Karin Karakaşlı’yla öykücülüğü üzerine konuşacaktık. Fakat söz konusu onun öyküleri olunca kelimeler bizi şiire, tarihe, köklerimize, kadınlara, çocuklara, kimlik üzerine konuşmaya, Hrant’ın Agos’una kadar götürdü...Yazmak nasıl başlıyor sizin için? Bir kahramanın yahut bir kelimenin peşine takılıp gidiyor musunuz?Edebiyat, plansız bir şekilde hareket edebildiğim yegâne alan. O yüzden onun başına bütün kimliklerimden soyunarak çırılçıplak oturdum. Onun sağladığı naifliği önemsediğim için de mümkün»»
↧