Merhum şair Mehmet Akif, Küfe adlı şiirinde bugünün nesillerine adeta bir şehir tarihçisi keyfiyetiyle haber verir: “Bizim mahalle de İstanbul’un kenârı demek: Sokaklarında gezilmez ki yüzme bilmiyerek… Önüm adaysa basıp, yok, denizse atlayarak.”Bugünkü şehrin çehresi o günkü ile uzaktan yakından benzeşmiyor. Lakin, uzunca bir dönem siyasi hafızada yer etmiş bu galiz manzaraları ve o zihniyeti bir defada silip değiştirmek kolay değil. İşte yeni bir seçimin sathı mahalline girdiğimiz şu günlerde sabık devrin izleri kendini hemen ele veriyor. Görev süresi boyunca vasat bir performans göstermiş belediye reislerinin giderayak gözüne kestirdikleri şey, semt kaldırımları. Bir hüsnü intiba bırakmak ve sonraki dönem için bir seçim yatırımı manalarına gelen bu uygulamadan en çok mağdur olan ise yine vatandaş.Yakışıklı kaldırımlar, çilekeş taşlarHalk tabiriyle mesleksiz kimse sorusuna verilecek cevabın kaldırımlarla ilintili olduğuna hiç şaşırmamalı. Zira kaldırımlar topluma tutunamamış düşkün, göz ardı edilmiş ve kıymetini kaybetmiş mefhumlarla anılır. İşsiz, aylak ve bohem bir hayat sürenler için kullanılan kaldırım mühendisi tabiri de bunlardan biri. Fakat halihazırdaki kaldırım ve banketlerin durumuna bakıldığında böyle bir mühendislik dalı olmasa dahî ona mutlak surette bir ihtiyaç olduğu gayet açık. Bilhassa her seçim arifesinde bozulup tekrar yapılan ve yeni taşlarıyla ilk baştaki yakışıklı görünüme sahip kaldırımlar, kısa zaman sonra oynama, çatlama, çökme ve aşınmalara direnemiyor. Ölçüp biçmeden çala kalem imar edilen yaya yolları ne sıklıkla değişirse değişsin makus talihden kurtulacak gibi değil.Bir kaldırım standardı oluşturmak ne kadar zor?Gazeteci Cüneyt Özdemir’in geçtiğimiz yıl bir süre kaldığı Londra’da, Zaman gazetesine verdiği röportajın öne çıkan konularından biri kaldırımlar olmuştu. İngiltere’nin başkenti ile Nişantaşı’nı karşılaştırırken şu noktaya dikkat çekti Özdemir: “En basit haliyle kaldırımların yüksekliği. Bakıyorsunuz Türkiye’de engelli olmak tam bir cehennemde yaşamak gibi. Ancak buradan (Londra) bakınca şunu fark ediyorsunuz: Bir kaldırımı şehrin her yerine aynı yükseklikte yapabilirsiniz. Bu, bakıldığında çok basit bir şey, kaldırımdan bahsediyoruz.” Evet, Türkiye’de belki de yıllardır çözülemeyen bir çarpık yapılaşmanın mahsulü olan kaldırımlar, şehirlerin ötelenmiş, elde kalmış yerleri. Bugün yükselen, alçalan, daralan, genişleyen ve bir yağmurda foyası düşen kaldırımlar yerine devamlı, dayanıklı, düzgün kaldırımlara ne zaman kavuşacağız bilinmez. Kaldırımlar da tıpkı meskun binalar gibi statik yapısı, temeli, dayanıklılığıyla mühendislerin eline bırakılmak durumunda iken “genellikle bir yönetmeliğe tabi olmaksızın, tipik kesitlere dayanan teknik şartnameler ile özel sektöre ihale edilerek yaptırılıyor.”Japon’dan al haberiBu konuda da birçok ulaşım projesinde müşterek çalıştığımız Japonlara kulak vermek gerekli. Zira Türkiye gibi kalabalık şehirlere sahip Japonlar, şehir içi ulaşımda örnek teşkil edecek uygulamaların da sahibi. Japonya’daki kent içi trafik, yaya, bisikletli ve daha sonra motorlu taşıtlar öncelik sırasına göre tanzim ediliyor. Yani yayalara öncelik verilirken, motorlu taşıtlar ise menfaati korunacaklar arasında en son sırada geliyor. Coğrafi Bilgi Sistemleri Araştırma Merkezi Müdürü Ceyhun Özçelik, Japonya’da karşılaştığı farklı kaldırım manzarasını şöyle aktarıyor: “Kaldırımlar üzerinde, bisiklet parkları, çeşme, duş ve bebek bakım alanları, tuvaleti de içeren hizmet noktaları bulunuyor. Yine kaldırımlarda metro girişleri, otobüs durakları ve kavşak geçişlerini gösteren yazılarla beraber engelliler için özel dizayn edilen satış makineleri de mevcut.” Türkiye’de bahsi geçen düzeyde bir cadde kurabilmek hayalcilik değil. Bununla beraber, sağlam kaldırım yapabilmek için temele konulacak demirden işçiliğe kadar birçok etken rol oynuyor. Her şeyi bir tarafa koyup bir değerlendirmede bulunacak olursak, saydığımız fiziki nedenlerin ötesinde, her türden seyyar satıcısı, sokağa taşan kafeleri ve araba parkına dönüşen hak ihlalleriyle insana biçtiğimiz kıymetin de göstergesi kaldırımlar.Araba parkı kadar önemsenmiyoruzEngelliler için ulaşım ve toplu taşıma danışmanı Anne Charfaoui: Tekerlekli sandalyeli bir danışman olarak, yaşadığım şehir Liège’de yapıları, toplu taşıma araçlarını denetliyorum ve gördüğüm aksaklıkları rapor ediyorum. Anlayışsız insanlar ve ihmaller dünyanın her tarafında mevcut ama ortak çalışma sayesinde bu sorunlar asgariye çekilebilir. Belçika’daki kendi apartmanımın önündeki kaldırımlar dahi tam manasıyla tekerlekli sandalyelilere uygun değil. Kaldırımdan çıkabilmek için verilmesi gereken eğim yüzde 3 derece olmalı. Yoksa rampadan çıkarken devrilme ihtimali bulunuyor. Ayrıca, parke taşlarının zamanla açılması buraya sıkışıp kalmamıza neden oluyor. İnanın bir engelli için uygun şartlar yoksa 5 metre dahi büyük çileye dönüşüyor. Maalesef kimi yerel yönetimler araba parklarını düşündüğü kadar engellileri aklına getirmiyor.Altından geçen hatlar hesap edilmiyorCoğrafi Bilgi Sistemleri Araştırma Merkezi Müdürü Ceyhun Özçelik: Yenilenen kaldırımlar o bölge boyunca esnafın doğrudan ve dolaylı yoldan zarar görmesine yol açabiliyor. Elektrik, doğalgaz, içme suyu, kanalizasyon, internet hatlarında oluşacak sıkıntılar da ayrı bir külfet. Bu sıkıntılara ilave olarak, bakım ve onarım işlerinin takibini sağlayacak kapsamlı bir denetim ve bakım mekanizması da gerekli. Yoksa kaldırımların kısa bir sürede bozularak insanlara ayak bağı oluşturması ve kamu kaynaklarının israf edilmesi kaçınılmaz olur.Önce kaldırım yapmak gerekDünya Engelliler Vakfı Başkan Yardımcısı Necdet Öztürk: Engellilerin şehir içinde veya banliyölerde rahat hareket edebilmelerini sağlayacak imar mevzuatı birtakım çevrelerce yok hükmünde kabul ediliyor. Vakfımız, Birleşmiş Milletler mevzuatları doğrultusunda evrensel bir kılavuz vücuda getirdi. Dünya Engelli Standartları Kılavuzu, Türkiye’nin BM ile imzaladığı ve hayata geçirmek durumunda olduğu standartları içeriyor. Fakat bu konunun ciddiye alındığını söyleyemeyiz. Belediyelerce yapılan engelli göstergeleri bir yanlışlıklar furyası. Zira bir tane uzmandan bile görüş almıyorlar. Bakım yapıyoruz diye kullanılmaz hale gelen veya paslanmış diye kaldırılan engelli işaretleri var. Engelli yollarının üzerine elektrik direği dikiliyor, duvar yapılıyor, araba parkı konuyor... Hatta ana artellerde düzenleme yapılırken, varoşlar ihmal ediliyor.
↧