Kupa ateşinin dünyayı sarmasına sayılı günler kaldı. Bilet fiyatları el yakıyor. Finale kimin çıkacağı merak konusu. Maracana Stadı şimdiden yıkılıyor.Dünya Kupası’na katılacak ülke takımları çoktan Brezilya’ya çadır kurup ısınmaya başladı. FIFA yetkilileri, kupa tarihinde ilk kez böylesine yoğun bir taleple karşı karşıya olduklarını ifade ediyor. Brezilyalılar oldukça heyecanlı. Parola Hexa; yani 6. kez şampiyon olma hayali. Spor yazarlarının umudu Neymar’da birleşiyor. Sokaklar karnaval yeri. Afişler ve bayraklar milli mücadeleye alkış topluyor. Memur, esnaf, öğrenci... Herkes aynı dilden konuşuyor. Brezilya’nın kendi grubundan çıkacağına kesin gözüyle bakılıyor. Ezeli rakip Arjantin, turnuvanın favori takımları arasında. Papa’yı Arjantin’e kaptıran Brezilya’nın kupayı da kaptırması tam bir felaket olabilir. Milli duyguları kabaran ülke, misafir ağırlayacak olmanın telaşı içinde. Havaalanlarına paspas atacak ve girişte turistlere broşür dağıtacak ekip hazır. Seyyar satıcılar köşe kapma yarışında, hediyelik eşya üreticilerinin stokları doldu. Yollar, oteller, köprüler teftişten geçirildi. Çevre Bakanlığı, bir ay içinde havaya kaç metreküp karbondioksit gazı salınacağının hesabını bile yaptı. Kısaca, ülke psikolojik olarak kupaya hazır hale geldi. Dünya Kupası vesilesiyle görücüye çıkacak Brezilya’ya diğer ülkelerden 600 bin ziyaretçi gelmesi bekleniyor. Turnuvayı 18 bin basın mensubunun yerinde takip edeceği ve bu süre içinde 20 devlet başkanının ülkeyi ziyaret edeceği söyleniyor. FIFA heyeti ise diken üstünde. Stadyumlar henüz hazır değil. Gazetelerde halen toprak yol ve şantiye görüntüleri servis ediliyor. Açılış maçının oynanacağı Arena Corinthias Stadı’ndaki simülasyon maçına katılan bir Türk, orada yaşadığı tecrübeyi ‘Brezilya işi’ tamlamasıyla özetliyor. Bu coğrafyada yaşayan Türkler için bu deyim, ‘rahat davranıp strese girmeyen, aksaklıklara rağmen sonunda kendini başarılı görüp mutlu olmayı bilen bir toplumun ortaya koyduğu ürün’ anlamına geliyor. Bu tanımlama, hazırlık maçına girişte oluşan kuyruk nedeniyle oyunun 24. dakikasında atılan ilk golü seyredememe şeklinde sahaya yansıyor. Ne var ki bu kez, kupa hazırlıkları bir ülkeyi iki safa böldü. Bir tarafta ‘milli menfaat için ne yapılsa değer’ diyen iktidar grubu, diğer tarafta kamu hizmetlerini yetersiz bulan ve kupa yatırımlarını israf olarak gören orta halli vatandaş. Pankartların özünde ‘FIFA standartlarına uygun hastane, okul ve toplu taşıma’ talepleri var. Medyanın aşırı ilgisi, seslerini duyurmak ve bu harmandan hasat elde etmek isteyen sivil toplum kuruluşlarını harekete geçirdi. Örneğin ‘Çatısız İşçiler Hareketi’ üyeleri bir araya gelerek yerel yönetimlerden başlarını sokacak ev isterken, ‘Topraksız Çiftçiler Hareketi’ de tohum ekecek tarla talebiyle hükümetin kapısını çalıyor. Amazon yerlileri dahi başkente inerek Adalet Sarayı önünde ateş dansı yaptı ve yerleşim yerlerinin işgalci gruplardan temizlenmesini talep etti.[Dünya Kupası heyecanı ZAMAN.COM.TR'de... Gruplardaki tüm maçların canlı anlatım, hareketli istatistikleri, puan durumları ve yorumları dev organizasyon boyunca Zaman.com.tr'de olacak...]Seçim ve kupa aynı yıla denk geldiFIFA 2014 Dünya Kupası’nın Brezilya’da seçim yılına denk gelmesi büyük talihsizlik. Siyasetin doğası gereği, bundan yedi yıl önce -maçlara ev sahipliği yapma hakkı kazanıldığında- iktidarla poz veren muhalefet liderleri şimdi karşı cepheden taş savuruyor. Sosyal medya aynı yönde çalkalanıyor. Kupayı bahane eden sendikalar, grev üstüne grev düzenliyor. Artçı gösterilerde her gün 300-500 kişi biber gazına maruz kalıyor. Marjinal gruplar ise ilk düdükten sonra ülkede kaos çıkarma sözü veriyor. Durumu sahiplenen ve çok satan dergiler, olayı trajikomik hale getirmek için ‘kupa döneminde hayatta kalma rehberi’ dahi yayınladı. Devlet Başkanı Dilma Rousseff ise ekranlarda boy gösterip gelecek misafirlere karşı kibar ve misafirperver olunması gerektiği yönünde sosyal mesajlar veriyor. Bununla birlikte ülkedeki herkes aynı tedirginliği yaşamıyor. Halkın bir kısmı bu manzaraya, “Brezilya’nın alışıldık gerçekleri” nazarıyla bakıyor. Gösterilerin artacağı ve ülkeyi yakıp kavuracağına ihtimal vermeyenler, eylemleri azınlığın işi ve süregelen toplumsal çatışmanın bir parçası olarak görüyor. Kavga ve gürültüden uzak durup, bunu tatil fırsatına çevirmek isteyenler de var. Maçların oynanacağı 12 şehirde, evini bir aylığına kiraya verip kendini sahile atma planı yapanlar az değil. Hasılı, marka olma ve medeniyetler sahnesinde boy gösterme hayaliyle yola çıkan Brezilya’nın bu işin altından kalkıp kalkamayacağını şimdiden kestirmek zor. Ama bilinen bir gerçek var ki geçen kupanın kâbusu vuvuzelaya göre daha sakin ve sallandığında şıkır şıkır öten ‘caxirola’ sesine birkaç gün içinde bütün dünya aşina olacak...
↧