Amerikan askerinin Pakistan’a yaptığı çıkarmayı konu edinen Son Kalan, gösterimde. Hollywood’un Ortadoğu’yu mesken edindiği ne ilk, ne son film. Hepsi de ortak ideolojinin ürünü.Hatırlayalım, ne olmuştu? 11 Eylül 2001’de ABD’nin ikiz kulelerine saldırı düzenlendi, kıyamet koptu. Amerika sonrasında ‘demokrasi getiriyoruz’ bahanesiyle Afganistan ve ardından Irak’ı işgal etti. Sonuç: Şehirler harabeye döndü, yüz binlerce insan sakat kaldı, öldü. Hollywood için Vietnam ve Körfez Savaşı’ndan sonra yeni bir alan açıldı.Dünden bugüne Ortadoğu operasyonlarını anlatan onlarca film çekildi. Irak’ta, Afganistan’da savaşan askerlerin yaşadıklarını, memleketlerinde bıraktıkları ailelerin iç dünyasını, operasyonların arka planını anlatan onlarca film: Ölümcül Tuzak (The Hurt Locker), Tanrının Vadisinde (In The Valley of Elah), Yargısız İnfaz (Rendition), Yalanlar Üstüne (Body of Lies), Son Kalan (Lone Survivor)... Hikâye anlatımı, sinema dili açısından özgün bir bakış açısı getirmemesine rağmen politik duruşu nedeniyle ödüllendirilen, işgalin oluşturduğu mağduriyetleri göz ardı edip Amerika’yı yücelten filmler. Hem hepsi ortak ideolojisinin ürünü...Yaşanmış hikâyelerHikâyeler yaşanmış olaylar üzerine kurulu. Tek taraflı bir bakış açısı hâkim. Son Kalan’da mahsur kalan askerin yaşadıkları, Örtülü Gerçek’te Samarra’daki tecavüz ve cinayetleri anlatan hadiseler (Irak Savaşı’nda kontrol bölgelerinde işlenen cinayet sayısı –iki yılda iki bin kişi öldürülmüş, bir ABD askeri bile suçlu bulunmamıştı- veriliyor, fotoğrafları gösteriliyor.) tarihi belge niteliği taşıyor. Aslanı Kuzulara’da (Lions For Lambs) bir gazeteci, eğitmen ile politikacının yaşadıkları üzerinden kapılı kapalar ardında gelişen olayları anlatıyor. Hatırlarsanız Ebu Gureyb hapishanesinde ABD’li askerlerin Iraklılara yaptığı işkencelerin görüntüleri gün ışığına çıktığında yer yerinden oynamıştı. Ortada bu gerçekler varken beyazperdede kahramanlık hikâyeleri anlatmak büyük bir ironi.Ah şu oryantalizm!Ortadoğu algısı hepsinde aynı. Oryantalizm kalıntısı. Müslüman topraklarda ilkel bir yaşam sürülüyor, askerler medeniyeti bırakarak çorak topraklara geldiklerini sık sık dile getiriyor. 3. dünya algısı pekiştiriliyor. Tanrının Vadisi’nde askerler coğrafyaya dair kinlerini şöyle kusuyor: “Nükleer bomba ile burayı dümdüz etmeliyiz.” Oğlu Irak’a gidip dönmeyen babadan (bayrağın yere düşmesine tahammül edemeyen biri) ise şunları duyuyoruz: “Oğlum ömrünün 18 yılını bir ...ok çukuruna demokrasi götürerek geçirdi.” Filmlerde çelişkiyi ortaya çıkaran vicdanlı karakterler görüyoruz ama sadece olmaları gerektiği için varlar.Askerin gözünden OrtadoğuHikâyelerin çoğu askerin gözünden anlatılıyor. Irak-Afganistan’da yaşadıkları sıkıntılar, aldıkları ölümcül riskler, psikolojik altüst oluşları… Irak’ta bomba imha ekibinin yaşadıklarını, ölümle yüz yüze yaşamanın zorluklarını anlatan Ölümcül Tuzak’ta yardımseverliklerinin ve fedakarlıklarının altı sürekli çiziliyor. Zorla canlı bomba haline getirilen bir Müslüman’ı kurtarmaya çalışırken verdikleri mücadeleyle bir kahramanlık destanı yazıyorlar. Müslüman genç ölüyor ama olsun, önemli olan askerin iyi niyeti.Müslümanlar yine teröristHollywood’un genel Müslüman algısı bu filmlerde daha belirgin. 