Yaşar, üç yılın ardından Cadde isimli yeni albümüyle karşımızda. Günümüzde ticarî ve gündemde kalma kaygıları sebebiyle güçlü şarkılar yapılamadığını söyleyen sanatçı ile müzikten babalığa kadar birçok konuya değindik.Yeni albümünüz Cadde'nin hikâyesi nedir?Bir önceki albümün üzerinden üç yıl geçti. Bu zaman zarfında evlendim ve bir oğlum oldu. Benim için bu süreçte onlarla ilgilenmek çok daha önemliydi. Bir taraftan da aklımda hep yeni şarkılarım vardı. Oğlum Kerem bana ilham verdi. O büyüdükçe şarkılarım da büyüdü. Çocukluk arkadaşım Alper Arunlar'ı çağırdım. Elliye yakın kayıt yaptık. Yeni bir tarz arayışına girmedik.Zaten insanlar sizden hep kendi tarzınızda bir şeyler bekliyor.Son albümden sonra birçok kişi ‘eski albümlerini özledik' diyordu. Bir önceki albümümde dinleyici o tadı bulamamıştı. Bu düşünceden hareketle yine benden sevilen şarkıları seçtik ve çalışmaya başladık Tansel Doğanay'la. Önce 'bir single mı yapalım?' diye düşündük, sonra da 'insanlar bu kadar bekledi, ayıp olur' diye vazgeçtik. Bir albümlük ara verdiğim tarzıma bu albümde yeniden dönmüş oldum.Single devrinde albüm yapmak risk değil mi?Tabii ki risk. Bu albümden sonra belki düşünülebilecek bir şey. Koşullar tam anlamıyla herkesin single yaptığı bir duruma gelmedi daha. O hale gelirse biz de o şekilde yapacağız. Ama yine de iki şarkıdan az bir albüm yapamam. Belki maksi single olur.Albümün isminin kinayesi var mı?Evet, Bağdat Caddesi'ne yakın bir yerde oturuyorum. Albüm çıkmadan sosyal medyada 'Cadde nedir?' diye sorulmuştu. Ben de 'bir çağrışımdır' diye yazmıştım. Cadde çağrışımlı bir sözcük. Yol, gidilecek yer, farklı hayatları ve düşünceleri bir araya getiren bir platform… Bu sebeple albümün adının cadde olmasını istedim. Aslında caddeleri çok sevmem, sokakları severim. Ancak caddelere çıkan sokakları severim. O caddenin gürültüsünden uzak olayım ama orada akan hayattan da kopuk olmayayım. İşte albümün isminin felsefesi de bu.Anlatamıyorum isimli şarkıyla çıkış yaptınız? Yaşayıp da anlatamadığınız bir şeyler mi var?Hiç kimse kendini tam olarak anlatamaz çünkü idealarla sözcükler bire bir eşleşemez. Bazı duyguların sözcük karşılıkları henüz üretilemedi. Benim de böyle anlatamadığım duygularım var.Sizin bir duruşunuz var. Kimileri bunu beyefendi, kimileri de mesafeli olarak değerlendiriyor. Sizce hangisi?Bu konuda ciddi bir zırh giyiniyorum. İnsanlar beni gördüklerinde de yanıma gelmeye çekiniyor. Neden gelmiyorsunuz, diye soruyorum. Acaba insanlara karşı bir tavrım mı var, diye düşünüyorum. Bunu bir büyüğüme sordum, ‘Oğlum senin gölgen ağır.’ demişti. Bunu hâlâ anlamış değilim ama demek ki öyle bir halim var. O hal insanlarla aramdaki mesafeyi koruyor. İnsanlar sevdikleri kişileri merak ediyor. Ben meraklarının hep saklı kalmasını tercih ediyorum.Duygusal şarkıların sesi olarak biliniyorsunuz. Duygusal mısınız hakikaten?Duyguları coşkulu yaşıyorum. Aynı durum neşeli anlarım için de geçerli. Hüznü de coşkuyla yaşıyorum.90'lı yıllarda sizinle birlikte çok isim çıktı piyasaya ama birkaç kişi kaldı bugünlere. Nedir sebebi sizce?90'lı yıllardan bugüne kişi kalmadı, şarkı kaldı. Bugünün şarkılarından daha güzeldi 90'lı yıllarda yapılanlar. Kalan kişilere baktığımızda da kendi şarkısını kendi yapanlar olduğunu görüyoruz. Ondan bundan şarkı alarak ismini duyuran kişiler silinip gitti.Günümüzde o günlerdeki gibi güçlü şarkılar neden yapılmıyor peki?Ticari kaygılarla ilgili olabilir ya da kişinin sürekli kendini gündemde tutma kaygısından... Çünkü çok hızlı olmak zorunda. İki ayda bir yeni şeyler üretmek zorunda. Ayda bir klip çekmesi gerekiyor. Bırakın şarkıyı, bir sanatçıya iki ay içinde nasıl konu bulup klip çekeceksin? Çekilmedik görüntü kalmadı, kullanılmadık klişe kalmadı. Aynı durum şarkılarda da var. Sözlüklerini geliştirmiyorlar. Şarkı yazan insan, Türk şairlerin ya da bir şairin külliyatını bitirmeli.Şairler demişken sosyal medyada yanlış şiir paylaşanlara savaş açmıştınız...Sosyal medyada şairleri rezil ettiler. Adam kendi yazıyor, şairin imzasını atıyor. Bir ara bunlarla kavga etmeye başladım. Bir yerden sonra bıraktım, çünkü laf dinleyecek gibi değillerdi. Bilhassa benim korumam altında olan Cemal Süreya, Özdemir Asaf, Can Yücel gibi şairlere dokunulduğunda çok sinirleniyorum.Herkesin bir Yaşar şarkısı var.Sizin şarkınız hangisi?Sebepsiz Fırtına.Neden?Şarkıları yaptıktan sonra onları hangi anda yaptığımı unutuyorum. Bu şarkının yapıldığı an gözlerimin önünden hiç gitmiyor. Hatıralarımda çok net kalmış. Diğerleri buğulanmış ve puslanmış. Konserde bu şarkıyı söyledikten sonra rahatlıyorum. Bu şarkıya kadar heyecandan başım döner, midem ağrır.Herkes elektronik müzik yaparken akustik müzikteki ısrarınızın sebebi nedir?Buna ihtiyaç duyan insanlar var, ben onların kahramanıyım. Beni de kaybetmek istemiyorlar. Onların isteklerine cevap vermek hoşuma gidiyor. Bir de bundan başka bir şey yapmayı bilmiyorum.Oğlumun müzisyen olmasını istemiyorumYakın bir dönemde evlendiniz. Evlilik sizde neleri değiştirdi?Keşke daha erken evlenseydim, daha erken baba olsaydım. Evlilikten çok memnunum. Uzun yıllar huzurlu olmayan ve yalnız bir yaşantım oldu. Ailemden uzaktım. Bütün ailenin bir arada olduğu bir hayatı özlüyordum. Evlilik bana bu özlediğim şeyleri getirdi. Her şeyden önce huzur ve mutluluk. Ayrıca çok dağınık şeyleri düzenleme şansı ve ilham verdi. Yazıp çizemediğim şeyleri, bitirme imkânı verdi.Baba olmak nasıl bir duygu? Yaşar nasıl bir babadır?Babalık, annelik gibi değil, sonradan öğrenilen bir şey. Çocuk bakımıyla ilgili şeyleri denedim ama beceremedim. Daha çok annesi ilgileniyor. Şimdi yürümeye başladı ve konuşuyor. On kelime biliyor ve o on kelimeyle anlaşıyoruz. Ben onun dünyasına girmeye çalışıyorum, o da benim dünyamı merak ediyor. Şimdi aramızda derinleşen bir bağ oluşmaya başladı. Daha çocuk doğmadan anne olunuyor ama babalık sonradan öğreniliyor.Oğlunuz müziğe meraklı mı? Onun müzisyen olmasını ister misiniz?Sanata meraklı olmasını isterim ama müzisyen olmasını istemiyorum. Müzik bilmesini ve bir enstrüman çalmasını isterim ama bunu meslek edinmesini istemem. Sporcu olmasını da istemiyorum. Daha çok bilim adamı olmasını isterim. Müziğe kulağı var oğlumun. Ritimleri doğru vuruyor ve seslere çok hızlı tepki veriyor.
↧