BUGÜN TV ekranlarında çiçeği burnunda bir tarih programı başladı: Tarihin Rotası. Sunuculuğunu Yasemin Altuğ’un yaptığı programda araştırmacı-yazar Erol Çalı, tarihin kıyıda köşede kalmış yönlerini aktarıyor, anlatıyor.Bir zamanların sıkıcı derslerinden olan tarih, artık hemen her televizyon ekranından evlere misafir oluyor. Öyle ki ders kitaplarına hapsolmuş devirlerini geride bıraktı gibi… Şimdilerde sokaktaki vatandaş, yeniden keşfettiği bu atlasın sayfalarını karıştırmakla meşgul. Sözü fazla uzatmayalım… Bir tarih programı daha geçmişin seslerini bugüne duyurmak için yayına başladı: Tarihin Rotası. Sunuculuğunu Yasemin Altuğ’un yaptığı programda araştırmacı-yazar Erol Çalı, tarihin kıyıda köşede kalmış yönlerini aktarıyor, anlatıyor. Alanında uzman bir şahsın da katkı sunduğu çiçeği burnunda yapımın konsept danışmanı ise Salih Gülen.Yasemin Altuğ, böyle bir program yapmalarının nedenini, “Tarih, popüler kültürün öznesi haline geldi. Burasını artık kimse tartışmıyor. Geldi ama eksik gedik geldi. Madem tarih gündemimizde, o zaman doğru bir biçimde kaynaklarından öğrenip aktaralım.” sözleriyle açıklıyor. Erol Çalı da televizyonda diziler üzerinden tarih anlatıldığına dikkat çekiyor ilkin. “Bu diziler bize gösterdi ki tarihî bilgileri doğru edinebilmek bir ihtiyaç.” diyen Çalı, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Özellikle Osmanlı ile ilgili dizilerin senaryo bazında kalarak; tarihî bilgilere çok hürmet edilmeden çekilmesi, sadece Türkiye’de değil başka ülkelerde de yeni jenerasyonda bilgi kirliliği oluşturuyor. Osmanlı’ya karşı zaten dezenformasyon vardı. Tarihin medya dünyasına yansıması, yayılması bu tarz programların oluşmasına neden oldu.” Erol Çalı, güzel bir de tespitte bulunuyor. Ona göre, tarihte objektif olunmaz; ama icraatlarla niyetleri bir araya getirerek; bir yorumda bulunabiliriz. Yasemin Altuğ, program konularının gündemde konuşulanlardan yola çıkılarak oluştuğunu söylüyor. “Burada kamuoyunun doğru bilgileri alması hususunda hassas davranıyoruz. Tarihin amacı da bu değil midir, geçmişte olan olaylardan bugüne ışık tutmak… Biz de bu ışığı net bir şekilde ulaştırmak istiyoruz.” ifadelerini kullanan Altuğ, programa ilginin her geçen gün artacağını ümit ettiğini belirtiyor.Tarihimiz tozpembe de değil, simsiyah da…Erol Çalı, televizyonlardaki diğer tarih programlarının rakipleri değil, tamamlayıcıları olduklarına dikkat çekiyor. Ama eleştirisini de bakın nasıl dile getiriyor, “Burada bazen şöyle bir sıkıntı oluyor: Bazı bilgiler ham zihinlerin eline geçtiğinde onlarda tam olarak oturmayabilir. Padişahın altmış senelik ömrünün elli dokuz senesi doğru gitmiş. Bir yılında ise ayağı kaymış, bu saatlerini genel hayatıymış gibi göstermek ne kadar doğru? Sanki koca 600 yıllık devletin padişahları böyle yaşamış intibaı bırakılıyor. Kaldı ki tarihimiz tamamen tozpembe de değil, simsiyah da… ” TV izleyicisinin genelinin tarih bilgisinin sınırlı olduğunu hatırlatan Çalı, zaten kitapların çok okunmadığı bir toplumda yaşadığımızı yineliyor bir kez daha. TV’lerdeki tarih programlarının çok seyredilmesinin nedenini ise az okumaya bağlıyor, bir de şifahi kültürün yaygınlığına. “O yüzden akademik bilgilerden sapmadan akılda kalıcı küçük anekdotlar ve menkıbelerle seyirciye bir şeyler aktarmanın derdindeyim. Zaten halkımızın tarihî altyapısını da bu menkıbeler oluşturuyor.” diye konuşan Erol Bey, Herodot Cevdet benzetmesi yapıyor, tebessüm ederek. Programda işlenen konular sokakta konuşulan mevzular demiştik az önce. Hem Erol Bey hem Yasemin Hanım, programdaki sohbeti deşifre etmeyi düşündüklerini dile getiriyorlar. Böylece daha sonra içlerinden süzdüklerini kitaplaştırma amaçları varmış. Yani ekranlardaki bilgi havuzunun vapurda, metrobüste herkesin anlayacağı bir üslupta kitap haline gelmesini istiyorlar.Programı sunarken tarihi de öğreniyorumYasemin Altuğ, tarih anlayışının daha çok araştırmak ve öğrenmek üzerine olduğunu belirtiyor. “Erol Bey kadar bilgim yok. Ama ben programı sunmanın yanı sıra tarihi öğreniyorum da…” diye konuşan sunucu, gerçekten öğrenmek üzere soru sorduğuna vurgu yapıyor ve ekliyor: “Bir de ben ne kadar merak ediyorsam seyirci de o kadar merak ediyordur diye düşünüyorum.” Erol Çalı da tarihle bugünü doğru yerden birleştirip; hadiselere doğru okuyabilmek gerektiğini hatırlatıyor. Bir bakıma geçmişteki fotoğraflara bakarak önümüzü görme gayreti… Mazi ile istikbali aynı istikamette buluşturmayı amaçladıklarını kaydeden Çalı, tarihin bir ev, TV’nin ise o kapıyı açan bir anahtar olduğu teşbihinde bulunuyor. Ve son söz romantik cümleler kuran Yasemin Altuğ’un: “Ortaokulda çok sevdiğim bir tarih hocam vardı. Programda Erol Bey konuştuğunda aklıma hep hocam geliyor. Tarih sıkıcı halden sıyrılıp; etkileyici bir dille anlatıldığında herkesin dinlediği ve ilgi alanı olduğu bir şeye dönüşüyor.”Meraklısına not: Program, Bugün TV ekranlarında her cumartesi saat 20.30’da.
↧