti devirmek ve anayasal düzeni yıkıp, devleti ele geçirmek için doğrudan faaliyet yürüten kişilerin tespiti, adreslerinin ve açık kimliklerinin belirlenmesi, ülke çapında eş zamanlı arama ve delil elde etmek için ayrıntılı çalışma yapılıp, gecikmeksizin arama ve delil elde etme işlemlerinin gizlilik içinde yürütülmesi.Madde 3: Fethullah Gülen ve cemaatinin elinde silahlı bir güç bulunup bulunmadığı, ordu, jandarma, MİT ve emniyet birimleri içerisindeki cemaate bağlı/üye olanların silahlı bir eyleme kalkışmalarının mümkün olup olmadığı ve cemaat üyelerinin böyle bir eyleme kalkışmaları halinde hükümeti yıkabilecek veya Anayasa’yı ortadan kaldıracak güçlerinin olup olmadığının belirlenmesi.Akşam Gazetesi-14 Nisan 2014: TEM Dairesi Başkanı Turgut Aslan’ın, 30 şehre gönderdiği talimatlarda Hizmet Hareketi’ni silahlı terör örgütü olarak göstermeye çalıştı. Akşam 14 Nisan’da sahte çürük raporu ve Balyoz darbe davaları sanığı ve hükümlüsü emekli Hakim Albay Zeki Üçok’la röportaj yaptı, röportajı manşetten ‘Paralelin silahlı örgütü: Ötüken’ başlıklı haberle duyurdu. Haber Aslan’ın talimatlarını birebir yerine getiriyordu. Üçok, röportajında, “Ben bu örgütün (Ötüken) Başbakan’a karşı da kullanılabileceğini düşünüyorum.” diyerek talimatnamede istenilenlere adetâ tercüman oldu.Madde 2: Cemaate üye olup, aktif olarak hükümeti devirmek ve anayasal düzeni yıkmak için faaliyet yürüten kişilerin cep telefonu ve elektronik iletişimlerinin denetlenip, izlenebilmesi için her türlü araştırmanın yapılması, gerekli kararların mahkemelerden alınabilmesi için işlemlerin başlatılması, benzer şekilde geriye dönük olarak, cep telefonu görüşme kayıtlarının alınıp, üzerinde çalışma yapılması.Yeni Akit - 14 Ocak 2014: Fethullah Gülen Hocaefendi’nin suç unsuru içermeyen, haberden aylar önce gerçekleştirilmiş ve herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın kayıt altına alınmış telefon konuşmaları internete sızdırıldı. Konuyu “Gülen’in kasetleri” başlığıyla sürmanşetine taşıyan Yeni Akit, Hocaefendi’nin telefonda kendisini arayan kişiye bir holding başkanı gibi davrandığı ve bazı işadamlarının kafaya alınması talimatını verdiğini yazdı.Akşam, Star, Sabah, Takvim – 15 Ocak 2014: Yeni Akit’in haberini ertesi gün manşetlerine taşıyan diğer dört yandaş gazete de suç unsuru teşkil etmeyen, illegal yollarla elde edilmiş ses kayıtlarını suçmuş gibi göstermeye çalıştı. Akşam “Pensilvanya talimatları”, Star “Uganda’da rafineri Çin’de dev proje”, Sabah “Gülen’in kirli ağı” ve Takvim “Tapetaklak” başlıklı manşet haberleriyle aynı iftirayı devam ettirdi. Takvim gazetesi ayrıca 1 Şubat 2014 tarihinde, yine Hocaefendi’ye ait olduğu iddia edilen ve illegal bir şekilde elde edilip internete sızdırılan ses kayıtları üzerinden algı operasyonu yaptı.Madde 4: Cemaat üyelerinin Türkiye’nin son on yılında işlenen önemli olaylara azmettiren, yardım