“vefatilanlari.com isminde bir site açacağız yakında. Bazıları anne-babasının mezarına gitmek istiyor ama yoğun. Onun yerine mezarı sulayacağız, bakımını yapacağız.İsteyen de ekrandan görecek.” diyor İnternet Ekonomisi Ajansı Başkanı Ahmet Kökler. Türkiye’nin ilk sanal AVM’sini açan Kökler’e göre insanlar artık bilgisayarla sosyalleşiyor.Ahmet Kökler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu’nda ders veren bir işadamı. Onu kürsüye çıkaran saik ise kendi deyimiyle ‘tecrübelerini aktarmak.’ Peki derslerde ne anlatıyor? 60’ına merdiven dayamış, 12 yaşından beri babasından para almayan ve ömrünün büyük kısmı Kapalıçarşı’da geçmiş biri, ne anlatırsa onu, yani ticareti. Ama geleneksel ticareti değil, e-ticareti anlatıyor. Ahmet Kökler, İnternet Ekonomisi Ajansı Başkanı… Onu böyle bir oluşum içine iten nedeni şöyle açıklıyor: “1990’larda gelişmeye başlayan internet artık reddedilemeyecek bir raddeye geldi.”“Geleneksel ve bilinen ticaretin dışında bir ekonomi oluştu. Türkiye’de bu gerçeği sahiplenecek ve anlatacak kurumsal bir mecra yoktu. İki kişiden birinde bilgisayar, 35 bin kayıtlı ticarî site var. Bir sektör oluştu. Bunun hukukunu ve maliyesini takip etmeliyiz.” diyen Ahmet Kökler, 2013 başında dokuz arkadaşıyla birlikte söz konusu ajansı kurmuş. Araştırmaya göre, Türkiye’de yüzde 40 civarında internet kullanımı ve ticareti var. Kökler’e göre bu kullanım, 2017’de yüzde 60 civarında olacak. Ajansın amacıyla ilgili olarak da, “Bunu yönetecek, sorunları giderecek bir temsilci olsun diye yola çıktık. İnternet ticaret odası da kurulabilir. Sektörel manada kurumsallaşma olmazsa işler çok iyi yürümüyor. Gelişen ekonomik şartların daha da büyüyeceğini düşünerek bir adım attık. Böyle bir ticareti yapacak insanların bir kurumu olsun istedik.” diyor. Ajans şu an için bilgi depolayıp arşiv çalışması yapıyor.İlk sanal AVM’yi açtıkAVM karşıtlığı ile AVM sayısı doğru orantıda ilerliyor. Çünkü ‘karşı’ olanlar da alışverişlerini geleneksel olarak yapmıyor. Kökler de bu işin böyle olduğunu düşünüyor. Projenin yatırım bütçesi 1 milyon dolar. Müşterilerin gerçek bir AVM’de olduğu gibi mağaza vitrinleri arasında gezerek alışveriş yapabildiğini söylüyor Kökler: “İnsanlar bilgisayarla büyük bir bağ kurdu. Ortalama üç saat bilgisayar başında oturuyorlar. Biraz sörf yapıyor, haber okuyor vs. En sonunda alışveriş yapma ihtiyacı hissediyorlar. Sonuçta ayaklarına kadar gelen bir hizmet var.”Sanal AVM’de 60 mağaza açılmış durumda. Bir sene sonundaysa 250 mağaza hedefleniyor. Tam burada Ahmet Kökler’e soruyoruz, “Bu durum geleneksel ticareti öldürmüyor mu?” Cevaben şunu söylüyor: “Ben elimle görmediğim ürünü satın almam, diyenler var tabii. Bu işin, geleneksel ticareti öldüren bir tarafı var ama şu anki trend bilgisayarla sosyalleşme.”Vefat, taziye üzerine siteler de var. Ahmet Kökler de yakında hizmete girecek ‘vefatilanlari.com’ adlı bir site aldıklarını söylüyor. Kendi sitelerini diğerlerinden ayıran özelliği şöyle açıklıyor: “Adamın annesi ya da babası vefat ediyor. Çok da seviyor ama bir türlü gidemiyor işinden dolayı. 15 günde bir ekranda görsen, sen de bir Fatiha okusan kötü mü? İslamî manada reddedilecek bir şey mi bu? Sulayacak mezarı takip et, temizle vs. Biz bunu yapacağız. İsteyenler de bilgisayarından açıp mezara bakacak.” Kökler, hedef kitlelerinin şehirde yaşayan, moderniteye de iltifat eden ortalama Müslüman olduğunu belirtiyor. “Çünkü” diyor, “Diğer adam zaten anasının-babasının mezarına gidiyor. Biz işinden dolayı mezar ziyaretine gidemeyen insan için düşündük bu siteyi.”İnsanları 60’ından sonra iş sahibi yapacağızModern zamanların en büyük dezavantajı insanların hayatlarının kendi istedikleri gibi yaşamasına engel olması kuşkusuz. Bu yüzden iş sahibi hemen hemen her kişide ‘ah bir emekli olsam’ düşüncesi vardır. Bir tatil kasabasında ihtiyarlamak bu hayallerin başında gelir. Ahmet Kökler’in hayali de Kaz Dağları’nın eteklerindeki Kozak Yaylası’nda bir kasaba kurmak. “İnsanları 60 yaşından sonra iş sahibi yapacağız.” diyen Kökler, emeklilik sonrası boşta kalındığına dikkat çekiyor: “Öncesinde ‘ah bir emekli olsam’ diyen insanlar emekli olduktan sonra yapacak iş bulamıyor. Mesela ‘Ben askerde paşaydım.’ diyenler var. ‘Hayır, sen artık fırıncısın, ekmek yapacaksın biz de yiyeceğiz.’ Herkesin hobisi olacak.”Son olarak şunu soruyoruz Ahmet Kökler’e: “Peki, bütün bu işler, insanları daha da yalnızlaştırmıyor mu?” Bir Sait Faik hikâyesiyle cevap veriyor: “Milyonluk şehirlerde de yaşasa, insanoğlunun içinde yalnızlık, kendi içine çekilme, sinme günleri doludur. Bitişik doğmadığımıza göre içimizdeki sevinçleri, kederleri başkalarıyla her an paylaşmamıza imkân mı vardır? En yakınlarımızdan bile bucak bucak kaçtığımız, derdimizi kimselere söyleyemediğimiz günlerimiz olmaz mı?”
↧