Quantcast
Channel: ZAMAN-PAZAR
Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Aradığı mutluluğu Afrika'da buldu

$
0
0

Kariyerinin zirvesindeyken ani bir kararla Afrika'ya taşınmayı düşünüyor Esra Yazıcı Varsani. Bir gün annesini arayıp, “Ben Afrika'ya taşınıyorum.” diyor. Ve macera dolu günler başlıyor, birçok ilginç olayla karşılaşıyor. Şimdilerde ise Afrika, onun en harika hayat tecrübesi olarak anılarında kaldı.

Esra Yazıcı Varsani, Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu, başarılı bir iş kadını. Uluslararası firmada ürün müdürlüğü yapıyor, hayatı yolunda. Ancak bir gönül meselesi onun yaşamını tersine çeviriyor. Varsani, kırılan kalbini onarmak için uzaklara gitme kararı alıyor. Bir gün annesini arıyor ve “Alo anne ben Afrika'ya taşınıyorum.” diyor. Kızının deli dolu haline alışmış olan annesi, “Ayy ne güzel, safariye geliriz.” cevabını veriyor ve altı aylık macera başlıyor.

“Bana yazmayı öğrettikleri günden beri aralıksız yazdım. Çünkü yazmak benim sorunlarla başa çıkma metodum.” diyen Varsani, Afrika günlerini de yazıyor ve ortaya ‘Anne ben Afrika'ya taşınıyorum' kitabı çıkıyor. Ne kitabı ne de Afrika'yı planlıyor Varsani. İkisi de gönlünün derinliklerinde yatan fakat kimseyle paylaşmadığı hayaller. Ancak gün geliyor, hayalleri hayat buluyor.

Şirketi bir proje kapsamında onu Afrika'ya yolluyor yollamasına ama Gana'dan Akra'ya geçince çok şaşırıyor. Eve girdiğinde kaçışan böcekler en büyük imtihanı oluyor. Nitekim Afrika hayatı boyunca alışamadığı tek şey böcekler! Temizlik anlayışı derseniz; onlara alışmak yerine oradakilere çağ atlatıyor. İlk gün tuz ruhu diye tutturuyor mesela. Temizlikçilere fayansların nasıl ovulduğunu, evde dip bucağın nasıl temizlendiğini uygulamalı olarak gösteriyor. En temel sorunları aşıyor ve sonrasında macera dolu Afrika...

Tek başına safariye gitti

Bir gün safariye gitme fırsatı buluyor Esra Yazıcı Varsani ancak o gün birlikte gidebileceği kimse yok. Tek başına araç kiralıyor ve düşüyor safari yollarına. “Gitmek ya da gitmemek… Bir seçim yapmalıydım. Korkudan bacaklarım titrese de gittim.” diyor ve harika bir gün geçirdiğini söylüyor. Anlattığına göre Gana, Afrika'nın safari bölgelerinden değil, burada aslan, kaplan, panter yok. Maymun türleri, geyik, antilop, domuz var. Görebileceğiniz en büyük hayvan fil. Varsani, korka korka safarisini bitiriyor ve akşam arabasını bir pansiyonun önüne çekip yemeğini yiyor. O an dışarıdan kendisine bakıyor ve “Vay be n'aptım” deyip günün keyfini çıkarıyor.

Bebekler burada ağlamıyor

Gana'da ağlayan bebeklere rastlamadığını anlatıyor Varsani. Temizlikçi kadınlar, sokaktaki satıcı kadınlar… Hepsi sırtındaki bebekle çalışıyor. Bebekler annenin beline oturtulup kafa ve omuzları dışarıda kalacak şekilde annenin üstünde kundaklanıyor. Varsani, “Temizlikçimiz sırtındaki bebekle evi silip süpürüyordu. Baktım buradaki bebekler hiç ağlamıyor. Belki anneleriyle sürekli temas halinde olmalarından kaynaklanıyordur.” diyor.

Gana kraliçesiyle komşu

Esra Yazıcı Varsani'nin kalacağı yer Kumasili zenginlerinin mahallesinde. Hatta Gana kraliçesi komşusu. ‘Bu kadın neden sarayda değil de burada oturuyor, kral buraya geliyor mu?' merakına kapılıyor. Sonradan öğreniyor ki, orada soy, kadından devam ediyor ve hükümranlık anneden yürüyor. Kralın eşleri farklı yerlerde oturuyor. Varsani, şartlar itibarıyla kraliçeden farksız bir hayat sürdüğünü anlatıyor: “İhtişamlı saraylarda yaşamıyorlar. Mesela evde çamaşır makinesi yok, hizmetçiler var. Bizim kaldığımız yerde de güvenlik görevlisi ve hizmetçi vardı. Baktığınızda kraliçeden farksız yaşıyordum ama ‘ayy bu banyoya nasıl gireceğim, şükür tuvalet var, yine evi ilaçlayalım' dediğim bir kraliçe hayatı bu.”

Yanlışlıkla fare yedi!

Varsani ‘nasılsa bedenim ortamdaki zararsız bakterilere alışmıştır' diyerek yerel bir şeyler yemek istiyor. Geleneksel yemek olan ‘fufu'yu yiyebileceğini söylüyorlar. Fufu; antilop, balık eti, koyun gibi etlerin olduğu bir karışım ve sipariş veriliyor. Varsani, yemeği beğeniyor ancak sonradan öğreniyor ki fufuda bush dedikleri fare eti de var! Fare dedikleri, ormanda avlanan, 9 kiloluk bir hayvan. Varsani, “Bilmeden yedim ama lezzetliydi!” diyor.

Cenaze evinde ibik verdiler

Yolu bir gün cenaze evine de düşüyor. Ancak buradaki cenazeler biraz farklı. Mevtayı aynı gün gömmüyorlar, bu süre bir yılı buluyor. Naaş soğuk odalarda saklanıyor, yas tutan aile manen hazır olana dek bekletiliyor, sonra da ölünün yaşadığı hayatı kutlamak üzere bir tören düzenleniyor. Varsani, o törene katılıyor ve kendisine ikram edilen tavuğu alıyor. Bir bakıyor ki ibik! O ikramı çaktırmadan yanından geçen bir çocuğa veriyor. Daha sonra da ölmüşlerin ruhu için dans ediyorlar!


Viewing all articles
Browse latest Browse all 3284

Trending Articles


Mide ağrısı için


Alessandra Torre - Karanlık Yalanlar


Şekilli süslü hazır floodlar


Flatcast Güneş ve Ay Flood Şekilleri


Gone Are the Days (2018) (ENG) (1080p)


Istediginiz bir saatte uyanabilirsiniz


yc82


!!!!!!!!!! Amın !!!!!!!!!


Celp At Nalı (Sahih Tılsım)


SCCM 2012 Client Installation issue