Yarım asır evvel başlayan gurbetin ilk demleri yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Kemerburgaz Üniversitesi’nde açılan Göçmenlerin Elleri sergisinde 1961 yılında kömür ocaklarında çalışmak üzere Almanya’ya giden gurbetçiler, hikayelerini bu sefer nasırlı elleri ve anavatandan getirilen hatıra eşyalarıyla anlatıyor.“Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız.” diyordu bir şair. Şuh bakışlı hayatların cazibesi ve parıltılı ihtişamı idi bizi sürükleyen. Avazı çıkıncaya kadar bağıran radyolar ve koca puntolu parlak ilanlar... “Artık fukaralık bitecek, biz de...” diyerek başlayan fısıltılar yayılıyordu»»
Yarım asır evvel başlayan gurbetin ilk demleri yeni yeni anlaşılmaya başlandı. Kemerburgaz Üniversitesi’nde açılan Göçmenlerin Elleri sergisinde 1961 yılında kömür ocaklarında çalışmak üzere Almanya’ya giden gurbetçiler, hikayelerini bu sefer nasırlı elleri ve anavatandan getirilen hatıra eşyalarıyla anlatıyor.“Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız.” diyordu bir şair. Şuh bakışlı hayatların cazibesi ve parıltılı ihtişamı idi bizi sürükleyen. Avazı çıkıncaya kadar bağıran radyolar ve koca puntolu parlak ilanlar... “Artık fukaralık bitecek, biz de...” diyerek başlayan fısıltılar yayılıyordu»»