11 Eylül’deki terör saldırılarından sonra 90’lardan kalma politikacıların Müslümanlığı terörle ilişkilendirme çabaları filmlerde ete kemiğe bürünüyor. Hikâyelerde bütün Müslümanlar potansiyel terörist. Giyim, kuşamları vasat, üslupları bozuk. Alt metinle algı inşası devam ediyor. Bir bombanın imha edildiği en gerilimli anda ezan sesi duyuluyor, suikast sırasında ya da radikal İslamcıların cinayet işlediği anlarda tekbir sesleri yükseliyor. Örtülü Gerçek’te genç bir kızın dile getirdiği şu cümleler çok anlamlı: “Bir Amerikalı, Iraklı, Filistinli, Lübnanlıdan daha değerlidir. Çünkü biz üstün ırkız.”Mağduriyet kahramanlığıABD, Ortadoğu siyasetinde beklediğini bulsa da askeri ve mali bir hayal kırıklığı yaşadı. Saddam’ı devirmek, İslamcı terörist gruplarını tasfiye etmek, petrol altyapısını güvence altına almak için girdiği Irak’ta bir milyona yakın sivil, hayatını kaybetti. Hollywood operasyonlardaki hayal kırıklığını bir kahramanlık hikâyesine dönüştürüyor. Bu hafta gösterime giren Son Kalan’da (Lone Survivor) 2005 Afganistan çıkarmasında pusuya düşen bir askerin hikâyesi anlatılıyor. Amerikan tarihindeki en büyük yenilgilerden biri olan ‘Operasyon Redwing’de hayatta kalan tek kişi Marcus Luttrell’ın yaşadıkları dillere destan (!) bir kahramanlık hikâyesi.Savaş sorgulanmaz-Filmlerde savaş sorgulanmıyor. Olsa da elininin ucuyla yapılıyor. Ortadoğu’nun neden işgal edildiğini, yaşananların perde arkasını sorgulayan, ‘yüz binlerce insanın ölmesinde ABD’nin payı nedir?’ diye soran yok. Mevcut iktidarın politik duruşu neyse, yönetmenlerin de o.Sağım, solum yıldızOrtadoğu’yu anlatan filmlerde rol almak milli bir görev. Yıldız oyuncusuz kahramanlık hikâyesi anlatılır mı? Kimler var, kimler: Tom Cruise, Meryl Streep, Leonardo Di Caprio, Mark Wahlberg, George Clooney…Akademi’den tam destekFilmler uluslararası festivallerde görücüye çıkıyor. Siyasi duruşu aşikâr olan Oscar karnesindeki notları iyi. “Savaş bir uyuşturucu ise en kuvvetli ve ölümcül alışkanlığı da atılgan olmaktır.” sözüyle başlayıp sözüne sadık kalmayarak hikâye anlatan Ölümcül Tuzak, 82. Akademi Ödülleri’nde 9 dalda Oscar’a aday gösterilmişti. Kathryn Bigelow, En İyi Yönetmen ve film başta olmak üzere 6 ödül almıştı. Bigelow’un ödül gecesi askerlere selam gönderen, militarizmi öven konuşmaları bir hayli tepki toplamıştı. Geçtiğimiz yıl 1979 İran devriminde Tahran’da mahsur kalan 52 Amerikalının yaşadıklarını anlatan operasyon: Argo, En İyi Film ödülü almıştı. Ödülü ‘first lady’ Michelle Obama’nın sunması manidardı. Ortalama bir Hollywood filmi olarak görülen Argo, akademi tarihinin Oscar almış en ‘vasat’ filmleri arasında gösteriliyor. Neden ödül aldığını açıklamaya gerek yok herhâlde.Yeter ki çekin...Ortadoğu’yu anlatan yapımlara gösterilen ilgi Hollywood’un klasik aksiyon-gerilim filmlerine gösterilen ilgiyle aynı. Milliyetçi-muhafazakâr Amerikalılar tarafından beğenildiği, Akademi tarafından desteklendiği için çekiliyor, çekilmeye de devam edecek gibi.
↧