Ukrayna’da yaşanan olayları, Petro Poroşenko’nun Cumhurbaşkanlığı zaferini ve hâli hazırdaki krizin Türkiye’ye etkilerini Yrd. Doç. Dr. Şener Aktürk ile konuştuk. Bu mevzuda hassas tespitlerde bulunan Aktürk, Suriye’deki krize müdahil olup büyük hezimete uğrayan Türkiye’nin sütten ağzı yandığı için Ukrayna’da yoğurdu üfleyerek yediğini söylüyor.Ukrayna’da 6 aydır devam eden iç çatışmalardan sonra yakın zamanda yapılan erken cumhurbaşkanlığı seçimlerini ‘çikolata kralı’ lakaplı milyarder işadamı Petro Poroşenko kazandı. Poroşenko’nun zaferi ile Ukrayna’da devam eden tansiyonun düşmesi ve istikrarın tekrar sağlanması bekleniyor. Biz de bölgenin ve Ukrayna’nın geleceğini, yaşanan krizin Türkiye’ye etkilerini Rusya, etnik-dinsel kimlikler ve karşılaştırmalı siyaset üzerine çalışmalar yapan Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şener Aktürk ile konuştuk. Aktürk, Ukraynalıların Poroşenko’yu seçerek ülkeyi bir arada tutabilecek yegâne bir adaya oy verdiklerini düşünüyor.Ukrayna’da 6 aydır devam eden iç çatışmalar sonucunda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Ülkede yaşanan krizin temel sebebi nedir, nasıl başladı?Ukrayna’daki kriz, Rus yanlısı eski başkan Viktor Yanukoviç‘in Avrupa Birliği ile Ukrayna arasında imzalanması beklenen anlaşmayı son anda reddetmesi ile başladı. Bununla beraber kriz Avrupa Birliği yanlısı batı Ukrayna vatandaşlarının Kiev’in en büyük meydanında başlattıkları protestolar, iktidarın devrilmesi ve Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi ile devam etti. Ukrayna, siyasi ve kültürel olarak ikiye bölünmüş bir ülke. Özellikle 2004’teki Turuncu devrimden itibaren bütün seçim sonuçlarına bakacak olursanız Ukrayna’nın batı ve kuzey illerinde tamamın batı yanlısı adaylara, doğu ve güneydeki illerinde ise tamamıyla Rusya yanlısı aday ve partilere oy verildiğini görüyoruz.Ülkeyi bölen yapay sınır mı var yani?Ülkeyi doğu-batı ve kuzey-güney ekseninde bölen bir sınır var. Bu sınır aynı zamanda Çarlık Rusya’sı döneminde işgal edilen Kırım hanlığının da sınırlarına karşılık geliyor. Kırım hanlığı toprakları Ruslar tarafından kolonize edilmiş ve ‘’Yeni Rusya’’ (Novorossiya) adıyla anılan bölge böyle ortaya çıkmış. İşte bu bölgeler en Rus yanlısı olan bölgelere karşılık geliyor.Bölünmenin kaynağının sadece etnisite olmadığı ifade ediliyorÜlkede, etnik Rusların çoğunlukta bulunduğu yegâne vilayet zaten Kırım otonom bölgesiydi. Orada etnik Ruslar yüzde 58 nispetinde. Diğer Doğu Ukrayna ve Güney Ukrayna illerinde, mesela geçtiğimiz haftalarda bağımsızlığını ilan eden Donetsk ve Luhansk’ta nüfusun çoğunluğu etnik Ukraynalı olduğu halde konuştukları aşağı yukarı tek dil Rusça olan asimile olmuş Ukrayna vatandaşı. Dolayısıyla Doğu ve Güney Ukrayna’da aslında etnik Ukraynalı ama yüzyıllar boyunca Rus egemenliğinde kaldıkları için anadilleri Rusça olan bir Ukraynalı topluluktan bahsediyoruz. Bu yüzden bölünmenin ekseni sadece etnisite değil, ayrıca dil, kültür ve ideoloji olarak görülebilir. Doğu ve Güney Ukraynalılar, dış politikada Ukrayna’nın Rusya’nın da çıkarlarını gözeten yörüngede devam etmesini tercih