eden ya da doğrudan suç işleyen sıfatıyla katılıp katılmadıklarının belirlenmesi, cemaat üyelerinin rolleri bulunduğu iddia edilen rahip Santoro cinayeti, Hrant Dink’in öldürülmesi, Danıştay saldırısı, Zirve Kitabevi katliamı, Necip Hablemitoğlu ve Üzeyir Garih’in öldürülmesi gibi olaylarla irtibatların araştırılması.Akşam - 3 Şubat 2014: ‘Dink suikastını paralel yapı gizledi’ haberinde dönemin valilerinden biri vasıtasıyla Camia’ya çamur atıldı. Aynı gazete 20 Ocak’ta ‘Hesap ver’ manşetiyle Dink cinayeti öncesi Samast’ın eylemini İstanbul Emniyeti ve Emniyet İstihbarat Dairesi’ne ileten polis müdürü Ramazan Akyürek’i hedefe koydu. Tetikçi üzerinden yeni iddialarda bulundu, ‘Paralel yapı yaptı’ imalarına yer verdi. Sabah - 3 Nisan 2014: Gazete Danıştay cinayetinin tetikçisi Alparslan Arslan’ın ifadelerine dayanak yaparak ‘Danıştay’da Gülen izi’ manşetiyle çıktı. Haberde Ergenekon hükümlülerinin ifadelerine yer verilerek cinayetlerle Hocaefendi’nin avukat yeğeni Kemalettin Gülen arasında ilişki kurulmaya çalışıldı.Akşam - 1 Mayıs 2014: ‘Garih cinayetinde paralel şüphe’ manşetiyle Ağustos 2001’de işlenen Üzeyir Garih cinayetini Hizmet Hareketi’yle irtibatlı gösterdi. Cinayet soruşturmasında 5 kez savcı değiştirildiği ve çözülemediği iddiasıyla Hizmet Hareketi’ne yıkma amacına matuf manipülasyon yaptı.Madde 5: Cemaatin lideri Fethullah Gülen ve yanındakilerin yurtdışındaki ilişki ve irtibatları, yurtdışına ne zaman çıktıkları ve yurtdışında kim adına çalıştıklarının tespit edilmesi, cemaatin neyi savunduğu, hangi konularda hassas olduğu, geçmişteki faaliyetleri, cemaat içi kuralları, cemaat dışı ilişkileri, bağlı olduğu ilkeler, cemaat mensuplarının davranış modellerinin belirlenmesi.Sabah - 27 Mart 2014: Gazete ‘İşte bağlantı işte ispatı’ manşetiyle paralel yapı diye yaftaladıkları camianın yurtdışı bağlantılarının ortaya çıktığını iddia etti. Bu iftirayı da Hocaefendi’ye ait olduğu iddia edilen illegal elde edilmiş telefon görüşmelerine dayanarak yaptı. Hocaefendi’nin, yabancı istihbaratın korumasında olduğu iftirasını attı.Madde 6: Bu suçlara karışan ve yurtdışına gidenlerin bulunduğu ülkelerin tespiti, ne zaman yurtdışına çıktıklarının belirlenmesi, ülkeye dönmeleri halinde yakalanmalarının temini için gerekli işlemlerin tamamlanması.Sabah – 21 Şubat 2014: Başbakanlık Ofisi’ne böcek koyduğu iddia edilen iki polis memurunun deşifre olduktan sonra yurtdışına kaçtığı yazıldı. Polisleri ‘paralel’ şeklinde hedef gösteren gazete, ‘2 imamdan sonra 2 polis de yurtdışına kaçtı’ manşetiyle talimatnameye çanak tuttu. