Can Bayrak, söz ve müziği kendisine ait sekiz şarkının yer aldığı ilk albümü ‘Belki Sen Belki Ben' ile dinleyicileri selamlıyor. Ve diyor ki: “Hayatın acı taraflarından beslenmeyi seviyorum. Mutlu şarkılar yazmak hedeflerim arasında. Dertli şarkılarımla kimseyi üzmek istemem.”
Can Bayrak, 32 yaşında genç bir müzisyen. İlk albümü ‘Belki Sen Belki Ben'de, söz ve müziği kendisine ait sekiz şarkı bulunuyor. Bayrak'ın müzik serüveni ortaokul yıllarına dayanıyor. Bilhassa lise yıllarında neşet eden rock grubu tecrübesini o da yaşamış. Sonrasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Seramik Cam bölümüne devam etmiş ama bir yandan da defterine yeni şarkıları kaydetmiş. Şimdilerde İTÜ Miam'da Ses Mühendisliği üzerine yüksek lisans yaparken, on seneyi bulan cover grubu Marvin ile canlı performanslar gerçekleştiriyor. Her ne kadar dinleyiciyi ‘Işıklar Altında' teklisiyle selamlasa da şarkılarında Feridun Düzağaç gibi hayatın sonbahar tonları görülüyor. Haliyle yalnızlık ve hüzün onun da melodilerini demirlediği bir liman. Genç müzisyen diyor ki, “Şarkılarımda çelişkileri anlatıyorum. Kahramanım kendisini karanlığa hapseden biri ama ben ona güneşli günleri hatırlatıyorum. Herkes yaşadığı hayatı seçiyor aslında. Hayatın acı taraflarından beslenmeyi seviyorum. Mutlu şarkılar yazmak hedeflerim arasında. Dertli şarkılarımla kimseyi üzmek istemem.” Lakin iş geliyor Fransız şair Louis Aragon'un ‘Mutlu Aşk Yoktur' şiirine dayanıyor. “Vakit çok geç artık hayatı öğrenmeye/ Yüreklerimiz birlikte ağlasın sabaha dek/ En küçük şarkı için nice mutsuzluk gerek/ Bir ürperişi nice pişmanlıkla ödemek/ Nice hıçkırık gerek bir gitar ezgisine…”
Albüm, tam bir deli cesareti
Can Bayrak, ‘Belki Sen Belki Ben' albümüyle ilgili, “Dönemsel olarak yaşadığım hislerin toplamı. Temelinde beslendiği şeyler, farklı hayatımın bir bütünü oldu bu albüm. Bölük pörçük bir sürecin totali denilebilir.” diye konuşuyor. Malum ilk albümler, sanatçının istediği müziği yansıtması adına iyi bir ölçü olmaz bazen. Bayrak ise ilk çalışmasına oldukça güveniyor çünkü ruh halinin karşılığı olduğu düşüncesinde. Dolayısıyla olası bir ikinci albüm devam filmi olacak. Bir başka mevzu ise evde gitarla bestelenen şarkıların ne zaman zuhur edeceği meselesidir. Genç müzisyen, kişisel tarihindeki detayı şöyle anlatıyor: “Şarkılar, evde bilgisayarımda kayıtlı dururken tam olmadı, şurası eksik falan diyordum. Sonra şunu gördüm ki şarkılar zaten hiçbir zaman tam olmuyor. Albüm için hazır olma duygusunu hissedeyim dedim, baktım ki o duygu hiç gelmiyor. Yüzde yüz oldu denilmeyeceğini ilk albümümle öğrenmiş oldum. Ben de işe koyuldum, sonuçta ilk çalışmam tam bir deli cesareti.” Genç şarkıcıya göre, Türkçe rockta çok başarılı ve iyi müzik yapanlar da var, birbirini tekrar eden şarkılar da... Onları ayrı tutuyor: “Her dinlediğim yeni geliyor. Batı tandanslı bir müzik icra ediyorum. Türk müziğini zamanla keşfedeceğime inanıyorum. Müzik karakterimi ve duruşumu etkileyenler arasında Barış Manço, Cem Karaca, Bülent Ortaçgil isimlerini sayabilirim.” Can Bayrak son olarak müzik masasının epey kalabalık ve gürültülü olduğunu hatırlatıyoruz. Üstelik başköşelerde kaliteli isimlerin varlığı dikkat çekiyor. ‘Yaptığınız müzik masanın üzerinde nasıl yer alabilecek?' diye soruyoruz. Cevap oldukça iddialı: “Can Bayrak ismi olduğu gibi duracak.” Biz de müzik yolculuğunun başladığı demlerde kendi şarkısını hatırlatalım o halde: “Bir duvar ördün kendi kendine/ Kenarından yürüdün sen hep hayatın/ Özgür olmak budur sandın/ Yaşamak o kadar zor mu sence/ Işıklar altında…”