Sibil, Ermenice müziğin yükselen isimlerinden. İkinci albümü Ser’i (Sevgi) geçtiğimiz günlerde yayınladı. Türkiye’de yaşayan bir Ermeni olarak müziğinin dikkat çekmesi onu sevindirmiş: “İki halk arasında geçmişte yaşanan kötü şeyleri silip iyilerini görelim.”İlk albümünüzü üç yıl önce yayınlamıştınız. O günden bugüne ne yaşadınız, neler değişti hayatınızda?İlk albümün üzerinden üç yıl geçti. Bu süre zarfında çok büyük heyecan ve mutluluklar yaşadım. Benim için güzel bir süreçti. İlk albümüm benim çocukluk hayalimdi. Herhangi bir ticari kaygı gütmeden, insanlara ulaşır mı ulaşmaz mı diye düşünmeden kendim için yaptım. İnsanlara ulaştı ve karşılık buldu. İnsanlar beklentiye girdi ve benden yeni çalışmalar beklediklerini dillendirdi.Bunlar da sizi cesaretlendirdi…Evet. Yeni albümüm, Sibil’i sevenler ve ona güvenenlerin hayali olacaktı. Bu sebeple çok özendik. Majak (Cenk Taşkan) abiye ikinci albümüm çok güzel olmalı, birinciyi geçmeli, dedim. O da sağ olsun üzerinde titizlikle çalıştı.Birçok önemli ismin imzası var...İlk albümün üstüne çok fazla şey koymaya çalıştık. Hem düzenlemeler hem de albüme katılan isimler yönüyle çok güzel bir çalışma oldu. Jivan Gasparyan, Mercan Dede gibi önemli müzisyenler yanımdaydı. Ayrıca Ermenistan’ın on beş popüler sanatçısı bu albümde bir araya geldi. Çok iyi söz yazarları sözlerini verdi.Önceki albümde balat şarkılar vardı. Bu albüm müzikal yönüyle daha farklı olmuş...Bu albümde isteğim biraz daha ritmik şarkıların olmasıydı. Yine de ben bir pop şarkıcısı değilim. Sesime uygun şarkılar bestelendi. Ermeni müziğiyle Türk müziğinin çok ortak yönü var. O tadı aktarmak istedik. Bu bir ekip çalışmasıydı. Albüme sadece sesimi, yüreğimi, dualarımı ve sevgimi koydum.O yüzden mi albümün adı Ser?Albümde Makhuri B. Hagopyan’ın yazdığı bir şarkı var. Bu şarkıda Ermenistan’ın Tarkan’ı olarak nitelendirilen Andre ile düet yaptık. Albüme isim ararken Ser’den daha güzel bir ismi olamaz diye düşündüm. İnsanlara bu albümle sevgi vermek istedim.Pop şarkıcısı değilim, dediniz. Popüler müziğin revaçta olduğu bir dönemde anlaşılır mıyım diye endişeleriniz oldu mu?Hiç olmadı. Çünkü bu albümü tamamen kendi müzik zevkime göre hazırladım. Öncelikle bu şarkıları benim beğenmem ve hissetmem gerek. Tabii ki müziğimin herkese ulaşmasını isterim ama asla popüler bir kaygım yok. Dünya Ermenileri artık Sibil’i tanıyor. İsterim ki Türk dinleyiciler de beni tanısın.Albümünüzde Türkçe şarkıya yer vermeyi hiç düşünmediniz mi?Albümün hazırlık sürecinde Türkçe bir şarkı gelseydi ve bir sanatçıyla ortak proje olsaydı mutlaka yer verirdim. Ancak hem böyle bir şey olmadı hem de ikinci albümün repertuvarı çok doluydu. Öte yandan Türkçe şarkıya yer verseydim ve radyolarda sadece o şarkı çalsaydı, Ermenice şarkıların önüne geçecekti. Ben önce Ermenice şarkılarla kendimi kabul ettirmek istiyorum. Sonra Türkçe ya da başka dillerde de söylerim elbet.Türkiye’de yaşayan Ermeni bir sanatçı olarak kısa zamanda bütün dünyadaki Ermeniler tarafından tanındınız...Bu büyük bir şans. Çünkü bir albüm ve birkaç şarkıyla böyle bir başarıyı yakalamak kolay değil. Türkiye’den olmam onların ilgisini çok çekti. Eğer ben Amerika’da ya da başka bir yerde yaşıyor olsaydım bu kadar ilgilerini çekmeyecekti.İlk klibiniz yayınlandıktan sonra olumsuz tepki aldınız mı hiç?Hiç almadım. Korkularım da yoktu. Faşist bir kesim her toplulukta vardır. Klibi YouTube’a koyduğumuzda birkaç olumsuz yorum yazıldı. Biliyorum ki, bu eleştirilere muhatap olan ne ilk kişiyim ne de son olacağım. Diğer taraftan Türk dinleyicilerden çok güzel mesajlar alıyorum. Çok seviniyorum bu duruma. Ermenice bilmemelerine rağmen sevdiler.Türkiye’deki Ermeni algısı artık eskisi gibi değil. Geleceğe ümitle bakıyor musunuz?Evet. Çocukluğum, annemin ‘Bana sokakta mama demeyeceksin, ismini sorduklarında Sibel diyeceksin’ sözlerini duyarak geçti. Neden diyordum. Benim adım Sibil, Sibel değil. Televizyonda neden Ermenice bir şarkı yok diye üzülürdüm. Sonuçta kimse doğarken ırkını kendisi seçmiyor. Ben öncelikle insan olmayı seçtim. Allah beni Mari ve Garo’nun kızı olarak yarattı.Yine de bu algı tamamen bitmedi. Yola çıkarken bunlar sizi karamsarlığa itti mi?Geçmişte kötü şeyler yaşandı. Geçmişteki kötü şeyleri silelim, iyi şeyleri görelim istiyorum. İnsanlar bana bunları hesapla diyordu. Hiçbir şey hesaplamadım. Çocukluğumdan beri şarkı söylüyorum. İçime gelen bir ilhamla bu adımı attım.BİRBİRİMİZİ İYİ TANIMALIYIZErmenistan’daki Ermenilerin yaptıklarınıza bakışı nasıl?Türkler, Ermenileri tanıyor çünkü biz iç içeyiz. Ama Ermenistan’daki Ermeniler Türkleri çok fazla tanımıyor. Bu sebeple albümümü sevinçle karşıladılar. Hatta bana ‘Nasıl izin veriyorlar albüm yapmana, seninle nasıl röportaj yapıyorlar?’ şeklinde sorular soruyorlar. Onlar da bu gelişmeleri mutlulukla karşılıyor. Halkların birbirini daha iyi tanıması en büyük hayalim. Mercan Dede ve Göksel Baktagir ile birlikte Ermenistan’da konser vermek istiyorum.24 Nisan geldiğinde siz de geriliyor musunuz?Çok komik bir şey. Ben bunlara gülüyorum. İki halkın geleceğine Amerikan başkanı mı karar verecek? İnşallah güzel şeyler olur. Bizim adımıza, insanlık adına.
↧