Kayıp bir kaşifi arayan ekibin gördüğü dumanı kamp ateşi zannetmesiyle keşfedilen tüten tepeler ilk başta volkanik olarak yorumlansa da aslında gerçek başka.
1850 yılında İngiliz kaptan Robert McClure, 5 yıl önce kaybolan kaşif Sir John Franklin'i bulması için Kuzey Kutbu'na gönderildi. Bu 129 tayfalık Kuzey Kutbu keşif ekibini aramaya giden ikinci araştırma grubuydu.
Kaşif Kuzey Kutbu'na doğru gemisiyle yola çıktı, Bering Boğazı yoluyla Arktik Okyanusu'na girdi. Alaska'yı geçen McClure'nin araştırma ekibi Kanada'nın kuzeybatısında uzaktan dumanı fark etti. Dumanların kamp ateşinden gelebileceğini düşündü.
Dumanlar kamp ateşinden değildi. Kalın duman tabakası topraktaki yarıklardan çıkıyordu. Gemiciler için yanan kayalardan örnek aldılar ve McClure'nin masasına konunca ahşap masasında delik açtı.
McClure kayaların volkanik olabileceğini düşündü. Fakat işin aslı öyle değildi. Tepeler aşınınca ve mineral yarıkları havayla temas edince duman oluşuyor. Çünkü dağlar kendiliğinden ateşlenen bol miktarda sülfürce zengin linyit içeriyor. Bu ortaya çıkan bu sülfürdioksit, sülfürik asit ve buhar içeriyor. Dumanlı Tepeler'in yüzyıllardır yandığına ve uzun süre daha yanacağına inanılıyor.