Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Kürtler merkezde AKP yerelde BDP dedi

$
0
0
2014 yerel seçim sonuçlarında Doğu-Güneydoğu Anadolu’da BDP’nin aldığı sonuçları yazar Ümit Fırat’la konuştuk. Fırat, “Seçim BDP’nin özgüvenini tazeledi.” deyip ekliyor: “HDP açısından İstanbul ve Ankara fiyasko oldu.”2014 yerel seçimlerinde BDP 10 il, 67 ilçede başarılı oldu. Haber yazılırken, halen oylar sayılıyor, sonuçlar tartışılıyor. 2009’a göre artan oranları yazar Ümit Fırat’a sorduk. Fırat, yerel seçimlerde aidiyet hissinin öne çıktığını vurgulayıp, “Kürtler, yerel yönetimleri doğrudan sahip oldukları yegane yönetim olarak gördü. Merkezde AKP, yerelde BDP dedi.” diyor.30 Mart, siyasetin güç dengelerinin anlaşılması adına genel seçim havasında geçti. Buradan bakınca Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki sonuçları nasıl yorumlamamız gerekir?Yerel seçimler, Kürtleri günlük hayatlarına aktif olarak yön verecek bir yönetim olması nedeniyle genel seçimlerden daha çok ilgilendiriyor. Milletvekili olarak Ankara’ya gidince orada bir etkinlik gösteremiyorlar. Yerel yönetimleri kendilerinin sahip olduğu yegane yönetim olarak görüyorlar. Belediye statülerinde epeyce yol alındı Türkiye’de. Özellikle de büyükşehir statüsünde olanların görev alanı valinin görevi kadar. Bu, Avrupa standartlarına yakın bir yönetim biçimi. O yüzden buna çok önem veriyor Kürtler. Belediyeleri kendi kurumları olarak görmeye başladılar. Siyaseten özerklik fikri enjekte edilmek isteniyor ama sokaktaki Kürt’ün çok umurunda değil bu. Yönetimse bu da yönetim. Bu yerel seçimler, son dönem siyasi konjoktürde önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve genel seçimleriyle beraber dikkate alındığında değerlendirme açısından anlamlı ama Kürtler için bundan bağımsız olarak her zaman aynı hassasiyeti, aynı heyecanı duyabilecekleri bir seçim.Yerel yönetimlerde Kürt siyaseti açısından bakacak olursak, 90’ların ortasından yükselen bir ivme söz konusu. Miladı da belki 1999 seçimlerinde Diyarbakır’ı HADEP’in alması.Evet, 1999’da başladı Kürtlerin belediyecilik anlamında etkin pozisyonlara gelmesi. Diyarbakır Belediyesi’ni o zaman HADEP kazandı. O noktadan itibaren Kürtler silahla ya da özerk devletle gelmeyi hedefledikleri bir noktaya ‘Belediyeler de kazanılırmış’ fikrine sahip olarak kavuştu. Daha öncesinde girememişlerdi seçimlere. 90’ların ilk yarısında özgürce politika yapmak mümkün değildi zaten. 1994’te Lice Belediye Başkanı Nazmi Balkaç Lice’de olaylar olduğunda İstanbul’daydı, gidemedi. 2000’lerde daha büyük bir hamle yaptılar. Keza milletvekili seçimleri için de öyle oldu. 2002 yerel seçimlerine DEHAP olarak girmişlerdi, baraj altında kaldılar. Milletvekilliği hem PKK bakımından, hem diğer partilere etki açısından çok büyük getiriler sağlayacak bir alan olarak görülmedi. Somut bir şey çıkmıyor mecliste. Milletvekilleri tecrit edilmiş durumda, iktidarın da muhalefetin de saldırısı altında çalışmak zor. Nitekim 2007’de bağımsız adaylar öne çıktı. Yerel yönetimde karar verme, görev alma mekanizmalarında yer alabilmek çok daha anlamlı geliyor. Bu çıkış planlanarak başlamasa bile, kendi hayatlarında etkisini birebir hissettikleri için önemliydi. Bir anım var. 1977’de Mehdi Zana Diyarbakır’da seçimi kazandığı zaman halka ‘Kim kazandı?’ diye sorduğunuzda, ‘Biz kazandık.’ cevabını alıyordunuz. Sistemin dışına çıkarak kendilerinden saydıkları bir ismin başarılı olması onlarda ‘biz’ hissini yaratıyordu. Bu yıla geldiğimizde, Van’da bir arkadaşım geçenlerde bir vatandaşa ‘Sağlıktan, konut politikasından, eğitim vs. memnun musunuz?’ diye sorunca ‘Evet çok memnunum.’ yanıtı almış. Aynı vatandaşın ‘Peki oyunu hangi partiye vereceksin?’ sorusuna yanıtı ‘Partiye.’ Yani ‘Ankara’da AKP hükümet olsun, burada da ben benim partime oy vereyim’ diye düşünüyor. BDP’yi kendisinden görme, bir kimlik meselesi olarak sahiplenme söz konusu.Karışık bir kombinasyondan söz ediyorsunuz. Merkezde AKP, illerde BDP.İnsanlar Ankara’da iyisiniz ama ‘Biz burada kendi belediyemizi seçeceğiz.’ dedi. Bazı kritik yerler var. Mesela Ağrı’da burun buruna kazanıldı ama neticede bölgede yarışan iki aktör var: AKP ve BDP. Siirt’i BDP kazanmasa, AKP kazanacak. Bunları iyi okumak lazım. Özellikle televizyonlarda başka bir tablo gösteren insanlar vardı, öyle olmadı.KCK tutuklamaları sırasında yerelle merkezin sorun yaşadığı bir süreç de geçirdik. Bunun etkisi ne oldu?Bu Türkiye’nin genel sorunu. Her zaman merkez taşraya bir biçimde egemenliğini dayatır. Bekir Kaya tutuklandı, Osman Baydemir tutuksuz yargılanıyordu. Ama bu yerel yönetime dönük değil başka bir hadise. Niye siz belediyesiniz diye değil, başka bir yapılanma diye müdahale edildi. Paralel devlet aslında odur. Devlete paralel olarak kendi yasama organını, karar organını oluşturmaya çalışmak. Diyarbakır Başsavcılığı’nın oluşturduğu metne göre KCK tüzüğü gerçekten paralel bir yapı. Fakat, insanların tutuklanıp içeri alınması başka bir tartışma konusu. Burada tutuklanma gerekir miydi gerekmez miydi, tartışılan bu. Uygulama tarzını demokratik bulmadık.Buna karşın belediye hizmetlerindeki performansı nasıl değerlendirebiliriz?Yoksul belediyeler bunlar. Belediye faaliyetlerini destekleyecek başka faaliyetler olması lazım. Özellikle yoksul bölgelerde imkanları kısıtlı olan belediyelere hükümet desteği gelmiyor. İzmir niye başarılı olabiliyor, çünkü zengin bir şehir. Öyle olmasına rağmen metronun üstesinden gelemedi. Devletin merkezinde ‘kendisine yakın belediyeler, uzak belediyeler’ ayrımı her zaman olmuştur. Vedat Dalokay Ankara Belediye başkanıyken çalışanlarına maaş ödeyemeyince Anafartalar’da bir binayı satılığa çıkarmıştı. Diyarbakır Belediyesi buna rağmen durmadı, yine üretti. AKP’nin belediyecilik konusunda Refah Partisi’yle başlayan tartışma götürmez bir üstünlüğü var. Zaten esas başarı alanı belediyecilik. Erdoğan da oradan gelme. BDP’lilerin daha iyi belediyecilik yapacağından değil. Bazı yerlerde hizmet, bazı yerlerde siyasi aidiyet ön plana çıkıyor.Türkiye’nin batısında bu sonuçlar nasıl karşılandı?Bu tarafta CHP, ulusalcı, Kemalist, küskün çevreler çok içlerine sinmese de AKP’ye karşı BDP de olsa bir zafer hissine kapıldı. Hiçbir olay bir gecede olmaz. Bir gecede Kürtleri anlayamazsınız. 1930’lu yıllarda dünyanın en kapitalist, en modernist devleti Almanya’ydı, oradan faşist bir yönetim çıktı. Hiç ummadığınız yerlerden hiç ummadığınız sonuçlar alıyorsunuz. Kürtlerle ayrışmaya değil, büyümeye gidebiliriz tezi var, bu önemli. Benim kuşağımda hiçbir zaman Türkiye hedefi yoktu, çünkü Türkiye bizi yok sayıyordu. Biz kendi devletimizi kurup, kendi çatımız altında yaşamayı hedeflemiştik. Bir dönem geldi ki, Türkiye değişti. Türkiye artık benim de devletim olabilecek hedefe yöneldi. Çok engel var ama olması için de çok çaba var. Bu başarılırsa Kürtlerle büyüyen bir Türkiye olur. Irak Kürdistan’ının Bağdat’la hiçbir ilişkisi kalmadı. Burada olsalar Silopi’deki Kürtlerin statüsünü benimsemezler. Onların statü farkını gören Silopi’deki Kürt de ‘Ben niye farklıyım?’ der. Beğenelim beğenmeyelim realite bu.Sonuçlar BDP’ye özgüven yükledi mi?Tabii. Hem yerelde hem genelde. Türkiye’de bir Kürt dünyası olduğu anlaşıldı.Türkiye genelinde HDP’nin aldığı sonuçlar, beklentiyi karşıladı mı?HDP tutmadı bana göre. Daha çok 60’lı, 70’li yılların sol söylemini tekrarlayan ve ‘Biz Kürt partisi değiliz’ diyerek yola çıkan bir yapı olarak kaldı. Türkiyelileşmek kavramını aşağılayıcı buluyorum. Çünkü zaten BDP Türkiye partisidir. Siyaseten oradan çok uzağım ama BDP’nin Türkiye Cumhuriyeti’ne bir anayasa teklifi var. Parlamentodan geçen her kanunda dişe diş mücadeleye giriyor. Türkiye partisi olmayan bir partinin yapacağı şeyler değil bunlar. Onun için HDP sakat bir anlayıştı. Bazı yerlerde BDP’lerde hâlâ BDP’ye oy veriyormuş gibi davrandılar ama bazı yerlerde İstanbul’da mesela HDP’nin hiçbir çekiciliği olmadı. Hatta bazı seçmenler AKP’ye yönelmiş de olabilir. Akdeniz’de BDP olarak girdiler, bu çok enteresan. İstanbul, Ankara tam bir fiyasko oldu. İsterseniz ağzınızla kuş tutun, günlük hayatınızı Fransızca konuşarak geçirin, Kürt partisisiniz. Sizin kalkış noktanız Kürt toplumu, Kürt siyaseti.

Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue