Bu Akşam Ölürüm şarkısıyla bir dönem en çok konuşulan müzisyenlerden olan Murat Kekilli, Gümüş Teller albümüyle karşımızda. Bugüne kadar kimseye minnet etmediğini söyleyen sanatçı, alabildiğine özgür bir insan olduğunu söylüyor. Birçok kişi onun köyde ya da dağlarda olduğunu sanıyor ama o, İstanbul'da metropolün göbeğinde yaşıyor.Herkes sizi göçebe sanıyor yerleşik hayata geçtiniz mi?Zaten yerleşik bir hayat yaşıyorum. Göçebeliğim çocukluğumdaydı. Kışları Adana’da olur, yazları yaylaya çıkardık.Ama albüm dönemleri haricinde Adana’da ya da başka bir yerde görüyoruz sizi...İnsanlar beni köye çekildi, dağlara gitti sanıyor. Sürekli olarak orada hiç yaşamadım. Şehirde ve metropolün göbeğinde yaşıyorum. İlk dönemki üç-dört aylık kayboluşumu saymazsak hep üç beş günlük gidip geldim. Ama insanlar sürekli ekranda görmek istiyor. Öyle bir hayatım olmadı, olamaz da. Sürekli İstanbul’da yaşıyorum. Bir zamanlar hakkımda çok kötü haberler yapıldı. Bunlarla baş edemeyince çekilip köşeme sadece müziğimle meşgul oldum.Hep Murat Kekilli köyde yaşıyor gibi bir imaj var insanların kafasında. Sizce neden?Bir televizyon programında ‘arkadaşlarla bahçeye ektiğimiz soğanları yiyoruz’ demiştik. Halbuki bir öğrenci evinin önündeki iki metrekarelik bir bahçeydi. İnsanlar beni köyde yaşayan, çiftçilik yapan bir ailenin oğlu olarak kafalarında tasarladı. Bu kötü bir şey değil ama benim gerçekten böyle bir hayatım olmadı. Babam sütçü olduğu için çocukluğumda süt sattım. Ekonomik zorluklar içinde büyüdüm. Sağlam bir varoş mahalleden geldim ama çok mutlu bir çocukluk geçirdim.Bir dönem kazandığınız bütün parayla bir arazi alıp orayı ağaçlandırdığınız doğru mu?Halen ağaç dikiyorum. Peygamber Efendimiz’in ‘Kıyametin koptuğunu görseniz bile ağaç dikin’ diye bir hadisi var. Gelecek kuşaklara çöl teslim etmek istemiyorum. Soruyorlar ‘Sosyal sorumluluk projesi olarak ne yapıyorsunuz?’ diye. Ben kendim yapıyorum bunu. Yapıyor ve yaşıyorum, protokole gerek yok. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.Yeni albümünüzün adı Gümüş Teller. Sanırım bir kinayesi var...Saçımıza aklar düştü. Yaşlandıkça fizyolojik ve duygusal olarak bir şeylerin değiştiğini fark ediyorsunuz. Yaşlandığıma üzülmüyorum artık her şeye daha olgun bakmaya başladım. Hayatı ‘Rızkı veren Hüdadır, kimse minnet eyleme’ tadında yaşamaya başladım.Minnet etmediğiniz için zorluk yaşadınız mı?Hiçbir tehdit karşısında boyun bükmedim. Parayla ilgili çok teklifler geldi. ‘Çok kazan mutlu ol’ diyen insanlar geldi. Kişisel gelişim kitapları bizi yanlış yönlendirebilirdi. Ama çok şükür Allah yüzümüze baktı ve kendisini unutturmadı. O giderse her şey biter. Dünyayı bir yanına, güneşi bir yanına koysalar bir şey ifade etmez. Benim durumumda bir insan sistem için çok tehlikeli. Oyunu ve bütün akışı bozuyorsun. Benim Allah’a normal bir insandan daha çok şükür etmem gerek.Neden?Çünkü sürekli bunu aklımda tutuyor ve kimseye minnet etmiyorum. Beni esir edemediler, alabildiğine özgürüm. O yüzden Gümüş Teller benim özgürlük yanım oldu.Kişisel gelişim kitaplarıyla bir sorununuz mu var?Kişisel gelişim kitapları ‘kendinle barışık yaşarsan herkesle barışık yaşarsın’ diyor. Ben kendimle barışık yaşamıyor, tam tersine savaşıyorum. Kendinle savaşırsan insanlarla barışık yaşarsın. Asıl kendini seversen sorun var demektir. Bizi hep kandırdılar. Geçenlerde bir radyo programında sunucu Murat Bey, sizden iyi olmasın, diye bir şey söyledi. Ben de dur, dedim. Neden benden iyi olmasın, dedim. Herkes benden iyi olsun. Herkes benden nefret etsin ama yeter ki benden iyi olsun. Dünyadaki en kötü insan ben olayım. Cehenneme bir tek ben gideyim ama geriye kalanlar iyi olsun.Albümde farklı bir doğu-batı sentezi yapıldığını görüyoruz.Doğu-batı daha önce de yapıldı. Ama önceleri bu çok tedirgin bir şekilde oluyordu. Bundan korkmamak gerek. Batıda insanlar inancını yaşamaktan korkmuyor ama Müslümanlar korkuyor. Bu albümde Minnet Eylemem diye bir şarkı var. İnsan illa ki bir şeyden korkmak istiyorsa Allah’tan korkmalı.Sizin de geçmişte yaşadığınız korkularınız olmadı mı?Eskiden bir tedirginlik vardı, şimdi had safhada özgürüm. Alışkanlık ve bağımlılıklarımız