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi böcek soruşturmasında ne örgüt ne de delil olmadığına karar verdi.Madde 9: Fethullah Gülen cemaatinin, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma, MİT, yargı organları ve ordudaki üyelerinin kimler olduğu, toplam kaç kişi olduklarının belirlenmesi, kurumlar içerisinde örgütlenme şekli ve şemasının tespiti.Akşam – 27 Haziran 2014: Gazete, manşetten verdiği ‘Karargahta 40 paralel paşa’ başlıklı skandal haberinde, Başbakan Erdoğan’ın TSK’daki paralel yapıyı tespit etmesi için özel bir ekip görevlendirildiğini ve TSK’da yapıyla bağlantılı 40 tane general ve amiral olduğunu iddia etti. Akşam’ın haberi Cumhurbaşkanlığı, Genelkurmay Başkanlığı ve Başbakanlık tarafından yalanlandı.Sabah – 27 Mart 2014: Sabah Gazetesi de Hizmet’e kumpas eylem planının 9. maddesindeki talimatı yerine getiren bir habere imza attı. Birinci sayfadan verdiği ‘Kaset örgütünün 71 emniyet müdürü’ haberde sözde paralel yapının Emniyet’teki elemanları olduğu iddia edildi. Mesnetsiz iddialarla Emniyet Teşkilatı’ndan yüzlerce amir, binlerce polis tasfiye edildi.Madde 11: Cemaatin; Emniyet’ten sorumlu imamı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil, TSK’dan sorumlu imamı Hamdullah Öztürk, MİT’ten sorumlu imamı Sinan kod adlı Murat Karabulut, Adalet Bakanlığı, Teftiş Kurulu Başkanlığı yapan ve soyadı Atalay olan imamın açık kimlik bilgilerinin tespiti, diğer devlet kurumlarında sorumlu imam düzeyinde görev alanların belirlenmesi, bu kişilerin halen nerede olduklarının belirlenmesi, 2003 yılında soruşturma tarihine kadar yurtdışı giriş ve çıkışlarının ayrı ayrı araştırılması. Sabah-Takvim 27 Aralık 2013-10 Mart 2014: Eylem planının 11. maddesindeki talimata uygun haber yapmak için Sabah ve Takvim gazetesinin bir hayli çaba sarf etti. Buna göre; Sabah gazetesi 3 Şubat’ta “İmamlar firarda”, 5 Şubat’ta “Paralel yargının kilit imamı”, 10 Şubat’ta “Pensilvanya’da imam zirvesi”, Takvim gazetesi 3 Şubat’ta “İşte o imam”, 4 Şubat’ta “Gülen’le imam baş başa; Hasar tespit zirvesi”, 5 Şubat’ta “Paralel yargının iki numarası Osman Karakuş; İşte Başaltı”, 9 Şubat’ta “İmamlar kayıt dışı” 10 Şubat’ta “4 Şubat’ta uçtular” ve 10 Mart’ta “Kozmik ikili” başlıklı manşet ve birinci sayfa haberleriyle hukuksuz talimatnamede geçen isimleri çok önceden hedef haline getirmişti.Madde 15: Fethullah Gülen ve bağlı cemaatin elindeki ekonomik gücün ülke içi ve dışındaki toplam boyutunun ne olduğunun belirlenmesi. Madde 16: Fethullah Gülen cemaatinin elinde bulunan; sermaye şirketleri ve holdingler, basın yayın kuruluşları, okulları (ilk, orta, lise, üniversite dahil), ülke içindeki il ve ilçelere göre dağılımı ve yabancı ülkelerdeki okulların dağılımı, birlik, dernek ve vakıf adıyla kurulan teşkilatların hangileri olduğu, dershaneleri, il ve ilçelere göre dağılımı, öğrenci yurtları, il ve ilçelere göre dağılımı, bankaları, matbaa, basın ve yayın evleri, gazeteleri, dergileri, haber ajansları, mağaza zincirleri, arsa, emlak ve arazi bilgileri, cemaatin gelir kaynakları, himmet, bağış, zorlamalı satışlarla elde edilen gelirler.Sabah – 16 Ocak 2014: Gazete, manşetten verdiği “Gülen örgütünün 8 kollu