21 yaşındaki Gülşah Merve Yüksel, 36 günde 28 şehri motosikletle dolaşarak tek başına Türkiye turu yapacak. Amacı ise turun sonunda hepimize “Bakın bir kadın bu memlekette güvenle gezebiliyormuş. Ülkem güvenli.” dedirtmek.
Hava karardığında arkadan inceden duyulan ayak seslerinin tedirginliğiyle büyür bu ülkede kadınlar. Sizi takip ediyorlarmış hissinden kurtulmak için durur ayakkabınızı bağlarsınız, olmadı hiç çalmayan telefonunuzda babanızla konuşursunuz sesli sesli... Kalp atışlarınız biraz hızlanır, yıllar geçtikçe pratik kazanırsınız. Ama sizi takip ettikleri hissi yakanızı bırakmaz. Bu ülkede bazen bir kadın yolda tek başına, hatta arkadaşlarıyla da yürüyemez. Sonrasında adları Özgecan olur, Pippa Bacca olur. Bazen dünyayı dolaşan isimlerin Türkiye'de yaşadıkları felaketleri okuruz gazete sayfalarında, bazen kızını başka şehre göndermek zorunda kalan bir anne-babanın kaygılarını taşırız birlikte. ‘Keşke böyle olmasa' diyen üniversite öğrencisi 21 yaşındaki Gülşah Merve Yüksel, motosikletiyle tek başına Türkiye turuna çıktı.
Biz onu turun 8. gününde Trabzon'da yakaladık. Turuncu çiçekli ilk motosikletini 13 yaşında babası almış. Trafiksiz alanlarda günlerce alıştırma yaptıktan sonra Bostancı'dan Ataşehir'e okul yolu tek güzergâhı olmuş Yüksel'in. Dört gözle ehliyetini almayı bekleyen Yüksel, o gün geldiğinde Türkiye'de motosiklet ehliyeti almanın bir şey ifade etmediğini anlamış. “4 yıl tatil yörelerinde trafiksiz alanlarda kullandığım halde ehliyetten sonra sürüş eğitimleri alma gereği hissettim.” diyor.
Deneyimi arttıktan sonra babası istediği ikinci motosikletini alır. Artık o 20 bin km yapmış deneyimli bir sürücüdür. İlk turuna çıkmaya bu güvenle karar verir. Ve yine tek başınadır. Yalnızlığını şöyle anlatıyor Yüksel: “Bu benim hayalimdi aslında, eşlik edecek arkadaş da bulamadım. Üniversite arkadaşlarım motosiklete çok sıcak bakmıyorlar, ben dostluklarımı da bu tutku üzerinden kuruyorum. Bu sebeple ilk kısa turuma yalnız çıktım. Güzergâhım İstanbul'dan başlayıp Ege, Akdeniz yani tatil bölgeleriydi.”
“Benim gönlüm doğuda”
Bu tur ona cesaret verir, artık Türkiye turuna hazırdır. Hayalini Yamaha Türkiye'ye anlatır. Herkes ona Avrupa turu önerse de “Benim gönlüm doğuda.” diyor Yüksel. “Önce kendi ülkemi tanımak istedim.” derken motosikleti ile diğer durağı İran, ardından da Rusya olsun istiyor. Hiçbir zaman Avrupa'nın güvenli yollarına sıkıştırmak istememiş hayallerini. Türkiye turu için ise “Kendi düşlerimde Türk kadınını buldum.” diyor. Düşü tek başına motosikletle her yere gidebilmek, sonrasında ise gezginlerin hayallerine ulaşmak. O bunları düşlerken ülkesinde kadınlar minibüsle evlerine varamıyor. Özgecan olayı, Yüksel'i de çok üzmüş. Bazı arkadaşları bir süre dışarı çıkamamış. Bu duruma çok içerlemiş Yüksel. Ve motosikletiyle ‘Bakın kadınlar her şeyi yapar, tek başına bu ülkeyi turlar' demek istemiş.
İlk rota Karadeniz'dir. Şehirden şehire insanların çok değiştiğini gözlemlerken ilk akşamında Amasra'da bir ablada misafir olur. Memlekete dair umudunun arttığını söyleyen Yüksel; “Gördüğüm güzellikler gezdikçe katlandı. Giresun'da 30 kişilik grup karşıladı beni. Sabahın altısında yolcu ettiler, çok duygulandım.” diyor.
Yıllarca gezginlerin yazılarını, kitaplarını özenle okur Gülşah Merve. Birini bize şöyle aktarıyor: “Bisiklet ile Türkiye'yi gezen bir abim vardı; Erhan Söylemez. Bu yolculuğumdan sonra telefonumu bulmuş. Aradı, konuşurken ağladım. Kitap kahramanınız sizinle konuşur gibiydi.” Yolculuğunda bir durağı da motosiklet kazası sonucu hayatını kaybeden şarkıcı Barış Akarsu'nun ailesi olmuş. Yolculuk sırasında yağmur ile çok savaşmış ama karşılayanlar “bereketinle geldin” demişler.
Ekşi Sözlük'te kendimi okudum, iki gün ağladım
Gülşah Merve Yüksel, yola çıkmadan önce son hazırlıklarını yaparken Google'a adını yazar ve turunun kadınlara ulaşıp ulaşmadığına bakmak ister. Sonrasını şöyle anlatıyor: “Bazı forumlarda özellikle Ekşi Sözlük'te hakkımda yazılanlara denk geldim. Çok üzüldüm ve iki gece ağladım. Yola çıkacak ve amacı aşikâr birine yazılanları çok acımasız buldum.” Bunun yanında daha ilk günlerinde Facebook grubuna gönderilen özel mesajları da anlatıyor Yüksel, “Kadınlar sıkıntılarını, dertlerini bana yazıyor.” diyerek.
Yüksel, kadınların birilerine bir şeyler anlatmaya ne kadar çok ihtiyacı olduğunu görür. Motosiklet ile tek başına bir kadının onlar için tura çıkmasının amacını fark eden kadınlar Gülşah Merve'ye sırlarını yazmaya başlar. Oğlundan dayak yiyen kadınlardan tutun da erken yaşta evlendirilenlere kadar birçok kadından mail almış. Bu maillerden sonra emniyet müdürleri ve valileri ziyaretle başlamak istiyor rotasındaki yeni şehirlere…
Trabzon'dan sonraki durağı Hopa ve Artvin'in ardından Doğu Anadolu'ya gitmek istiyor. Önemli hedeflerinden biri de Halfeti'de hayatını kaybeden iki motosikletliyi anmak. Gezisinin sonunda fotoğraflar dışında anılarını yazmak ya da küçük bir belgesel yapmak da planları arasında.
Kaskındaki kamerasını yollarda düşürmüş olsa da anılar ve kadınların acıları hatırında. Sonraki hedefi ise Türkiye'den bir kadının iki teker üstünde dünya turu yapması…