en büyük kepazeliğimiz haline geldi. Özgürlük tanımının yeniden tanımlanmaya ihtiyacı var. Her istediğini yapmak özgürlük değildir. Aklındaki ve kalbindeki kelepçelerden kurtulman özgürlüktür. Allah’a şartsız koşulsuz inanmakla özgür kaldım. Dünyanın en özgür insanıyım.Hakkınızda birçok olumsuz haber yapılsa da insanlar sizi seviyor. Hatta sevmeyen, olumsuz düşünen yok denilecek kadar az...Aslında bundan rahatsızlık duydum. Bir sorun var o zaman dedim. Birisi de beni sevmesin. Peygamberleri bile sevmeyen insanlar var. Nasıl beni sevmeyen olmaz? Mutlaka biri de beni sevmesin diye bir yerleri kaşıdım. Artık sevmeyenlerim de var.Haluk Levent, Kıraç ve sizden sonra Anadolu rock müziğiyle ilgili iddialı çıkışlar olmadı. Bunun sebebi ne sizce?Yaptığınız müzik belli bir süre sonra doyuma ulaşıyor. Bir müddet acıktırılması gerekiyor. Bir şeyi yüksek dozda verdiğinizde insanlarda doymuşluk oluyor, bu normal. Bir açlığa ihtiyaç var. 70’li yıllarda Cem Karaca, Barış Manço vardı. Sonra bir boşluk oluştu ve ardından bizim jenerasyon geldi.Kime başkaldıracağınızı iyi bilmeniz gerekMüzik piyasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?Şu anda uyku halindeyiz, uyanacağız inşallah. İnsanlar medya tarafından sadece bir yöne kanalize ediliyor. Bir tür müzik dinleniyor ve seviliyor gibi gösteriliyor. Arada bir sistem karşıtları çıkar, gitarın bir telini koparır ve ahenk bir anda bozulur. Biraz beklemek ve sabretmek gerek.Kendinizi bu piyasaya ait hissediyor musunuz?Benim piyasada ne işim var? Piyasa alınıp satılabilen bir yerdir. Bizi sevenler, gönül insanları dinler. Felsefemizi takip edenler, Kekillist olanlar…Nedir sizin felsefeniz? Kekillist ne demek?Bazı şeyler yitip gidiyor, unutulmaya yüz tutuyor. Düşene kimse el uzatmıyor. Afrika’yı, Afganistan’ı, Myanmar’ı, Mısır’ı, Suriye’yi layıkıyla önemsemiyoruz. Ölenler umurumuzda bile değil. Bizim inancımızdan olmayan, acı çeken diğer insanları da önemsemiyoruz. Yukarıdakini aşağıya çekmiyor, hayatı eşitlemiyoruz. Sadece kendimizi düşünüyoruz. Her türlü kötülüğü yapıyoruz. Kekillist dedik ya; işte bunları hatırlatmaya ihtiyacımız var.Günceli takip eden birisiniz. Gezi olaylarına birçok sanatçı destek verdi. Sizin bakışınız nedir?Onunla ilgili yorum yapmak istemiyorum.Cem Karaca ile Barış Manço olsa gitmezdi dediniz mi?Gitmezdi demedim. Acaba ne yaparlardı dedim. Farklı mı düşünürlerdi, benim gibi mi düşünürlerdi diye sordum.Siz ne düşünüyorsunuz?İnce ve hassas bir konu bu. İncitmeme adına susmayı tercih ediyorum. Susmak da bir eylemdir. Ama şunu söylemem gerekiyor. On yıl evvel yurtdışına gittiğimizde aşağılanıyorduk. Çok tartıştığım oldu polislerle. Alıkonuldum. Sırada bekleyen Türk vatandaşlarına kötü davranıyorlar diye karşı çıktım. Şimdi el üstünde tutuyorlar. Halkım için kavga ettim ve baş kaldırdım. Nerede baş kaldıracağını iyi bilmek gerek. Mazlumlara gariplere baş kaldırılmaz. Kapitalizme baş kaldırılır.Barış süreci hakkında ne düşünüyorsunuz?Barış süreci bence başarıyla tamamlandı. Bu kardeşliğe hepimizin ihtiyacı var. Acı dünyanın neresinde olursa olsun insanların bundan canı yanmalı. 11 Eylül’de üzülmedik mi? Sonuçta insanız ve hepimiz kardeşiz. Ama bu ülkede yaşıyorsun ve buradaki acı daha çok acıtıyor.Ayda konser vermek istiyorumMüzik haricinde neler yaparsınız?Kitap okurum. Hollywood ve İran sinemasını çok seviyorum ve takip ediyorum.Sporla ilgileniyor musunuz?Halı sahada futbol oynuyoruz fırsat buldukça. Takım tutarım ama fanatik değilim. Bütün takımlarımızın Avrupa kupalarında iyi yerlere gelmesini istiyorum. Yıllardır yurtdışında çok mağdur edildi. Türk takımlarına çok haksızlık yapıldı.En büyük hayaliniz nedir?İki hayalim var ama ikisi de ütopik. İlki yukarıdakileri aşağı çekmek, aşağıdakileri yukarı kaldırıp dengeyi sağlamak. İkinci hayalim de ayda konser vermek. Şimdilik ikisi de mümkün gibi görünmüyor.Bayramla ilgili ne düşünüyorsunuz?Bayram, savaşlar kadar insanlara tesir edebilirse, insanlık bayramdan nasibini alabilirse güzel şeyler olur. Savaşa olan istek kadar bayram isteğimiz, paylaşma isteğimiz olursa her şey güzel. Bayramlara çok ihtiyacımız var. Her bayram bir zaferdir.
↧