ahtapotu” başlıklı hakaret ve iftira yüklü haberde Hizmet’e ‘toplumun her kesimini ele geçirmiş bir örgüt’ iftirası attı. Haberde, sözde var olan bu örgütün yapısını iş dünyası, finans, kurumlar, lobiler, eğitim, medya, yargı ve polis olmak üzere 8 kollu ahtapota benzetti.Madde 17: Cemaatin himmet ve bağış adıyla topladığı paraların, toplanma şeklinin, kimlerden alındığının, bu paraların harcandığı yerlerin, himmet vermeyenlere uygulanan muamelenin ne olduğunun ayrı ayrı araştırılması.Yeni Şafak - 7 Mart 2014: Yeni Şafak 7 Mart tarihinde yaptığı ‘Himmetin adı örgütlü haraç’ başlıklı haberde Hizmet Hareketi’nin işadamlarından şantaj yaparak para topladığı iftirasını ortaya attı. Yeni Şafak, camianın para vermeyen işadamlarını fişleyerek iş yapamaz hale getirdiğini ileri sürdü.Sabah-19 Mart 2014: Sabah Gazetesi, 19 Mart tarihinde daha önce Hizmet Hareketi’ne mensup olduğu söylenen Ahmet Keleş ismindeki şahısla görüşerek camianın insanlardan topladığı bağışları ABD’ye gönderdiğini iddia etti. Gazete ‘Himmetlerimiz ABD seçimlerine harcandı’ başlıklı haberinde Keleş’in yalanlanan iddialarını haberleştirdi.Sabah-25 Mart 2014: Haberde Metro Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk’le konuşuldu. Öztürk Hizmet Hareketi’nin zorla ‘himmet’ adı altında para topladığını iddia etti. Kriminal sabıkası bir hayli kabarık olan Öztürk, yardımları karşılığında Camia’dan makbuz istediğini ancak bu isteğinden dolayı hapse attırıldığını da ekledi.Yeni Akit-16 Haziran 2014: Bu haberlerin devamını getiren Yeni Akit, 16 Haziran’da Taner Barış Terkeşli ismindeki sözde Camia’nın hayalet imamıyla röportaj yaptı. Terkeşli, Hizmet Hareketi’nin ‘Himmet’ adı altında haraç kestiği iddialarına devam etti.Madde 18: Soruşturma evrakında mağdur olduğunu iddia eden; Silivri Cezaevi’nde tutuklu Hanefi Avcı, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Aslan ve Celal Uzunkaya, Sakarya İl Emniyet Müdürü Faruk Ünsal, Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in müşteki sıfatıyla ifadelerinin alınması. 14 Ocak’ta Yeni Şafak, 26 Ocak’ta Sabah Gazetesi, 3 Şubat’ta Star, 5 Temmuz 2014’te de Akşam Gazetesi: Yandaş medyanın kendisiyle röportaj yapmak için sıraya girdiği Devrimci Karargâh tutuklusu eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, 14 Ocak’ta Yeni Şafak’a, 26 Ocak’ta Sabah Gazetesi’ne, 3 Şubat’ta Star’a, 5 Temmuz 2014’te de Akşam Gazetesi’ne röportaj verdi. Şimdi ise Savcı Coşkun ve TEM Müdürü Aslan’ın skandal hukuk katliamına sebep olan talimatnamesinde ‘müşteki’ sıfatıyla karşımıza çıktı.24 Şubat 2014 tarihinde Sabah gazetesi, 30 Ocak 2014 Star gazetesi, 1 Şubat 2014 Yeni Şafak gazetesi: Talimatnamenin 18. maddesinde isminden ‘müşteki sıfatıyla dinlensin’ diye bahsedilen Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ile alakalı 24 Şubat 2014 tarihinde Sabah Gazetesi ‘İşte belgeli kumpas’ manşeti yaptı. Star