1995-1996 sezonu İngiltere Premier Ligi’nde Manchester United, ilk maçını Aston Villa’ya karşı oynuyordu.Sir Alex Ferguson’un maç kadrosunda Peter Schmeichel, Paul Parker, Denis Joseph Irwin, Gary Pallister, Brian Mcclair gibi tecrübeli isimlerin yanı sıra o tarihte henüz 20’sine yeni basmış Nicky Butt, Gary Neville, David Beckham; 21 yaşındaki Paul Scholes, John O’Kane ve sadece 18 yaşındaki Phil Neville vardı. Bir de 24 yaşındaki Roy Keane…O Manchester United, Aston Villa karşısında daha henüz 37. dakikada 3-0 yenik duruma düştü ve maçı 3-1 kaybetti. Liverpool efsanelerinden Alan Hansen, maç sonrası BBC mikrofonlarından şu yorumu yapacaktı: “Çocuklarla hiçbir şey kazanamazsın.”İngiltere futbol tarihinin en unutulmaz yanılgılarından birine imza attığının farkında bile değildi o anda… Çünkü sezon sonunda, “Ferguson’un Çaylakları” adı takılan bu takım, hem Premier Lig şampiyonluğuna hem de kupaya uzanacaktı…Manchester United’ın iki kupalı zaferinin üzerinden 17 yıl geçti. Kırmızı Şeytanlar’ın kadrosunda onlarca büyük yıldız esti… Kimi henüz “çaylak”tı ilk geldiğinde, kimi kendisini kanıtlamış büyük isimlerdi. Kendileri için doğru zamanın geldiğine inanan isimler bir bir United formalarını üzerlerinden çıkardılar. Kimi başka kulüplere transfer oldu, kimi ise futbol hayatına nokta koydu.Manchester United’ın dirilişine ve Avrupa futboluna hükmetmeye başladığı ilk günleri yaşayanlar bugün bir devrin kapanmasına tanıklık ediyorlar.2006’da Roy Keane, 2010’da Nicky Butt, 2011’de Gary Neville emekliliğini açıklamıştı. Onlar dökülen ilk yapraklardı. Daha büyük bir fırtına, bu dev çınardan daha çok yaprak alacaktı.2013 Mayıs’ında önce Alex Ferguson’un emeklilik haberi geldi ki sezonun en büyük şokuydu. Manchester United’ın başında ölümsüz olduğuna inanılan adam, asla bırakmayacağı düşünülen Sir Alex, koltuğuna veda edecekti. Ferguson’un, futbol kural kitapçığında bir madde olduğuna inanmış bir nesil, onsuz bir Avrupa futboluna tanıklık etmeye kendisini hazırlamak zorunda kalıyordu. Bu, öyle kolay atlatılacak bir şok değildi.Birkaç gün sonra ise Paul Scholes’un futbolu bıraktığı haberi duyuldu.Futbolu bıraktı da reklamı bırakacak mı?İlk kez 2011’de futbola veda etmişti, ancak Manchester United sakatlıklar yüzünden kadro sıkıntısına düşünce, Sir Alex Ferguson’un bir telefonu ile formasını yeniden giymekten çekinmemişti. 1991’de altyapıdan başladığı Manchester United kariyerine bu kez, kaldırılmayacak gibi görünen bir nokta koyuyordu.Hemen ardından bu kez Beckham’dan ayrılık haberi geldi. Hem yeşil sahalarda hem de magazin dünyasında unutulmaz bir etki bırakan İngilizlerin süper starı, futbolu bıraktığını açıkladı. Müthiş serbest vuruşları, harika top tekniği ile Beckham, reklam dünyasının vazgeçemeyeceği ikonlardan biriydi ve futbolu bıraksa da reklam dünyasının onu bırakabilmesi pek mümkün görünmüyor. Bu arada Beckham’ın yeni kariyerinde sinemaya Hollywood bulvarından giriş yapacağına kesin gözüyle bakanlar da var... Bir başka deyişle, futbol David Beckham’sız kalsa da o hayatın bir başka köşesinde parlamaya devam edecektir. Aston Villa’ya 3-1 yenilen takımdan geriye tek bir “çaylak” kaldı; o da o maçta sadece 18 yaşında olan Phil Neville… 2005’te Manchester United’dan ayrılıp Everton’a transfer olan, Gary Neville’in küçük kardeşi Phil’in 2012-2013 sezon sonu itibarıyla sözleşmesi sonra eriyor. Bugün artık 36 yaşında ve birkaç sezon daha futbol oynamak niyetinde… Elbette öncelikle kendisine kulüp bulması gerekiyor. Aksi takdirde 1995’ten kalan son adam da futbola zorunlu bir nokta koyma mecburiyetinde kalabilir…İngiltere futbolunda yaprak dökümü M.United kadrosuyla sınırlı da kalmadı…Jamie Carragher’ın futbolu bıraktığı haberi Liverpool’u adeta yıktı. Taraftarların “bir sezon daha” kalması yönünde yaptığı baskı Carra’yı kararından döndüremediler. Kramponlarını çıkartıp assa da, Liverpool forması Jamie Carragher’ın omuzlarında yaşamaya devam edecek. Ne de olsa o, tarihin gördüğü en sıkı Liverpool taraftarından biri...Emekliliğini açıklayan bir başka isim, Michael Owen, Liverpool’da başladığı futbol kariyerini Real Madrid, Newcastle United ve Manchester United’da sürdürdü ve son durağı Stoke City oldu. Büyük bir futbolcu, müthiş bir yetenek, gerçek bir gol makinesi… Elbette bu sıfatlarının arasına bir de “bitmeyen sakatlıkları” eklemek zorundayız… 17 yıllık futbol kariyerinin 2 yıl ve 3 aylık bölümünü sakat olarak geçirmiş olması, yalnızca Owen’ın değil, dünyanın her yerindeki futbolseverlerin en büyük talihsizliği oldu. Kariyerine, başarılarına baktıkça, insan düşünmeden edemiyor; yaşadığı uzun süreli sakatlıklar olmasaydı, bugün Michael Owen arkasında nasıl bir kariyer bırakacaktı?Bu adaya yeni yıldızlar gerek 20 yıldır Newcastle forması giyen, “yaşlı kedi” lakaplı Stewe Harper da taraftarına ve yeşil sahalara veda etti. Elbette ki gözyaşları arasında… Harper’ın İngiltere Futbol Federasyonu’ndan hakemlik lisansı bulunan az sayıda futbolculardan biri olması, kariyerine hakem olarak devam etme ihtimalini de doğuruyor.Üst üste gelen ayrılık haberleri ile İngiltere futbolunda bir devir kapanıyor… Bir yanda Beckham ve Owen gibi süper yıldızlar; diğer yanda Paul Scholes, Steve Harper, Jamie Carragher gibi bayrak adamlar…Evet, paranın satın alamayacağı futbolcu yoktur ve o yıldız isimlerle kazanılamayacak kupa da… Daha zor olan, bayrak adam haline gelecek, ülkesi ve takımıyla birlikte yükselecek, kendi çocuklarını yetiştirmektir…Ada futbolu için yeni efsanelerin doğma vakti geldi...
↧