ediyorlar. Örneğin, NATO ordusunu Donetsk ve Luhansk’ta veya Kırım’da görmektense Rus ordusunu görmeyi tercih ederler.Ukrayna’da hükümet değişikliği sonrası iç çatışmalar yön değiştirdiMeydan protestoları sonucunda Kiev’de iktidara gelen hükümet, 20 bakanının 18’ini yani bakanlar kurulunun yüzde 90’ını en batıdaki ve kuzeydeki illerden atadı. Bölgesel olarak tamamen Kuzeybatı Ukrayna’yı temsil eden bir hükümet iktidara geldi. Devrilen hükümet ise büyük ölçüde Doğu ve Güney Ukrayna’yı temsil ediyordu ama batıda da tabanı vardı. Böyle olunca Ukrayna’da pek çok seçmen Kiev’deki bu hükümet değişikliğinin darbe olduğunu iddia etti. Ve halen bu hükümeti tanımıyorlar. Bu şekilde ülke gerilmeye devam etti. Bir yanda Kiev’deki hükümeti darbe hükümeti olarak gören doğuda ve güneyde milyonlarca seçmen var, öte yanda Kiev’de hükümeti meşru olarak kabul eden Batı ve Kuzey Ukraynalılar da doğudaki ve güneydeki hareketleri ayrılıkçılık, terörizm olarak görüyorlar.Yakın zamanda yapılan erken genel seçimleri Petro Poroşenko kazandı. Ukrayna’yı nasıl bir gelecek bekliyor. Gerilimin azalacağını düşünüyor musunuz?Petro Poroşenko ülke içinde doğuda ve güneyde oy desteği olan bir lider. Zaten kendisi Odessa doğumlu, güneyden gelen bir lider. Bir milyarder. Ukrayna ekonomik olarak tamamen iflas etmiş bir ülke. Zaten kasımdan itibaren krizin bir sebebi de buydu. Dolayısıyla milyarlarca dolarlık bir şirketi yöneten bir işadamının Ukrayna ekonomisini de düze çıkarabileceğini düşündükleri için Ukraynalılar Petro Poroşenko’ya oy verdiler. Ve en önemlisi Güney Ukraynalı olması, doğuda ve güneyde desteği olması ve federasyon fikrine açık olması. Şimdiden geleceği kestirmek zor ama Ukraynalıların ülkeyi bir arada tutabilecek yegâne adaya oy verdiklerini düşünüyorum. Petro Poroşenko diğer adayların aksine hem Doğu hem Batı Ukrayna’dan, hem Kuzey hem Güney Ukrayna’dan nispeten yüksek oy alabilmiş yegane aday.Kırım yakın bir zamanda Rusya tarafından ilhak edildi…Kıbrıs nasıl Doğu Akdeniz’i kontrol eden bir ada ise Kırım yarımadası da Karadeniz’i kontrol eden en kritik, stratejik noktada bir yarımada. Dolayısıyla Kırım’a artık resmen ve fiilen Rusya’nın hakim olması, Soğuk Savaş döneminde ve ondan önceki 200 yıl boyunca olduğu gibi Karadeniz’de bir numaralı gücün Rusya olması anlamına geliyor. Bu da Ukrayna krizinin Türkiye açısından en büyük negatif sonucudur. Çünkü Soğuk Savaş’ın bitmesinin ve Sovyetler Birliği’nin parçalanmasının Türkiye’ye en büyük faydası son 300 yıldır Türkiye’nin en büyük jeopolitik tehdidi olan Rusya’nın artık Kafkaslar’ın kuzeyine ve Karadeniz’in de bir ucuna çekilmiş olmasıydı. Fakat son 6 yıldaki 2 kritik gelişmede Türkiye büyük ölçüde mevzi kaybetmiş oldu. İlki 2008’deki Rus-Gürcü savaşında Türkiye’nin müttefiki olan Gürcistan Rusya’ya mağlup oldu. Ve Rus ordusu Soğuk Savaş’ın bitişinden bu yana ilk defa büyük bir güçle Kafkas dağlarının güneyine indi ve Tiflis’i bile bombaladı. İşgal etmenin eşiğine geldi. Gürcistan ortadan kalkarsa, Rusya ve Türkiye tekrar komşu olur ki bu, Türkiye’nin hiç istemeyeceği bir sonuç. İkincisinde işte bu son yılda Ukrayna krizinin sonucu