14. İstanbul Bienali, 36 farklı mekânda izleyiciyle buluşmaya devam ediyor. Son iki haftasına giren Bienal'deki mekânları nasıl gezeceğiniz konusunda tereddüt ediyorsanız İKSV Mobil üzerinden yönünüzü bulabilirsiniz.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 14. İstanbul Bienali'ni şimdiden dört yüz bin sanatsever ziyaret etti. Dile kolay, 1.500'ün üzerinde eser, şehrin dört bir yanına dağılmış müzeler, tekneler, oteller, eski bankalar, otoparklar, okullar, dükkânlar hatta özel konutlarda sergileniyor. 36 farklı mekânda izleyiciye sunulan bu eserleri gezmek ise hem zaman ayırmak hem de rotaları takip etmek bakımından ayrıca emek istiyor. Avrupa ve Anadolu yakasında 36 mekân dendiğinde, üstelik mekânların yerlerini bilseniz bile insanın zihninde bir belirsizlik doğuyor. Söz gelimi Beyoğlu'nda Adahan Otel'de yer alan Meriç Algün Ringborg'un “Siz hiç incir ağacının çiçek açtığını gördünüz mü?” adlı eserini ziyaret ettiniz ve ardından Kasa Galeri'deki işleri görmek istiyorsunuz. Nasıl gideceksiniz? En kısa ve en az yorularak hangi rotayı takip etmelisiniz? Bu sorunu çözebilmek için Vodafone Red'in de desteğiyle İKSV Mobil uygulamasına yeni özellikler getirildi. Uygulama üzerinden bienal mekânlarına ve sanatçı bilgilerine de topluca ulaşabilirsiniz. Ama sunulan en önemli hizmet, mekânlar için hem yürüyerek, hem de toplu taşıma kullanarak ya da araçla nasıl gideceğinizle ilgili tarif alabilmeniz.
Uygulamanın nasıl çalıştığını ve bunun işe yarayıp yaramadığını biz de hafta içi bir grup gazeteciyle test ettik. İlk buluşma noktamız olan Arter'deki eserleri, uygulamada sanatçılar hakkında verilen bilgiler eşliğinde izledik. Ardından harita ile Bostanbaşı Sokak'ta terk edilmiş bir ev içine kurulan Deniz Gül'ün “Taş (Elyazmaları Yanmaz)” isimli eserini ziyaret ettik. Burası, 1915 civarlarında inşa edilip son yüz yılda üç kez el değiştirerek Rum sahiplerinden Türklerin eline geçmiş küçük bir apartman. Gül'ün tavana yaptığı taş biçimli yerleştirme de bir zamanlar Anadolu'da yaşayan medeniyetlerin taşa kazımış olduğu işaretleri içeriyor. Buradan aynı cadde üzerinde yer alan otoparka geçiyoruz. Şans eseri çalışmanın sanatçısı Cevdet Erek'le de karşılaşıyoruz ve bize uzun uzun eserin yapılış hikâyesini ve mekânla ilişkisini anlatıyor.
Yine aynı güzergâhta Dükkan'da yer alan Theaster Gates'in eserleri de en fazla ilgi çekenlerden biri oluyor. Gates tarihî; bir İznik kâsesinden yola çıkarak, Hrant Dink Vakfı, Pera Müzesi, İstanbul Modern gibi şehrin sembolik yerlerinden topladığı topraklarla hepsi farklı renk ve biçimde kâseler üretmiş. Son durağımız ise Galata Özel Rum İlköğretim Okulu'ydu. Yılın en önemli sanat gelişmelerinden biri olan bienali gezmek istiyor fakat cesaret edemiyorsanız 1 Kasım'a kadar bu yolu deneyebilirsiniz.