Gazetesi’nin 30 Ocak 2014 tarihli ‘Polise böyle kumpas kurdular’ haberinde Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Emin Aslan ve Celal Uzunkaya; Yeni Şafak Gazetesi’nin 1 Şubat 2014 tarihli ‘Ergenekon gibi çalıştılar’ haberinde Sakarya İl Emniyet Müdürü Faruk Ünsal Hizmet Hareketi tarafından mağdur edildikleri iftirasını ortaya attılar. Bu isimler aynı şekilde söz konusu hukuksuz talimatnameye girdi.Madde 19: Cemaatin devleti ele geçirmeye başladığı ve aktif olduğu 2003 yılından sonraki dönemde yapılan uygulamaları, soruşturma ve davalarla mağdur edilenlerin müşteki sıfatıyla olay, kişi ve yer hatırlatması yapılarak ayrıntılı ifadelerinin alınması.22 Nisan ve 3 Temmuz 2014 Sabah gazetesi: Özellikle tahliye olan Balyoz hükümlülerini ve Ergenekon mahkumlarını konuşturan yandaş medya, konuştuğu herkesi mağdur edilmiş gibi gösterdi. Sabah Gazetesi, Hizmet Hareketi’nin mağdur ettiği birisi olarak Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk ve Fuhuş soruşturmasında ismi geçen ve bazılarından da yargılanan emekli Tuğamiral Türker Ertürk’ü haber yaptı.Madde 20: Fethullah Gülen cemaatinden ayrılan ve iç yapısını bilenlerin tanık olarak dinlenmesi, cemaatin iç yapısıyla ilgili somut delil ve bilgi veren kişilerin Tanık Koruma Kanunu’na göre gizli tanık olarak değerlendirilmesi.21 Ocak 2014 Yeni Akit, 27 Şubat 2014 Sabah Gazetesi, 15 Nisan 2014 Takvim Gazetesi: Kendilerini camiadan ayrılmış kişiler olarak tanıtan ancak anlattıkları hikâyelerin her birinin yalanlandığı Latif Erdoğan ve Ahmet Keleş gibi isimlerin, bu madde ile ‘cemaatin iç yapısını bilen tanık’ konumuna gelmesi amaçlandı.Madde 22: Cemaatin amacı, ekonomik yapısı, örgütlenme şekli ile ilgili yazılmış kitapların temin edilip evraka eklenmesi, ayrıca cemaatin lideri Fethullah Gülen ve cemaatin diğer imamlarının delil niteliğinde olabilecek kitaplarının yazı ve cemaat mensuplarının sarf ettiği sözlerle ilgili CD ve diğer dokümanın temini, Dün Devlet Bugün Cemaat-Hanefi Avcı, Haliç’te Yaşayan Simonlar-Hanefi Avcı, Gülen’in Ağlattığı Müslümanlar-Selim Çoraklı, İmamın Ordusu-Ahmet Şık ve Türkiye’de Derin Yapı adıyla Yusuf Sezgin kimliği ile bastırılan kitabın temin edilip, gönderilmesi, (İşçi Partisi’nden Metin isimli kişinin kitabı, İlker Başbuğ’un kitabı…), Fethullah Gülen cemaatinin faaliyetleri ile mağdur olduğunu iddia edenlerin yazdığı yazılar ve kitapların temini ile gönderilmesi.Akşam - 6 Mayıs 2014: A Haber Televizyonu’nda Yüzde 100 Siyaset isminde bir program yapan Sevilay Yükselir, programda, içinde suç unsuru olmayan ve açık kaynaklarda bulunan Hocaefendi’nin vaaz CD’lerini dinlettirdi. Akşam Gazetesi de 6 Mayıs 2014’te 28 Şubatçıların taktiği kopyala yapıştırla söz konusu kasetlerin içeriğini çarpıtarak “Fatih’i bile sorguladı” manşetiyle verdi. Psikolojik harekat teknikleri tarihine geceçek basitlikte habere imza attılar.
↧