olarak Rusya, Kırım’ın sahibi oldu. Bu da Rusya’yı tekrar Karadeniz’de egemen güç haline getiriyor. Bu, Türkiye açısından pozitif olamaz.Batının Kırım’ın ilhak ediliş sürecinde somut olarak bir şey yapamamasının temel sebebi nedir?Batının acziyeti... Batı İttifakı, Ukrayna üzerinden Rusya ile bir savaş riskini göze alamazdı. Bunu bildikleri halde, Kiev’de bu kadar batıcı bir hükümetin iktidara gelmesini desteklemeleri bence biraz da sorumsuzluk. Ukraynalılara böyle bir izlenim verildi. Ama Kırım’ın ilhakıyla, Donetsk ve Luhansk’ın bağımsızlığını ilan etmesi ile görüldü ki batının Ukrayna’ya müdahale edip, ülkenin toprak bütünlüğünü koruyacak bir gücü yok.Rusya, Türkiye için bu aşamada potansiyel bir tehdit oluyor mu?Elbette, Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesi, Türkiye’nin Rusya’dan potansiyel tehdit algısını da artırmıştır. Bu Türk-Rus ilişkilerine negatif olarak yansıyabilir. Türk-Rus ilişkilerinin son 20 yılda bu kadar düzelmiş olmasının en önemli sebebi Türkiye’nin Rus işgali tehdidinden uzak bir noktada olması. Bunun da sebebi kara sınırı olarak Gürcistan’ın bir tampon bölge olması, deniz sınırı olarak da Ukrayna’nın bir tampon ülke olarak ortaya çıkması. 2008’de Gürcistan-Rusya savaşı ve 2014’te Kırım’ın ilhakıyla Rusya bu iki tampon bölgeyi yok etmeye başladı. İki önemli bölgede, Abhazya ve Kırım’da kendini geri döndürülemez şekilde konuşlandırmış oldu. Türkiye’nin Kırım Tatarları üzerinden kültürel bir bağının olduğunu unutmamalıyız. Bu açıdan Türkiye için Ukrayna’nın en önemli parçası, yani Kırım, Rusya tarafından alınmış oldu.Peki Türkiye Kırım’da ne yapabilirdi?Türkiye’nin bir Kırım politikasının olup olmadığını bilmiyorum, ama Türkiye son 25 yılda daha aktif bir politika izleyerek Orta Asya’da ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan yüz binlerce Kırım Tatar’ının Kırım’a dönüşünü sağlamış olmalıydı. Tatarların anavatanlarına geri dönüş hakkı uluslararası camianın tanıdığı meşru ve makul bir haktır. Bu yapılmış olsaydı, o zaman bugün Tatarlar Kırım nüfusunun yüzde 15’i değil muhtemelen yüzde 30 veya 35’i olacaktı. Ve Etnik Ruslar da nüfusun çoğunluğunu oluşturamayacağı için bugün Kırım ilhak edilmemiş olacaktı.Rusya’nın Suriye politikası, Türkiye’nin Ukrayna krizindeki tutumunu etkilemiş gibi görünüyor?Türkiye, Suriye’deki krize müdahil olup büyük bir hezimete uğradı. Sütten ağzı yandığı için yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalıyor şu anda. Nasıl ki Amerika Irak’taki başarısızlığından sonra Suriye’ye müdahale konusunda oldukça çekingen davranıyor, Türkiye de aldığı bu büyük mağlubiyet sonrasında herhangi bir ülkeye müdahale etmek konusunda oldukça çekingen davranacaktır. Türkiye’nin desteklediği taraf hem Mısır’da hem Suriye’de hem de Gürcistan’da kaybetti. Bugün Ortadoğu’da Türkiye’nin dostu olan neredeyse hiçbir devlet kalmadı. Şam, Tel Aviv, Kahire, Bağdat gibi kilit başkentlerin hiçbiri Türkiye’nin müttefiki sayılamayacağı gibi, doğrudan Türkiye’nin karşısında yer almaya başladı. Bu başarısızlığın sebebi Türkiye’nin kapasitesi ile doğru orantılı bir dış politika izlememiş olması.
↧