‘Bass gitar ile udu birleştiren adam’ Rachid Taha, yeniden İstanbul’da. Konser öncesi konuştuğumuz ünlü sanatçı, “Punk ile Arap müziğinin isyanı kelimelerde aynı ama tınılarda farklı. Bir araya gelse nasıl olur denildiğinde ise ortaya bu çıkıyor.” diyor ve ekliyor: “Müziğimi de kendime benzetiyorum. Bir kolum batıda, bir kolum doğuda…”Cezayir’in nevi şahsına münhasır müziği Rai’yi bilenler Rachid Taha ismine saygı duruşunda bulunur. O, bugüne kadar onlarca esere imza atmış bir müzisyen. Ama onu kitlelere tanıtan şarkısı, hâlâ dinlenen ve her konserinde seslendirdiği ‘Ya Rayah!’, ‘Yani Ey Yolcu!’ sözleri, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın ‘Cezayir Türküsü’nü anımsatıyor. Taha ‘Ey Yolcu’ diye seslendiği parçada, şunları terennüm ediyor: “Ne kadar kalabalık ülkeler ve ne kadar boş şehirler gördün?/ Ne kadar zaman harcadın?/ Hâlâ ne kadar kaybediyorsun?/ Ah bir diyardan bir diyara göçen…/ Ne yaptığını hiç biliyor musun?/ Kader zamana yön veriyor ve takip ediyor/ Ama sen bunu kabul etmiyorsun…”Rachid Taha, Afrika, Arap, Fransız ve İspanyol ezgilerin kulağa çarptığı Rai müziğin en güçlü temsilcisi, en az vatandaşları Khaled ve Faudel kadar... Onun atalarının müziğini seslendirirken araya rock tınılarını serpiştirmesi, özgünlüğünü devam ettiren bir tavır. Cezayir asıllı Fransız sanatçı, yeniden İstanbul’a geliyor. Avea Sıradışı Müzik kapsamında 2 Mayıs’ta hayranlarıyla buluşacak. Biz de ‘Bass gitar ile udu birleştiren adam’la İstanbul Kongre Merkezi’ndeki konseri öncesi konuştuk.Söze, “Ben doğduğum, büyüdüğüm, gezdiğim her coğrafyanın kültürünü harmanlıyorum aslında biraz.” diye başlıyor ve devam ediyor: “Punk ile Arap müziğinin isyanı kelimelerde aynı; ama tınılarda farklı. Bir araya gelse nasıl olur denildiğinde ise ortaya bu yaptığım iş çıkıyor. Müziğimi de kendime benzetiyorum. Bir kolum batıda bir kolum doğuda… Tıpkı Boğaz köprünüz gibi. Müzik zaten anlayışları, fikirleri, kültürleri bir araya getirmenin en güzel yolu. Ben de bunu kullandım.” Başarılı sanatçı, kendisi için söylenen ‘Rai müziği dünyaya tanıttı.’ ifadesinin büyük bir söz olduğunu, kendisinin o hedef doğrultusunda ilerlediğini söylüyor. Cezayir’in çok eski ve köklü bir müziğe sahip olduğunu yineliyor ve keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce eski şarkının varlığına dikkat çekiyor. Bu arada şahsının sunduğu mütevazı katkıyı şu sözlerle teyit ediyor: “Kendi ülkemin insanları da atalarının müziğini yeniden keşfetti. Bu güzel bir şey…”‘Türk müziğini dinlerken yabancılık çekmiyorum’Rachid Taha, Türk müziğini dinlerken yabancılık çekmediğini söylüyor. Arabeske ise ayrı bir parantez açıyor ve ilginç bir ortaklıktan bahsediyor, “Arabesk müzisyenler ile müşterek bir noktamız var: Mısırlı Ümmü Gülsüm. O kadına hayranım. Sizlerden de çoğu isme ilham kaynağı olmuş bir kadın. Ud, darbuka bana yabancı değil. O sebeple kendimi bu kültür harmanının içinde hissediyorum.” Ve söz dönüş dolaşıp 1998’de Paris’te ‘1, 2, 3 Soleils’ adıyla verdikleri o unutulmaz konsere geliyor. Yayınlandığı andan itibaren Fransa başta olmak üzere Avrupa müzik listelerinde uzun süre en çok dinlenen şarkı Abdel Kader’i soruyoruz. Malum eser, Cheb Khaled’in Cezayir direnişinin sembol ismi Şeyh Emir Abdülkadir için yazdığı bir şarkıydı aslında. Ama Cezayirliler için bir marşa dönüşüvermişti. Rachid Taha, 1852 senesinde Osmanlı ülkesine sürgün edilen millî kahramanlarının Bursa’da ikamet ettiği yeri görmeye gitmiş. “Abdülkadir’in şehri Bursa’yı gördüm. 2005 yılında bir kitap festivalinde sahne almıştım. Bursa’yı gezme şansım olmuştu. Gerçekten tarih kokan bir şehir. Bir de insana kendini ilginç hissettiriyor.”‘Milliyetçilik Fransa’da yeniden güç kazanıyor’Rachid Taha, 56 yaşında… Ve 10 yaşından beri de Fransa’da yaşıyor. Cezayir, Fransa’nın eski sömürgesi ve ataları Fransız işgaline karşı mücadele vermiş. Dolayısıyla gittiği her yerde ‘öteki’ olarak yaşamış biri aynı zamanda. “Genel olarak Avrupa’ya baktığımda 60 yıl önce II. Dünya Savaşı’nın izlerini hâlâ taşıdıklarını görüyorum. 80’lerdeki milliyetçi hareket, Fransa’da yeniden güç kazanmaya başladı ki bu durum bana göre endişe verici.” diye konuşan ünlü sanatçı, Ortadoğu’ya baktığında ise değişim ve dönüşüm gördüğüne vurgu yapıyor. Sebebi için de, “Yıllarca belli baskı yönetimlerinde yaşayan halk, buna isyan etti. Şimdi ise kendi seçimini yapmanın sancısında. Hiçbir değişim acısız olmuyor; ama ben ümitliyim. Özellikle Müslüman Arap ülkelerinin kendilerini bulacağına inanıyorum. Kadınların, hak ettikleri yere gelme mücadelelerini kazanacaklarını düşünüyorum.” ifadelerini kullanıyor. Son olarak ülkesi Cezayir’deki demokrasi mücadelesinden söz ediyor. Bu uğraşın her anlamda zor olduğunu dile getiren Rachid Taha, çekilen sıkıntıları doğuma benzetiyor: “Sancı çekmeden güzelliğini keşfedemezsin. İnsanların canı yanıyor ama bir yandan da güçleniyorlar. Bunu bilmeleri gerekir. Benim müzikte en büyük hedefim aslında yaşadığım ülkede yaşanan ırkçı politikaya karşı dik durmaktı. Hep bunun için mücadele verdim ve vermeye de devam edeceğim.”
↧