Türkiye’nin ilk kadın F-16 savaş uçağı pilotu Berna Şen Özmen, 2012 Aralık’tan bu yana SunExpress Havayolları’nda uçuyor.Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK), gökyüzünün Ferrari’si F-16’ları yaklaşık 2 bin 500 saat uçuran pilot Özmen, şimdilerde yeni nesil Boeing 737-800 tipi yolcu uçaklarının kokpitine alışmaya çalışıyor. Neden mi? Çünkü uçuş sırasında ne zaman bir savaş uçağı görse eski günlerini hatırlıyor ve tarif edilemez bir heyecan yaşıyor. “Onları görünce uçağı sağa-sola yatırıp arkasından takip etmek istiyorum. Bu içgüdüsel duyguyu engellemek mümkün değil.” diyen Özmen, yeni görevinde yolcuları gidecekleri yere sorunsuz şekilde ulaştırmanın gururunu yaşıyor.Berna Şen Özmen, Hava Harp Okulu’ndan yaklaşık 20 yıl önce gelen bir davetiye üzerine savaş pilotu olmaya karar vermiş. Başarılı bir öğrenci olan Özmen’in hayallerini o güne kadar endüstri mühendisliği süslüyormuş. ‘Size savaş pilotu olma imkânı sunuyoruz’ yazılı davetiyeyi alınca çok heyecanlanan Özmen, tereddüt etmeden uçuş kampına katılmaya karar vermiş. Hem de annesinin tüm itirazlarına rağmen. Uçuş kampına katıldıktan sonra savaş pilotu olmayı kafasına koyan ancak bunu annesinden gizleyen genç pilot adayı, endüstri mühendisliği eğitimi de alarak savaş pilotu olma hayalini gerçekleştirmiş. 1997’de Hava Harp Okulu’ndan mezun olan ve 2000’de 5’inci Ana Jet Üssü’nde F-16 ile uçmaya başlayan savaş pilotu, 19 yıl boyunca TSK’ya hizmet sunmuş.‘BİR SORTİ UÇ, MORALİN DÜZELSİN’Özmen’in, “Savaş pilotu olmak istiyorsan bu süreçte yanında yer alamam.” diyen annesi ise daha sonra kızının en büyük destekçilerinden olmuş. Eğitimler veya meteorolojik şartlar nedeniyle bazen uçuş gerçekleştiremeyen ve bu yüzden mutsuz gözüken Özmen’e, annesi her zaman moral vermiş:“Annem, kendimi kötü hissettiğimi telefonla konuşurken anlıyordu. ‘Git bir sorti uç gel, daha sonra konuşalım.’ diyordu. Uçarken hissettiğiniz o özgürlük duygusu ve mutluluk, gerçekten ruh halinize yansıyor.”BOMBA YERİNE YOLCU TAŞIYORTSK’dan ayrıldıktan sonra THY ve Alman Lufthansa’nın ortak kuruluşu SunExpress’te işe başlayan Özmen, ikinci kaptan pilot göreviyle yurtiçi ve yurtdışı seferler gerçekleştiriyor. Başka bir deyişle daha önce tatbikatlar için bomba taşıyan Özmen, şimdilerde aralarında bebek, çocuk, hasta ve yaşlılar bulunan onlarca yolcuyu en konforlu şekilde uçurmaya çalışıyor.Savaş uçaklarının, yüksek hızı ve manevra kabiliyeti gibi çok aktif formatı bulunduğuna dikkat çeken Özmen, yolcu uçaklarında ise pilotların uçuş operasyonunun her aşamasında aktif rol aldığını ifade ediyor. Özmen, uçuş boyunca, yolcular, meteorolojik şartlar, gidilecek meydanın durumu, kule görevlileriyle kurulan irtibat gibi birçok konuyla ilgilendiklerini dile getirerek, tüm yorgunluğa rağmen yolcuları istedikleri yere en hızlı, en güvenli ve en konforlu şekilde ulaştırmanın büyük mutluluk verdiğini söylüyor.PİLOTLUK SEVGİ MESLEĞİTürk Silahlı Kuvvetleri ve sivil havacılık sektöründe erkek pilot sayısı kadınlara göre oldukça fazla. Ancak Berna Şen Özmen, kadın-erkek ayrımı yapılmaması gereken pilotluğun, sevgi mesleği olduğunu dile getiriyor. İçinde havacılık tutkusu bulunan herkesin, tüm zorlukları aşarak pilot olabileceğine dikkat çeken Özmen, özellikle sivil havacılıkta kadın pilot sayısının artmasını istiyor. Son yıllarda pilot ve kabin memurluğuna gösterilen ilginin kendisini çok sevindirdiğini anlatan Özmen, her alanda olduğu gibi kokpite de kadın eli değmesinin sektöre ayrı bir renk getireceğini düşünüyor.Özmen, pilotluk mesleğini sevdirmek amacıyla uçuşlardan vakit buldukça çeşitli organizasyonlara katılarak tecrübelerini aktarıyor. Sektöre yeni kokpit ekibi kazandırmayı arzu eden Özmen, sosyal medya üzerinden kendisine ulaşan havacılık tutkunlarına da her türlü yardımı yapmaya çalışıyor.
↧