Kadın ve futbol… Bu iki kelimeyi yan yana koyduğunuz anda anlamını yitirmesi muhtemel sorular çıkagelir peşinden: Kadınlar futboldan anlar mı? Bir kadın ofsaytı açıklayabilir mi?
Kadınlarla maç kritik edilir mi? Bu ve benzeri sorularınız Kübra Keskindokur tarafından itinayla cevaplanır! Hem de videolar eşliğinde… Bir adım daha ötesine geçelim; kubrailefutbol.com'dan bahsedelim size. Zira profesyonel futbolcu olan Kübra, internet sitesiyle yediden yetmişe futbol eğitimi veriyor. Üç dilde yayın yapan site, 88 ülke tarafından takip ediliyor, birkaç dakikalık videolar günde 92 saat izleniyor. Anlayacağınız Kübra'ya göre futbol, bir top ve 22 adam meselesinden çok daha öte.
Kübra'yı “Futbol tek kelimeyle tutkudur.” cümlesini kurmaya sevk eden ise babası. Futbolcu olmak isteyen babası, ailesi tarafından desteklenmeyince bu hayale veda etmiş. Ancak çoluk çocuğa karışınca bu hayali dirilmiş ve küçüklüklerinden itibaren iki kızına futbol oynamayı öğretmiş. Rabia ve Kübra, her pazar babasıyla maç yaptıklarını gülerek anımsıyor. Rabia hâlâ top peşinde koştursa da ablası gibi profesyonel değil, ancak başlattıkları projede beraberler.
“Kübra ile Futbol Projesi” de Kübra'nın üniversite arkadaşı Güliz'in başının altından çıkıyor. Bir gün denize nazır bir kafede otururlarken konu konuyu açıyor. Güliz ve Rabia bir olup Kübra'yı futbol oynarken videoya almayı teklif ediyor. Halihazırda bir prodüksiyon şirketleri de olduğu için çekim yapmak zor olmuyor. Zor olan Kübra'yı kamera karşısına geçmeye ikna etmek. Kübra “Hadi bir deneyelim.” deyince ilk video çekiliyor. Rağbet görür mü görmez mi derken videoların sayısı artıyor ve Kübra 3 ayda 88 ülke tarafından takip edilmeye başlanıyor.
Annesi de futbol oynuyor
1999-2003 yılları arasında lisanslı olan Kübra, Marshall, Dinarsu, Zeytinburnu ve Dostlukspor'da forma giyiyor. Türkiye'de kadın futbolu gelişmediği için İngilizce öğretmenliği okuyor. Burada söz yine babasına geliyor. Çünkü babası profesyonel anlamda futbola devam etmesi konusunda destekliyor, hatta yurtdışına göndermek istiyor. Kübra'nın annesi de futbol oynadığı için kızının arkasında. Kübra ise hobi olarak top peşinde koşturmayı tercih ediyor. Öğretmenlik okumasının avantajını ise şimdilerde görüyor. Kübra ile Futbol Projesi kapsamında çocuklara, çalım tekniklerini, stop pasını, aşırtmayı, voleyi, falsolu vuruşu tane tane anlatıyor. Türkiye'de 77 ilde izleniyor.
Lisede Hagi derlermiş
Okul bahçesinde erkeklerle top peşinde koşan Kübra'nın takıma alınması da kolay olmuyormuş elbette. “Kızlar futboldan ne anlar?” diyenler Kübra'dan çalımı yiyince “Bizim takımdasın” der, hemen benimserlermiş. Onun futboluna laf edemeyen delikanlılar, o dönemin ünlü futbolcusu Hagi'yi lakap olarak takmış.
Kübra, futbolun pırlantaları denilen kadın futbolculara dikkat çekiyor: “UEFA ve FIFA'dan kadın futbolunun geliştirilmesi için baskı var. GS'nin, BJK'nin kadın takımları var ama FB'nin yok. Büyük takımlar da işin içinde olsun ki rekabet ortamı gelişsin. Kadın futbolunun müthiş bir potansiyeli var fakat Türkiye bu potansiyeli henüz keşfedemedi. Dünyadaki 182 takım arasında 62. sıradayız, marka olacak güce de sahibiz.”
Türkiye'de kadın futbolu yeni yeni keşfedilse de dünyanın dört bir yanında kadınlar da top peşinde koşturuyor. Kadın futbol ligleri, şampiyonaları ve milli takımları var. Geçtiğimiz temmuz ayında oynanan 2015 FIFA Kadınlar Dünya Kupası bunun bir örneği… FIFA Başkanı Sepp Blatter'in “Futbolun geleceği kadınlardadır.” cümlesi de futbol otoritelerinin kadın futboluna bakışın ne kadar ciddi olduğunu ortaya koyuyor.
Spor, çocuklar için hayati önem taşıyor
Öğretmenlik geçmişi de olan Kübra, sporun çocuklar için hayatî; önem taşıdığına dikkat çekiyor. Bu bağlamda futbolun bir çocuğa olan katkılarını sıralıyor: “Analitik zekâyı, liderlik becerisini geliştirir, paylaşımcı olmaya sevk eder, güven duygusunu pekiştirir; paslaşabilmek için karşılıklı güven gerekir. Sahanın içinde stres yaşar ama bu stresle başa çıkmaya başlar. Dolayısıyla stres yönetimini öğrenir. Bu durum çocuğun sınavlarına bile yansır, sınavdaki stresini de yönetebilir. Takım oyunudur, birlikte gülmeyi birlikte ağlamayı öğretir. İçe kapanıksa iletişimi güçlenir. Motor becerileri, el-göz kasları, koordinasyon yeteneği hepsi gelişir.”
Kübra, annelerin “Futbol kızımın fiziğini bozar mı?” sorusuna “Anneler kızımın bacakları yamulur diye endişeleniyor ama Alex Morgan'a bir baksınlar. Çocukluğundan beri futbol oynuyor ve fiziği çok düzgün. Bana kalırsa futbol estetik bir spor, resimlerimize bakın, balerin gibi çıkıyoruz.” deyip gülüyor.
Kübra, Barcelona yolunda
“Kübra ile Futbol”, sosyal sorumluluk projelerini de destekliyor. Dünyaca ünlü futbolcu Messi, FC Barcelona ve Unicef işbirliğiyle hayata geçirilen 1in11.org adlı projeyi takip ettiklerini anlatan Kübra, “Dünyada her 11 çocuktan 1'i eğitim şansı yakalayamıyor. Proje, eğitimden mahrum kalan çocukları kapsıyor. Düzenledikleri yarışmaya bir videoyla katıldık ve birinci olduk. 2015-2016 sezonunda Şampiyonlar Ligi'ne gidiyoruz. Barcelona'da, Camp Nou'da maçı izleyeceğiz.” diyor.